Vajina ve rahim ağzındaki küçük bezlerden salgılanan sıvının vajinal akıntı olarak adlandırıldığını kaydeden Dr. Sinan Akkurt, “Bu sıvı yaşlanmış hücrelerin ve birikintilerin atılımını yapmak üzere her gün vajinadan salınarak vajinayı ve üreme sistemini temiz ve sağlıklı tutar.” dedi. Vajinal akıntının renk, miktar ve tutarlığının kişiden kişiye değiştiğini belirten Dr. Sinan Akkurt, ayrıca kişinin adet döngüsüne bağlı olarak da günden güne değişebileceğini söyledi. Dr. Akkurt adet döngüsüne paralel olarak akıntı renklerini şöyle özetledi:
1 - 5. günler: Döngünün başlangıcında, vücut rahim zarını döktüğü için akıntı genellikle kırmızı veya kanlıdır.
6 - 14. günler: Bir dönemden sonra, kişi normalden daha az vajinal akıntı fark edebilir. Yumurta gelişmeye ve olgunlaşmaya başladığında, servikal mukus bulanıklaşır ve beyaz veya sarı olur. Yapışkan hissedebilir.
14 - 25. günler: Yumurtlamadan birkaç gün önce mukus, yumurta beyazının kıvamına benzer şekilde ince ve kaygan olacaktır. Yumurtlamadan sonra, mukus bulanık, beyaz veya sarı ve muhtemelen yapışkan hale gelecektir.
25 - 28. günler: Yeni adeti görmeden önce servikal mukus hafifler ve akıntı azalır.
Pek çok kadında vajinal akıntıdaki olağandışı değişikliklerden enfeksiyonlar veya hormonal dengesizliklerin sorumlu olduğuna dikkat çeken Dr. Sinan Akkurt, durumun ciddiye alınıp tedavi için mutlaka hekime başvurulması gerektiğini ifade etti.
Dr. Sinan Akkurt’un verdiği bilgilere göre vajinal akıntıların renklerine göre taşıdıkları olası işaretler şöyle:
Kırmızı – Bordo: Kırmızı tonlarındaki akıntı, genellikle bir dönemdeki kanamanın sonucudur. Adet kanaması ortalama olarak her 28 günde bir olur, ancak normal aralık 21 ile 35 gün arasındadır. Bir dönem tipik olarak 3-5 gün sürer. Adet dönemleri arasında kanama yaşayan herkes bir doktora görünmelidir. Adet arası kanamanın pek çok iyi huylu nedeni olmasına rağmen, bazen ciddi bir duruma da işaret edebilir. Öte yandan menopoza girmesine ve en az 1 yıldır adet görmemiş olmasına rağmen vajinal kanama yaşanması da doktora başvurmayı gerektiren bir durumdur. Bazen endometriyal kanserin bir işareti olabilir.
Beyaz – Krem: Beyazın tonu, krem veya açık sarıya dönük olabilir. Bu renkte vajinal akıntı yaşayan bir kişinin başka semptomları yoksa, beyaz akıntı büyük olasılıkla sağlıklı yağlanmanın bir işaretidir. Bununla birlikte, beyaz akıntının peynirimsi bir kıvamı varsa veya keskin bir koku eşlik ediyorsa, bir enfeksiyona işaret edebilir. Beyaz, tok, keskin kokulu akıntı genellikle bir maya enfeksiyonuyla ilişkilidir ve bu da kaşıntıya veya tahrişe neden olabilir.
Sarı - Yeşil: Akıntı çok hafif bir sarı renge sahipse herhangi bir sorun olmayabilir. Özellikle diyet yapılıyorsa ya da diyet takviyeleri kullanılıyorsa çok açık sarı akıntı normal kabul edilir. Daha koyu bir sarı, sarımsı yeşil veya doğrudan yeşil olan akıntı genellikle bakteriyel veya cinsel yolla bulaşan bir enfeksiyona işaret eder. Vajinal akıntı yoğun veya topaklaşmışsa veya kötü bir kokusu varsa hemen bir doktora gidilmelidir.
Pembe: Akıntı açık veya çok daha koyu pembe olabilir. Genellikle biraz da kan içerir. Pembe akıntı en sık bir dönemden önce lekelenme ile ortaya çıkar. Bununla birlikte, erken gebelikte implantasyon (yerleşme) kanamasının bir işareti de olabilir. Bazı kadınlarda yumurtlamadan sonra biraz lekelenme görülebilir ve bu da pembe akıntıya neden olabilir. Cinsel ilişki vajina veya servikste tahrişe neden olmuşsa, cinsel ilişkiden sonra pembe akıntı görülebilir.
Şeffaf: Sıradan vajinal akıntıların pek çoğu şeffaf veya beyazımsıdır. Kaygan olabilir veya yumurta akı kıvamında olabilir. Bir kadının yumurtlamadan hemen önce, cinsel uyarılma sırasında ve hamilelik sırasında daha bu tip kaygan bir akıntı yaşaması muhtemeldir.
Gri: Gri vajinal akıntı sağlıklı değildir ve bakteriyel vajinoz (BV) adı verilen yaygın bir bakteriyel enfeksiyonun belirtisi olabilir. BV’de genellikle eşlik eden semptomlar arasında kaşıntı, tahriş, keskin bir koku, vulva çevresinde kızarıklık veya vajinal açıklık da yer alır. Gri akıntısı olan herkes derhal bir doktora görünmelidir.