Van Gölü Kuraklıktan Daha Az Etkilenecek

MUSTAFA ÇİFTÇİ - Türkiye'nin en büyük gölü olan Van Gölü'nde, 3-5 yıllık gibi bir süreçte kuraklığa bağlı yok olma riski bulunmadığı bildirildi. Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü Başkanı Prof. Dr. Ali Fuat Doğu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yağış azlığı ve mevsim normallerinin üzerinde seyreden sıcaklık nedeniyle Türkiye'nin kuraklığın kapısında olduğunu söyledi. Kuraklık için ülke genelinde kriz planlarının oluşturulması gerektiğini ifade eden Doğu, şöyle konuştu: "Doğa kuraklığın sinyallerini veriyor. Van'ın Özalp ilçesinde bulunan Akgöl'ün yok olması bunun en güzel örneği. Akgöl tamamen ortadan kalkmış durumda. Komşumuz İran'da Urmiye Gölü'nün suyu yine yanlış kullanımlar ve iklim değişiklikleri nedeniyle önemli oranda azaldı. Ülkemizde başta Tuz Gölü olmak üzere birçok gölde son 60 yılda önemli daralmalar yaşanıyor. Türkiye'deki göllerde Marmara Denizi'nin iki katı büyüklüğünde çekilme ve karasallaşma söz konusu." -Tuz Gölü 3-5 yılda yok olabilir Doğu, göllerde göze çarpan kuraklık konusunun yakından incelenmesi gerektiğine işaret ederek, şunları kaydetti: "Kuraklıkta, sığ olan, çanağı derin olmayan, yüzlek olan Tuz Gölü, Akgöl gibi yerler 3-5 yılda ortadan kalkabilir ve az bir yağışla buralar tekrar sulak alana dönüşebilir. Ama söz konusu göllerin ortadan kalkmasıyla bulundukları alanlardaki ekosistem çöker. Kırşehir'in 35 kilometre doğusunda bulunan ve 15 kilometrekarelik bir alanı kaplayan Seyfe Gölü maalesef bugün yok. Nesilleri azalan flamingoların konakladığı, çok sayıda kuş türünün bulunduğu bu alandaki ekosistem çöktü. Bunun gibi haritada adı olan ama kendisi olmayan birçok göl var." -Sığ göllerde kuraklık riski daha fazla Sığ göllerde kuraklık riskinin daha fazla olduğunu, derin göllerde ise kuraklığın etkisinin daha az olduğunu anlatan Doğu, "Van Gölü gibi derin göllerde suyun bir anda ortadan kalkması, 3-5 yılda göl alanının kuruması gibi bir kriz bekleyemeyiz. Ama derin çanaklı göllerin de sığ kıyılarında çekilmeler olabilir" diye konuştu. Doğu, Türkiye'nin topraklarının yarıdan fazlasının kurak olduğuna dikkati çekerek, özellikle Doğu, Güneydoğu ve İç Anadolu bölgelerinin kuraklıktan en fazla etkilenecek bölgeler olduğunu dile getirdi. Kuraklığa karşı vatandaşları da uyaran Doğu, şöyle devam etti: "Şu ana kadar ülkeye istenen miktarda yağış düşmedi. Beklenen yağışın düşmemesi bizleri de endişelendiriyor. Şubat ayında beklenen yağmurların yağmaması gibi bir ihtimalde krizin daha da büyüyeceğini söylemek kehanet olmaz. Mevcut koşullarda barajların su miktarları, eskiye göre 3'te bire inmiş, bazıları yarılanmış durumda. Bu yıl, son 10 yıldaki en düşük ikinci seviyeyi yaşıyoruz. Doğal göllerde su çekilmeleri, göllerin ortadan kalkması, barajlarda su seviyelerinin yarıdan alta inmesi büyük bir problem. Halihazırdaki problemden hareketle kriz masaları kurulup ülke gündeminde tartışılmalı. Su gereksiz yere harcanmamalı, gereksiz yere araba yıkanmamalı, park ve bahçe sulamaları gerekiyorsa askıya alınmalı."