Van'da Kentsel Dönüşümde Sektörler Buluşuyor Toplantısı

Jeofizik Mühendisi Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, hasarlı binaların güçlendirmelerine karşı olduğunu, deprem yasasına göre gelecekte de bu tür depremlerin olacağını ifade ederek, “Yanlış anlaşılmasın, hemen beklemiyorum ama çocuklarımız, torunlarımız gelecekte bu depremleri görecektir” dedi.

Kentsel Dönüşümde Sektörler Buluşuyor toplantısına katılmak için Van’da bulunan Jeofizik Mühendisi Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, bütün Türkiye’nin Gölcük depreminden dersler aldığını belirtti. Bunun bir kanıtının da Van olduğunu ifade eden Prof. Dr. Ercan, Van’da 650, Gölçük’te ise 20 bin kişiyi kaybettiklerini kaydetti. Kurtarma oranının da 100 kişide 1 kişi olduğunu anlatan Prof. Dr. Ercan, “Van'da yüz kişiden 26 kişiydi. Bu Türkiye'nin başarısıdır. Kocaeli’ndeki uygulamaları destekliyorum. Arkasındayız. Çünkü buralarda gevşek olan bölgelerde yüksek yapılaşmaya gitmiyorlar. Özellikle Kocaeli tüm Türkiye’ye iyi bir örnek. Arkasındaki dağlık kesimde çok katlı bir yapılaşmaya gitti. Aynı zamanda çelik yapılaşmayı da teşvik ediyor. Bu nedenle Türkiye’ye güzel bir örnek” dedi.

Van’da depremin ilk zamanları ile şimdiki dönem arasında yapılanlarla da ilgili düşüncelerini dile getiren Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, “Daha önce ben Van’da depremin olacağı konusunda uyarmıştık. Van’daki yıkımların ana nedeni ,yüzde 20’si yerden gelen sorunlar. Yüzde 65’i yapı gerekçelerin eksikliği ve yüzde 25’i ise uygulama eksikliğinden kaynaklanıyor. Van ve Erciş’te yıkımların olması nedenlerinden biri de yer altı sularının fazla olması. Bu sığ sular yapıların depremden etkilenmesine neden oldu. Depremde bir çok yapı yıkıldı. Maraş Caddesi ve Cumhuriyet Mahallesi’nde sağlam yapıların yapıldığını gördüm. Bu beni sevindirdi'' şeklinde konuştu.

''BEN YAPILARIN GÜÇLENDİRİLMESİNE KARŞIYIM''

Bazı yapıların güçlendirildiğini gördüğünü ifade eden Prof. Dr Ercan, ''Ben yapıların güçlendirilmesine karşıyım. Bizim korunacak bir kentimiz yok. Van'ın Urartu, Selçuklu uygarlığına uygun olarak mimarisinden yararlanarak mahalle ölçeğinde yıkılarak yeniden yapılması gerekiyor. Sakıncalı yerlerin belirlenerek, Van’ın uygar ve doğunun başkenti olabilecek bir konuma getirilmesi gerekiyor. Van Gölü kıyısının yapılaşmaya açılmaması gerekiyor. Özellikle Van Kalesi’nin bulunduğu yerlerde boş alanlar var. Bu boş alanlar yeni yapılarla doldurulmasın. Genellikle Van’ın hemen arka tarafındaki çok sağlam olan dağlık kesimlerde TOKİ'nin yaptığı gibi evleri o tarafa taşıyarak geliştirmemiz gerekiyor. Çünkü Van'da 7.2'lik bir deprem oldu. Deprem Yasası’na göre gelecekte de bu tür depremler olacaktır. Yanlış anlaşılmasın hemen beklemiyorum. Ama çocuklarımız, torunlarımız bu tür depremleri görecektir. Onun için yer inceleme çalışmaları tamamlanmış dağlık kesimlere, yeni bir Van’ı oluşturmak gerekir. Şu anda çarşının geliştiği alanların yeşil olarak kalmasını öneriyorum. Buradaki iç tarihi yapılar kalabilir. Burası bir eğlence, geniş park alanları ve ilgili alanlara dönüştürülmesi gerekiyor. Ancak sorun deprem değil, çarpık olarak gelişmiş bir kent. Bu kentin güçlendirerek ayakta tutamayız. Bu kentin yıkılması gerekiyor. Türkiye'nin bir çok kentinde olduğu gibi. Kentsel dönüşüm Türkiye'nin en büyük projesidir. Türkiye’ye çok büyük katkıları olacaktır. Van 10 yıl içinde Türkiye’nin gözde kentlerinden biri olacak. Kimse İstanbul’a iş için gitmeyecek. İnşaat sektörünün burada da gelişmesi gerekiyor. Çünkü para Van’da kalsın. Mühendislik kuruluşları çok büyük iş bulacaklar. Van'a da işsiz olan insanlar dağa değil inşaata gidecekler. Bu bölgede terörün en aza indirilmesi için de kentsel dönüşüm biricik çare olarak görülüyor” dedi.