Vakıflar Haftası nedeniyle Atatürk anıtında tören düzenlendi. Tören saygı duruşu, İstiklal marşının ardından Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından anıta çelenk sunumu ile devam etti.
Törene Edirne Valiliği ve belediyeden yetkililerin katılmadığı gözlendi. Düzenlenen törende Vakıflar Bölge Müdürü Hayati Binler günün anlam ve önemini belirten bir konuşma yaptı. Vakıflar Bölge Müdürü Binler yaptığı konuşmada, maddi bir karşılık beklemeden başkalarına yardım etmek gibi ulvi ve insani bir düşüncenin mahsulü olan vakıf müessesesi, tarihte olan yerini koruduğunu ifade etti.
Binler, “Vakıf müessesesi İslam dünyasında kültürel, ekonomik ve sosyal hayat üzerinde derin izler ve tesirler bırakmıştır, bu bakımdan vakıf, bir müessese olarak tarihimizdeki önemli yerini korumaktadır.
Vakıf, bugüne kadar intikal eden sosyal yardımlaşma ve dayanışmanın en eski hukukî şekillerinden biridir. Tarihin en eski ve kuvvetli müessesesidir.
Bin 400 seneden beri devam ede gelen, asırlarca bir çok kamu hizmetlerini üstlenen; topluma ahlak, fazilet, karşılıklı sevgi ve hürmet hislerini telkin eden; temelinde Allah Rızası, hayır duygusu, diğer gâmlık, insanlık ve sair mahlukat sevgisi ve merhamet yatan bu kuruluşların yani Vakıfların, İslam aleminde büyük bir hızla inkişaf etmesi tesadüfi değildir. Bu gelişmenin başlıca sebebi İslâm dininin hayrî ve İçtimaî hizmetlere verdiği ehemmiyettir. Vakıf, "Allah rızası için vermek" olduğuna göre; malı olan malından, makamı ve mevkii olan hizmetinden, ilmi olan bilgisinden insanlığa vermelidir. Vermelidir ki, insan, şu dünyada hayatını kendinde olanlardan başkalarına da vermek sureti ile cennet haline getirebilsin.
Ecdat, şu Serhat şehri Edirne'mizde bulunan; Selimiye, Üç Şerefeli, Eski Cami'yi ve diğer cami ve mescitleri; Bedesten, Alipaşa Çarşısı ve Arasta'yı (yani Osmanlı döneminin AVM'lerini); Rüstempaşa, Ekmekçizade, iki Kapılı, Yemişkapanı ve diğer hanları; hamamlar; türbeler, tekkeler, zaviyeler, çeşmeler, sebiller, su yolları, köprüler ve sair abide ve eserleri yaparak şehri kurmuş, abat etmiş. Vakıf şehir Edirne'mizin bugünkü yerleşim düzeni de, daha Osmanlı döneminde, bu Vakıf abideler eliyle şekillendirilmiş ve bugüne kadar bu şekilde kalabilmiştir.
Evliya Çelebi, Seyahatnamesi'nde, daha 1600'lü yıllarda Eski Cami için: "Bu cami, Edirne'nin ta ortasında, bilginler topluluğu ve âyanın bulunduğu yerde inşa edilmiş muazzam bir camidir" der.
1600'lü yıllarda şehrin tam ortasında diye Evliya Çelebi'nin tarif ettiği Eski Cami, bugün de hâlâ şehrin merkezindeki önemini devam ettirmektedir.
Tarihte gördüğü sosyal hizmetler ve meydana getirdiği Türk-islam Medeniyetinin inkar edilemez şahitleri olan ve birer kültür mirası olarak bizlere intikal eden bu vakıf eserlerin ve müesseselerin geçmişi kadar geleceği de önemlidir. Bu eserler, milli kültürümüzün ve tarihimizin tapu senetleridir. Vatan toprağına Müslüman Türk'ün damgasını vuran ölümsüz abidelerdir” diye konuştu.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz