Van depremi, Erzurum'un lojistik üs olma konusundaki potansiyelini ispatladı

MÜSİAD Erzurum Şube Başkanı A. Mustafa Güvenli, Erzurum’un bölge için taşıdığı lojistik potansiyelin öneminin, Van depreminin ardından bir kez daha kanıtlandığını söyledi.
MÜSİAD Şube Başkanı Güvenli, Erzurum’un hem bulunduğu bölgenin hem de ülkenin doğusundaki ülkeler için lojistik bir üs olduğunu ifade etti. Van’da bir süre önce meydana gelen 7.2 büyüklüğündeki depremin ardından dünyanın birçok ülkesinden deprem bölgesine yardım yağdığını hatırlatan Güvenli, “Kargo uçaklarıyla gönderilen bu yardımlar, Erzurum üzerinden Van’a gönderildi. Hava taşımacılığı alanında sahip olduğu fiziki altyapı imkânları, Erzurum’u gerçekten de bölgenin ayrıcalıklı bir ili haline getiriyor. Deprem bölgesine yardım ulaştırılması sürecinde bunu bir kez daha görmüş olduk.” dedi.
Erzurum’un sahip olduğu bu ayrıcalığa bir de ticari gözle bakılmasını isteyen MÜSİAD Şube Başkanı Mustafa Güvenli, “Erzurum’un sadece içinde bulunduğu bölgenin değil, aynı zamanda bölge ülkeleri için de stratejik bir öneme sahip olduğunu her fırsatta dile getiriyoruz. Erzurum, tam 300 kilometre mesafede 4 ülkeyle komşu durumunda. Tek başına bu bile Erzurum’un sınır ticareti noktasında ne kadar avantajlı olduğunu göstermeye yetiyor.” diye konuştu.
Erzurum’daki bu avantajların artık tüm kesimler tarafından fark edilmeye başlandığının altını çizen Güvenli sözlerini şöyle sürdürdü: “Erzurum’da Lojistik Merkez gibi çok önemli bir yatırım yapılıyor. Tebriz, Tiflis ve Bakü’ye Erzurum üzerinden uçak seferleri yapılması planlanıyor. Sınır kapılarıyla ilgili çok ciddi atılımlar olacak. Bu gelişmeler, MÜSİAD Erzurum Şubesi olarak bizim dikkatle takip ettiğimiz ve üzerinde titiz çalışmalar yürüttüğümüz işlerdir. Van depreminin ardından Erzurum’da yaşanan lojistik hareketlilik, attığımız adımların aslında ne kadar doğru ve yerinde olduğunu da gösteriyor. Sınır kapılarının güncellenmesi ve ulaşım altyapı eksikliklerinin giderilmesinin ardından bölge ülkeleriyle kucaklaşacak olan Erzurum’da, bundan sonraki süreçte ekonomik canlılık hakim olacak.