Van Ekonomi Konseyi'nin Mart Ayı Toplantısı

Van Ekonomi Konseyi Dönem Başkanı Feridun Irak, Van'daki binaların deprem yönetmeliğine uyulmadan yapıldığının, ruhsat verme...

Van Ekonomi Konseyi Dönem Başkanı Feridun Irak, Van'daki binaların deprem yönetmeliğine uyulmadan yapıldığının, ruhsat verme ve inşaat aşamalarında gerekli denetimlerin yapılmadığının yaşanan depremle ortaya çıktığını belirterek, "Kamu binalarındaki durum özellere oranla daha da içler acısıdır. Sorumlulardan mutlaka hesap sorulmalıdır" dedi.

Irak, toplam 40 saniye süren 23 Ekim ve 9 Kasım depremleri sonrasında Van'da yüzlerce binanın yıkıldığını, konut bazında ise yaklaşık 40 bin civarında ev ve iş yerinin ağır ve orta hasarlı olduğunu hatırlatarak, "Bu binalardan kaç tanesinin deprem yönetmeliklerine göre inşa edildiği kamuoyuna açıklanmalıdır. Zira yeni deprem yönetmeliklerine göre, yapılan binaların depremi en az hasarla atlatmış olması gerekmektedir. Ancak görülen odur ki, yönetmeliğe uyulmamış, ruhsat verme ve inşaat aşamalarında gerekli denetimler yapılmamıştır. Van'da yapı stoğunun kamu binaları dahil olmak üzere büyük bir bölümünün ruhsatsız olduğu ortaya çıkmıştır. Kamu binalarındaki durum, özellere oranla daha da içler acısıdır. Çocuklarımızın öğrenim gördüğü okullar başta olmak üzere kamu binalarının büyük bir çoğunluğuna yıkım kararı verilmiştir. Bu kamu adına denetim görevi verilenlerin işlerini hakkıyla yerine getirmediklerini göstermektedir. Denetimlerin gerektiği gibi yapılmaması ve mevzuatlara uyulmaması nedeniyle meydana gelen can ve mal kayıplarından sorumlu olanlardan mutlaka hesap sorulmalıdır. Vatandaşların tamamına yakınının, zorunlu olmasına ve yıllık 100-150 lira gibi düşük bir bedel içermesine rağmen Zorunlu Deprem Sigortası (DASK) yaptırmadıkları ortaya çıkmıştır. Kamu kurum ve kuruluşları, belediyeler ve sivil toplum kuruluşları olmak üzere hemen hemen bütün kesimlerin olası afetlere karşı bir eylem planının olmadığından, deprem sonrasında faturası çok ağır olan sosyal ve ekonomik sorunlarla karşı karşıya kalınmıştır. Oldukça ağır sonuçlar doğuran bu felaketin altından kalkabilmemiz için, ekonominin çarklarını döndürecek acil önlemler alınması zorunludur" dedi.

Reklam
Reklam

"MARMARA DEPREMİ'YLE GETİRİLEN EK VERGİLER AMACINA UYGUN KULLANILMADI"

22 Ekim 2011 tarihine kadar 2. derece deprem bölgesi olarak bilinen Van merkez ilçe ve çevre yerleşim birimlerin adeta yerle bir olduğunu kaydeden Irak, tespit edilemediği için 'hayali' olarak nitelendirilen fay hatlarının varlığının ortaya çıktığını söyledi. Fay hatlarının hayali olmasının doğal bir sonucu olarak deprem öncesi bilimsel tahminler yapmak yerine, deprem sonrası tespitlerden yola çıkarak geçmiş zamana yönelik öngörüler üretildiğini vurgulayan Irak, "1999 yılında yaşadığımız ve 18 binden fazla insanımızın hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan Kocaeli depreminin ardından, 'Deprem öldürmez bina öldürür' söylemi sürekli olarak dile getirilmiş, son derece doğru olan bu yaklaşıma paralel olarak, sonuncusu 2007 yılında yürürlüğe giren yeni deprem yönetmeliği hazırlanmıştır. 1999 yılında meydana gelen yıkıcı Marmara Depremlerinden hemen sonra, 26 Kasım 1999'da yürürlüğe giren 4481 Sayılı Yasa ile depremin yol açtığı ekonomik kayıpları gidermek amacıyla var olan vergilere ek vergiler getirilmiştir.

Reklam
Reklam

Ayrıca 'Özel İletişim' ve 'Özel İşlem Vergisi' adı altında iki yeni vergi uygulamaya sokulmuştur. Başlangıçta geçici olarak tasarlanan bu vergiler, sonradan kalıcı hale getirilmiştir. Van depremlerin ardından konu biraz irdelenince, geçen 12 yıl boyunca toplanan bu vergilerin amacına uygun kullanılmadığı ortaya çıkmıştır" şeklinde konuştu.

"TÜRKİYE'NİN YÜZDE 92'Sİ DEPREM KUŞAĞINDA"

Türkiye'nin yüzde 92'sinin deprem kuşağı içerisinde olduğunu belirten Irak, Türkiye nüfusun ise yaklaşık yüzde 95'inin tehlikesi yüksek bölgelerde yaşadığını ifade etti. Irak, Türkiye'nin önemli sanayi merkezlerinin yaklaşık yüzde 98'inin ve barajların da yaklaşık yüzde 92'sinin deprem bölgelerinin içerisine girdiğini kaydetti. Türkiye'nin deprem nedeniyle uğradığı zararlar açısından dünyada üst sıralarda yer aldığını söyleyen Irak, can kaybı bakımından ise 5. sırada yer aldığını anlattı. Irak, "Anadolu topraklarında 1902 yılından bu yana yaşanan depremlerden dolayı yüz binlerce insan hayatını kaybetti. Kayıtlara geçmiş depremler, bunun en bariz göstergesidir. 23 Ekim ve 9 Kasım 2011 tarihlerinde yaşadığımız depremler ve sonrasında yaşanan süreç, nefesini ensemizde hissetmemiz gereken tehlikenin farkında olmadığımızı, kamusal lojistik ve altyapı eksikliğini, denetim yetersizliğini ve toplumsal bilinç oluşturulamadığını bir kez daha gözler önüne sermiştir" ifadelerini kullandı.

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: