Van Depreminin 2. Yıldönümü

CEMAL AŞAN - Van'da 2 yıl önce meydana gelen depremlerde çok sayıda binası hasar gören ve yaklaşık 3 ay boyunca eğitime ara veren Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ), yapılan çalışmaların ardından adeta küllerinden doğdu. Kentte 23 Ekim ve 9 Kasım 2011'de meydana gelen depremlerde YYÜ'nün eğitim verdiği Zeve kampüsündeki çok sayıda binada hasar oluştu. Devam eden artçılar nedeniyle büyük panik yaşayan öğrencilerin kenti terk etmesi ve fakülte binalarının kullanılamaz hale gelmesiyle eğitime ara verilen üniversitede, yeniden toparlanma çalışması başlatıldı. Hükümetin de sağladığı destekle hasar gören binaları yeniden inşa ettiren YYÜ yönetimi, adeta depremi fırsata dönüştürerek ilk etapta öğrencilerin barınma sorununa çözüm üretti. Hayırseverlerin de sunduğu katkılarla prefabrike yurt ve derslikler inşa ettiren idareciler, kısa süre sonra eğitime kaldığı yerden devam etti. YYÜ Rektörü Prof. Dr. Peyami Battal, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2 yıllık süre zarfında üniversitede ciddi adımlar atıldığını belirterek, kentin tamamının zarar gördüğü depremlerde, üniversitenin durumunun daha farklı olduğunu anımsattı. Kampüsteki binaların tamamının 2007 yılındaki deprem yönetmeliğinden önce inşa edildiğine dikkati çeken Battal, şöyle konuştu: "Bu nedenle depremde hasara uğrayıp uğramadığına bakılmaksızın binalarımızın tamamını güçlendirmemiz gerekiyordu. Biz, bütün binalarımızın deprem performans değerlendirmelerini yaptık ve maliyetlerini karşılaştırdık. Güçlendirme maliyeti yüksek olan binaları yıkarak yenilerini yaptık. Maliyeti düşük olanları da güçlendirdik. Üniversitemiz, 1982 yılında kuruldu. O yıldan bu zamana kadar yapılan bütün binalarımızı, altyapımızı elden geçirmiş olduk ve şu anda üst yapılarımızı yeniliyoruz. Bu çalışmalarımızın tamamlanmasıyla üniversitemizi depremden sonra bütünüyle yenilemiş olacağız." Prof. Dr. Battal, sürecin hızlı ve kesintisiz ilerlemesinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın büyük katkısı ve destiğinin olduğuna dikkati çekerek, sağlanan desteklerle kısa zamanda toparlanıp ara verdikleri eğitim öğretime devam ettiklerini söyledi. - 8 bin kişilik yurt kapasitesi 9 Kasım 2011'deki depremden yaklaşık 2 ay sonra öğrencilerin kente dönerek eğitimlerine başladığını anlatan Battal, şunları kaydetti: "Üniversitemizin sorunlarını doğru bir şekilde ortaya koyarak cazibe merkezi haline gelmesini sağlamış olduk. O dönemde öğrenci sayımız 22 bin civarındaydı. Van'daki binalar ciddi şekilde hasar gördüğü için öğrencilerin barınma sorunu yaşayacaklarını önceden öngördük. Bu nedenle yeni yurtların yapılması gerektiğini, ilgili bakanlıklara bildirdik. Bu kapsamda, Başbakan'ımız başta olmak üzere bakanların da gösterdiği yakın ilgi sonucu 6 bin 100 kişilik yurt yapıldı. Bizim yaptığımız yurtlarla 8 bin kişilik yurt kapasitesine ulaştık. Şu anda öğrencilerimize sağladığımız yurt imkanıyla Türkiye'nin önde gelen üniversitelerinden biri konumundayız." -Öğretim üyelerine lojman Öğrencilerin barınma sorununun yanı sıra öğretim üyelerinin de lojman sıkıntısını giderdiklerine değinen Battal, öğretim üyelerini kentte tutmak için kurum geliştirme ödeneğinin artırılması ve lojman yapımı talebinde bulunduklarını, bu taleplerinin de hükümet tarafından yerine getirildiğini ifade etti. Rektör Battal, öğretim üyeleri için 496 lojman yapıldığını ve prefabrikelerle 550'nin üzerinde konut inşa edildiğini bildirerek, "Kurum geliştirme ödeneği sayesinde, herkes kuruma sahip çıktı ve kimse hiçbir şekilde üniversiteyi yalnız bırakıp başka yere gitme girişiminde bulunmadı" dedi. Üniversitenin, kısa sürede depremin izini silerek yeni binaları, altyapısı, yolları ve çevre düzenlemesiyle daha yaşanılır bir hale getirildiğine işaret eden Battal, depremin ardından "yandık, bittik, kül olduk" felsefesine yenik düşmeden depremden daha güçlü çıktıklarını dile getirdi. -Yabancı öğrencilerin ilgisi Battal, yapılan çalışmaların semeresini de almaya başladıklarının altını çizerek, şunları kaydetti: "Depremden önce 22 bin olan öğrenci sayımızı 24 bine, 540 olan öğretim üyesi sayısını da 700'ün üzerine çıkardık. Depremden güçlü çıkmanın yolu, ayaklarınız üzerinde güçlü durmanızla mümkündü. Biz bunu başardık. Deprem öncesinde bizim yabancı uyruklu öğrencimiz yoktu, şimdi 250'nin üzerinde yabancı öğrencimiz var. Yurt dışından gelen öğrenciler, üniversitemize büyük ilgi gösteriyor. Bu da bizi mutlu ediyor. Üniversitemiz depremi doğru okudu ve bunun sonucunda depremden daha güçlü bir şekilde çıktı."