Vebalılarmış gibi yanlarına yanaşmıyorlarmış, derslerde soru sordukları zaman "sen sus lan" diyorlarmış, köşeye sıkıştırıp haraç kesiyorlarmış.
Hazırlık o kadar zormuş ki bir çocuk varmış 3 yıl geçememiş sonunda babası İngiltere'ye yollamış.
Dördüğüncü yılın sonunda yıllık 100.000 TL'ye yaklaşıyormuş.
Hiç halden anlamıyorlarmış, kapına dayanıp neyin var neyin yok alıyorlarmış.
Parayla okudun diye adamdan saymıyorlarmış. Not ortalaman 4.00 olsa da yüzüne bakmıyorlarmış.
O kadar pahalıymış ki bir makarna kırk beş liraymış.
Arkası sağlam olanların derslere bile girmesine gerek yokmuş...
Adamın gözünün yaşına bakmıyor, bırakıyorlarmış. Aynı dersi 8 kere alan varmış.
Tıp 800.000 TL, mühendislikler 500.000 TL, sosyal bilimler 400.000 TL'ymiş. Çünkü sosyal bilimler daha az önemli!
Sen hiçbir şey yapmadan gelip direk kucağına oturuyorlarmış, "ne tatlı çocuksun sen öyle" diye yanağından bir makas alıyorlarmış.
Kafası çalışan bir tane adam yokmuş. Tek konuştukları şey yeni aldıkları arabaları, saçlarını nerde yaptırdıkları, sevgililerine en son ne aldırdıklarıymış.
Sabah geldiğinde her yer içki şişesi dolu oluyormuş, hocalar korkularından hiçbir şey diyemiyormuş.
Yurtlar karışıkmış, sabahlar olmuyormuş.