Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan, "Vakıf demek aynı zamanda, yolumuza ışık tutan tarihimizin emanetlerini yarınlara layıkıyla ulaştırabilmeye öncülük etmek demektir." dedi.
Demircan, Ankara Kalesi'ndeki bir otelde Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün yeni logosunun tanıtımı için düzenlenen toplantıda yaptığı konuşmaya, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'un yoğun çalışma gündemi nedeniyle programa katılamadığını, selamlarını gönderdiğini belirterek başladı.
Vakıf kelimesinin, bir gönül hareketini insanlığın iyiliğine ve güzelliğine karşılıksızca vakfetmek, dünya üzerinde bir sevgi medeniyeti inşa etmek anlamına geldiğini belirten Demircan, "ben" demeden, dil, din, ırk, renk ayrımı gözetmeden insanı insana eşit kılmaya vesile olduğunun altını çizerek, şöyle devam etti:
"Vakıf, mazlum, mağdur ve mahrum olanı kollamak, Yunus Emre'nin de dediği gibi 'Bölüşürsek tok, bölünürsek yok oluruz' inancıyla kardeşlik ve dayanışmayı yaşatmak demektir. Bizler asırlardan bugüne kadim coğrafyamız üzerinde nice medeniyete ev sahipliği yapmış, farklılıkların zenginlik olduğunu bilerek bir arada yaşama kültürü geliştirmiş bir ecdadın mirasçılarıyız. Bugün, İslam anlayışımızın özündeki sevginin yüreğimize nakşettiği yardımlaşma duygusuyla nesilden nesile uzanan gönüldaşlığımızı vakıflarımızın eliyle yarınlara taşımak adına gayret göstermeye devam ediyoruz."
Paylaşmanın ve bir olmanın güzelliğini yaşatmaya mimarlık eden vakıflar sayesinde başarılan nice yardım hareketinin bugün tüm dünyaya örnek olduğuna işaret eden Demircan, "Vakıf demek aynı zamanda, yolumuza ışık tutan tarihimizin emanetlerini yarınlara layıkıyla ulaştırabilmeye öncülük etmek demektir." değerlendirmesinde bulundu.
Demircan, ata yadigarı, ecdat mirası, tarihin sessiz tanıkları nice eseri korumakta gösterdikleri gayretin, vakıfların bir diğer misyonu olduğuna dikkati çekerek, "Nice imkansızlık içinde tarihe sığmaz fedakarlıklarla toprağımızı savunmuş atalarımızın var ettiği kültür medeniyetine sahip çıkmak hepimiz için kutlu bir görev. Koşullar ne olursa olsun hanlardan hamamlara, medreselerden külliyelere, camilerden kütüphanelere varıncaya dek bir medeniyet inşasına tuğla koyan ecdadımız biliyordu ki bir milleti var eden kültürüdür." diye konuştu.
Kökleri Osmanlı Devleti’ne kadar uzanan, iyiliğin kurumsallaşmış hali olan vakıfların, bugün Vakıflar Genel Müdürlüğü çatısı altında evrensel değerler ve çağdaş yöntemlerle insanlığı, vakıf ruhu ve medeniyetinde birleştiren öncü kurumlar olarak hizmet vermeyi sürdürdüğünü dile getiren Demircan, şunları kaydetti:
"Şeyh Edebali’nin söylediği gibi 'İnsanı yaşat ki devlet yaşasın' inancıyla kimsesizlerin kimsesi olan, ilim ve irfan peşinde imkansızlık tanımadan geleceğini kurmaya çalışan öğrencilerimize destek sunan, yetimlerimize kol kanat geren, her milletten insanımıza kucak açan ve bunun yanında yurt içinde ve yurt dışında nice kültür varlığımızı yarınlara taşımak adına emek veren vakıflarımız sayesinde sevgi medeniyetimiz kalıcı hale geliyor."
Demircan, Vakıflar Genel Müdürlüğünün kalıcılığına katkıda bulunacak bir yeniliği paylaşmak için bir araya gelindiğini belirterek, şöyle dedi:
"Nasıl ki insanlar isimleriyle binalar mimari kimlikleriyle kendilerini var ederlerse kurumlarımızın da vizyonunu ifade eden birer kimliği vardır. Vakıflar Genel Müdürlüğümüz yüzyıllar boyunca sönmeden yanan iyilik ve kültür medeniyeti ateşini, geçmişten bugüne taşınan ve gelecek kuşaklara aktarılan faydalı olma geleneğini temsil eden yeni logosuyla genç kuşağımızın da hafızasına kazınacaktır. Bizler bu logoyu gördüğümüz her yerde bileceğiz ki orada sevginin, iyiliğin, paylaşımın, dayanışmanın ve geçmişe sahip çıkmanın izi vardır."
Demircan, yeni logonun tasarımcısı Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi emekli öğretim üyesi, sanatçı Bülent Erkmen ile katkıda bulunanları kutlayarak, yeni logonun hayırlı olmasını diledi.
- "Vakıf fikriyatını yayma ve sonraki nesillere aktarma hedefi"
Vakıflar Genel Müdürü Burhan Ersoy, asırlardır süregelen büyük ve anlamlı bir anlayışın yaşatıldığı kadim bir kurum olan Vakıflar Genel Müdürlüğünün sahip olduğu köklü mirası gelecek nesillere aktarmak amacıyla çalışmalarını çağın gerekliliklerini göz önünde bulundurarak yürüttüklerini belirtti.
Geçmişle olan güçlü bağların gelecekte de inşa edilmesi gerektiğini vurgulayan Ersoy, şu ifadeleri kullandı:
"Kurumumuzun çağın gereklerine adapte olmasını temin için kurumsal bilgi ve kurumsal deneyimimizi kullanmaya ve kendimizi değiştirip güncellemeye ihtiyaç vardır. Değişen şartlara milli ve dinamik bir anlayışla, manevi değerleri bünyesinde barındıran, geçmişten geleceğe köprü, öncü ve önder bir bilinçle sadece sunulan çözümleri seçmek değil, en uygun çözümü bulabilme vizyonuna sahip olabilmek için çalışıyoruz."
Ersoy, yeni logonun vakıf fikriyatını yaymayı amaçlayan ve sonraki nesillere aktarmayı hedef edinen Vakıflar Genel Müdürlüğünü temsil edeceğini belirterek, kurumun yeni simgesinin hayırlara vesile olması temennisinde bulundu.
Daha sonra Bülent Erkmen'in logonun oluşum hikayesini ve fikriyatını anlattığı video mesaj gösterildi.
- "Çeşitlilik, çok boyutluluk, çok katmanlılık dikkate alındı"
Erkmen, mesajında, vakıf bilincini gelecek kuşaklara aktarma, dünya için bir esin kaynağı oluşturma işlevinin ve kesintisiz süreklilik boyutunun tasarıma yansıtılmasına özen gösterildiğini vurguladı.
Vakıflar Genel Müdürlüğünün faaliyet gösterdiği alanlardaki çeşitliliğe işaret eden Erkmen, "Çeşitliliğin oluşturduğu bütünsellik, çok boyutluluğun sağladığı kapsayıcılık, çok katmanlılığın kazandırdığı anıtsallık tasarımda dikkate alınan unsurlar oldu." ifadelerini kullandı.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz