MERSİN (İHA) – Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Jeoloji Mühendisleri Odası Mersin İl Temsilcisi Erkan Demir, Van depreminin üzerinden 2 yıl geçmesine rağmen halen ülkemizde yapı denetiminin tam anlamıyla yapılmadığını savunarak, "Biz biliyoruz ki başta deprem olmak üzere pek çok doğa olayının afete dönüşmesini önlemek, zararlarını azaltmak mümkündür. Çünkü jeolojik bilgilerle açıklanması hiç de zor olmayan doğa olayları insan eliyle birer afete dönüştürülmektedir" dedi.Konuyla ilgili açıklama yapan Erkan Demir, Van depreminde kentleşme için verilen yanlış seçim kararları, yeterli mühendislik hizmeti almayan yapı üretimi ve özellikle denetimsizliğin bir doğa olayının afete dönüşmesine sebep olduğunu söyleyerek, "Bir afet ülkesi olan yurdumuzda yapı güvenliği, odaların da denetim süreçleri dışında bırakılması nedeniyle bugün daha fazla denetim dışı bir hale gelmiştir. Yaşadığımız çevre bugün, düne göre afetlere karşı daha güvenli değildir. Ancak biz biliyoruz ki, başta deprem, heyelan, su baskını, kaya düşmesi gibi pek çok doğa olayının afete dönüşmesini önlemek, zararlarını azaltmak mümkündür. Çünkü jeolojik bilgilerle açıklanması hiç de zor olmayan doğa olayları insan eliyle birer afete dönüştürülmektedir" ifadelerini kullandı."YAPI DENETİM SİSTEMİ ÇOK YETERSİZ VE SORUNU ÇÖZMEKTEN UZAK"Sadece son birkaç yıllık dönemde yaşanılan Kütahya-Simav ve Van depremlerinin yol açtığı can ve mal kayıplarının, yapı denetim sisteminin ne derece yetersiz ve sorunu çözmekten uzak olduğunun göstergesi olduğunu kaydeden Demir, "Başarılı dünya örneklerinde olduğu gibi etkin ve bütünlüklü bir yapı denetim sistemi, arsanın imar parseline dönüştüğü aşamadan başlamak üzere etüt-proje ile etüt- projeye uygun yapı üretim süreçlerini denetleyecek bir sistematiğin oluşturulması ile mümkün olabilmektedir. Ancak, ülkemizde halen bu bakış açısı gelişmemiş, yapı denetim sistemi bina inşasının denetimine indirgenerek işletilmiş, etüt- proje kapsamında yapılan jeolojik-jeoteknik araştırmalar kanuni düzenlemelere de aykırı biçimde denetim süreçlerinin dışında bırakılmıştır. Bu aşamada, her yönüyle etkin ve güvenli bir denetim sisteminin doğru tanımlar üzerinden yeniden kurulması kaçınılmaz bir ihtiyaç haline gelmiştir. Yapı denetim sürecinin yapının üzerine inşa edileceği parselin zemine aplikasyonundan başlayarak, parsel üzerinde gerçekleştirilecek zemin ve temel etüdü ile yapının tamamlanmasından sonra yapının izleme ve bakım süreçlerini de dikkate alarak yeniden tarif edilmesi ve yapı ruhsatı vermeye yetkili kuruluşlar ile yapı denetim kuruluşlarının bu denetim içindeki fonksiyonları yeniden tanımlanmalı, açık toplum ve çağdaş demokrasinin gereği olarak toplumun can ve mal güvenliğini yakından ilgilendiren yapı üretim ve denetim süreçlerinde meslek odalarının kamusal denetim adına sürece müdahillikleri arttırılmalıdır" diye konuştu.AFET GÜVENLİ BİR YAPI İÇİN YAPILMASI GEREKENLERAfet güvenli bir yapı için yapılması gerekenleri de sıralayan Demir, açıklamasını şöyle sürdürdü: "Yapı denetim hizmeti kamusal bir görev ve sorumluluk olarak görülmeli, piyasa koşullarına göre şekillendirilmemeli, toplumun can ve mal güvenliği için yapı üretim ve denetiminde odaların kamusal denetim adına sürece müdahillikleri arttırılmalıdır. Yapı denetim sistemi arsanın imar parseline dönüştüğü aşamadan başlamak üzere etüt-proje ile etüt-projeye uygun yapı üretim süreçlerini de denetleyecek bir kapsama kavuşturulmalıdır. Yapı üretiminin temel basamağı olan etüt-proje süreçleri kapsamındaki jeolojik-jeoteknik etütler-sondaj ve laboratuar çalışmaları bünyesinde jeoloji mühendisinin de yer aldığı yapı denetim kuruluşları veya yetkili idarelerce yerinde denetlenmelidir. Afet güvenli yapı üretim ve denetim süreçlerinin, temel unsurlarından olan jeoloji mühendisliği hizmetleri ve jeoloji mühendislerinin yapı denetim sistemi içinde yer alması için Yapı Denetim Kanunu ve Uygulama Yönetmeliği revize edilmelidir. Jeoloji Mühendisliği hizmet süreçlerini planlamak, uygulama süreçlerini yönlendirmek ve denetlemek için başta belediyeler olmak üzere yerel yönetimlerde jeolojik-jeoteknik etüt (zemin etütleri) birimleri kurulmalı ve bu birimlerde jeoloji mühendisi istihdamı zorunlu hale getirilmelidir."Depremlerin önlenemeyeceğini ancak afete dönüşmesinin engellenebileceğini ve zararların azaltılmasının mümkün olacağını belirten Demir, “Dili jeolojiyle yazılmış olan doğa ve doğa olaylarının ancak jeoloji mühendisleri eliyle çözümlenebileceği gerçeği temel alınarak, sağlıklı ve yaşanabilir bir çevrede güvenli bir barınma için yapı denetim süreçlerinde jeoloji mühendislerinin mutlaka yer almasını, yerel yönetimler ile yapı denetim kuruluşlarında jeoloji mühendisi istihdamının bir zorunluluk haline getirilmesini bilimsel, teknik ve kamusal bir sorumluluğun gereği olarak görüyoruz. Yapı güvenliğinin denetim dışı olduğu ülkemizde, afet güvenli kaliteli bir yapı üretim ve denetiminin, jeoloji bilim ve uygulamalarının da sürece dahil edilmesiyle mümkün olacağı unutulmamalıdır.”
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz