"Eninde sonunda önümüzde iki yol açılacaktır. Ya sahip olmak için yaşayabiliriz ya da inanç birliği için. Ya kudret için yaşayabiliriz ya da aşk için. Ya mutlak olduğuna inandığımız kendi dar ufkumuzla yaşayabiliriz ya da alçakgönüllülükle, sınırlı bir görüşe razı oluruz ve bu görüşte hayat şimdi, ebediyen olacağı üzere olağanüstü bir gizemle ortaya çıkar ve gizem bizden mutlak saygı bekler."
Susanna Tamaro okurlarını "karası" düşüncelerden, "denizi" kelimelerden oluşan adasına davet ediyor. Var Olan Ada, yazarın kimi gazetelerde yayımlanmış kimi bugüne kadar hiç gün yüzüne çıkmamış yazılarından oluşuyor. Gerçekten her şeyin yanıtını dış dünyada mı arıyoruz? Zihnimizde aynı düşünce dönüp duruyor: Bu adadan kurtarılmayı mı bekleyeceğiz yoksa mutluluk içinde yaşamayı mı öğrenmeye çalışacağız?
Susanna Tamaro'nun aslında görüş bildirmeyi sevmediğini anlattığı ilginç önsözüyle başlayan bu kitap, elbette sıradan bir deneme ürünü değil. Pek çok kültürden ve ortaklaşa ürettiğimiz kavram karmaşasında şekillenip öyküleştirilen Tamaro yazılarında herkes için bir mesaj var.
Var olan ada isimli kitap Can yayınları etiketiyle tüm kitapçılarda.