Vajinal akıntının çoğunlukla doğal ve fizyolojik olduğunu belirten Op. Dr. Boylu, “Ayın belli dönemlerinde yumurtlama ve adet düzeni ile birlikte akıntıda artma olabilir, akıntının rengi sarı, yeşil vs değilse, koku ve kaşıntı yoksa artan vajinal akıntılar fizyolojiktir ve normaldir, çok uzun süre devam etmez, bu akıntılar, 3 günü geçmez yine gebelikte de vajinal salgılar artar” dedi.
KOKULU KOYU RENKLİ AKINTILAR
Kokulu koyu renkli kaşıntılı akıntının vajen içindeki bakteri örtüsünün bozulduğunu gösterdiğini aktaran Op. Dr. Boylu, şunları söyledi: 'Bu nasıl bozulur; mesela vajeni yıkadığımızda ya da çeşitli kimyasallara maruz bıraktığımızda, cinsel ilişkide kondom kullanıldığında, bunun dışında bağışıklık sistemimiz zayıfladığında bozulur. Vajen içinde bakteri, mantar zaten vardır ve sayıları belli bir düzeydedir, ancak ne zamanki biz temizlik maksadıyla vajen içine müdahale ederek, o doğal örtüyü bozduğumuzda faydalı bakterileri yok ediyoruz. Bu durumda daha güçlü olan zararlı bakterilerin ve mantarların kalmasını ve çoğalmasını sağlıyoruz, böylece oranın doğal yapısını bozuyoruz.'
Bu bölgenin temiz olmasına özen gösterilmesi gerektiğini ifade eden Op. Dr. Boylu, 'Örneğin toplu kullanılan klozetlerden mikrop kapmak çok zordur, oraya bir örtü serdiğinizde korunmuş olursunuz, insanın bağışıklığı güçlüyse zaten oradan bulaşan mikroplarla baş edebiliyor, ancak bağışıklığımız zayıfsa hasta oluyoruz' şeklinde konuştu. Vajenin içinin ve dışının özel ürünlerle yıkanmaması gerektiğine dikkat çeken Op. Dr. Murat Boylu, 'O bölgeyi kendi haline bırakın, kendi kendini temizleyecektir' dedi.
GÜNLÜK PEDLER KULLANILMAMALI
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Murat Boylu yapılması gerekenleri ise şöyle anlattı: 'Hastalanmamak için genel hijyen kurallarına aşırı değil, gerekli ölçüde uymalıyız, önce bağışıklığımızı güçlü tutmaya özen göstermeliyiz, vajen ile ilgili kozmetik uygulamaları bir kenara bırakmalıyız. Şunu unutmamalıyız; havuza veya denize girdiğinizde dahi vajen içine su girmez, bu kendi kendini koruyan bir mekanizmadır. Yıkama alışkanlığımız ile de vajen dışındaki mikropları içeri taşıyabiliriz, çünkü eller en kirli bölgelerdir, belki oturduğumuz tuvaletten bile kirli olabilir. Temizlik için elimizi sabunla yıkayacağız. Çok sıkı, terleten çamaşırlar, hava aldırmayan çamaşırlar kullanılmamalı, iç çamaşırını günde bir kere değiştirmek yeterlidir, günlük pedleri asla önermiyoruz, çünkü oraya temas eden bir kimyasal yapı uyguluyorsunuz ve hava almasını engelliyorsunuz, oranın nefes almasını ne kadar engellerseniz, doğal dengeyi o kadar bozarsınız. Sıcak soğuk dengesini ve hava alma dengesini bozmayacağız ve temizlik gerekçesi ile oranın doğal florasını bozmayacağız. Vajeni yıkadığınız zaman da sonrasında kurutun, nemli kalmasın, çünkü nem; hastalık yapıcı mikroplar; mantar virüs bakteri için uygun ortam oluşturur.'
SİGARA VE ALKOL DE OLUMSUZ ETKİLİYOR
Akıntının normal kabul edilecek çok uğraşılmaması gereken bir durum olduğuna değinen Boylu, 'Özetle; kişi kendi kendine özel temizlik ürünleri kullanmayacak, 3, 4 günü geçen kokulu ve koyu renkli akıntılarda da bir doktora başvuracak” dedi.
Kişi üşüttüğü zaman metabolizmasının değiştiğini aktaran Boylu, “Üşütünce, damarlar daralıyor, dokuların beslenmesi azalıyor, buna bağlı zararlı bakteri sayısı artıyor, akıntının artması ve idrardaki yanma çoğu zaman ondan olur. Sigara da çok zararlı, vajen içindeki faydalı bakterileri öldürüyor ve bağışıklık sistemini düşürüyor, alkol de aynı şekilde Tabi sağlıksız beslenme bağışıklık sistemini bozuyor' ifadelerini kullandı. Tedavide çoğunlukla vajinal kremler ve fitiller gibi lokal tedaviler kullanıldığını belirten Boylu, “Ancak çok dirençli enfeksiyonlarda ağızdan alınan ilaçlarla sistemik tedavi uyguluyoruz” diye konuştu.
Kaynak: İHA