Vatan Hasreti, Yıllar Sonra Dindi

Osmanlı yönetimince, Müslümanlar arasındaki ihtilafları çözmek için Güney Afrika'ya gönderilen Ebubekir Efendi'nin torunu Şule Rashida Efendi, bu ayrılıktan 150 yıl sonra Türkiye'ye gelmenin mutluluğunu yaşadı.

Afrika Stratejik Araştırmalar Merkezi (AFSAM) ve Necmettin Erbakan Üniversitesi (NEÜ) tarafından düzenlenen "Afrika'da Osmanlı İzleri" paneli için Konya'ya gelen Efendi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Osmanlı alimlerinden Ebubekir Efendi'nin Güney Afrika'ya gidişinin 150. yılı nedeniyle Türkiye'ye davet edildiğini söyledi.

Türkçe'yi biraz zorlanarak da olsa konuşabilen Şule Rashida Efendi, Cape Town'da doğduğunu, 1973'te 4 kardeşiyle birlikte eğitim için Türkiye'ye geldiğini, ancak kendilerine sahip çıkılmadığı için tekrar Güney Afrika'ya gidip üniversiteyi orada bitirdiğini söyledi.

Bir süre İngiltere'de bulunduğunu, son olarak İtalya'da İngilizce öğretmenliği yaparken geçirdiği rahatsızlık sonrası emekli olduğunu anlatan Efendi, "İtalya ve Güney Afrika'da yaşıyorum. Benim gibi yurt dışında yaşayan çok sayıda akrabam var. Babam ve annem memleket hasretinden ağlayarak öldü. Ancak şimdi ise buradayım ve çok mutluyum. Artık Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım. Çünkü Türkiye yetkilileri, 150 yıl sonra da olsa bize sahip çıktı" diye konuştu.

-"Sayın Başbakanın Afrika gezisinden çok memnun olduk"-

Efendi, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Afrika gezisini ise söyle değerlendirdi:

"Sayın Başbakanın Afrika gezisinden çok memnun olduk, çok sevindik. Bizim için çok büyük mutluluk. Sayın Erdoğan'a çok teşekkür ediyorum. Türkiye'nin politikasını çok bilmiyorum ancak bundan 130 yıl önce gitmek lazımdı. Benim büyük dedem, çok önemli okullarda okumuş büyük bir alimdi. Onun Güney Afrika'ya gitmesi tesadüf değildi. Bizi çok ihmal ettiler. Büyük bir miras taşıyoruz, bu büyük bir vakıf mirası... Herkes bunu bilsin. Bizi 150 yıldır orada unuttukları gibi oradaki Osmanlı mirasını da unuttular. Ailemizden yaklaşık bin kişi yabancı ülkelerde yaşıyor. Hepsi Türkiye'ye sıklıkla gelmek, burada yaşamak istiyor. Ancak 'bugüne kadar bizi Türkiye aramadı, istemedi' diyorlar. Biz buraya dönmek istiyoruz, Türkiye'yi yürekten seviyoruz."

Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde Afrika konusunda çalışmalar yapan Mustafa Efe ise İngiltere Kraliçesi'nin talebiyle 1 Ekim 1862'de İstanbul'dan yola çıkan Ebubekir Efendi'nin 1863'te Güney Afrika'ya ulaştığını söyledi.

-"Türkiye'nin Afrika'da ne işi var-" eleştirilerine yanıt-

Ebubekir Efendi'nin o bölgeye köle ticareti yapan korsanlarca Hindistan'dan getirilen Müslümanlar ile yerli Müslümanlar arasındaki ihtilaflara çözüm bulmaya çalıştığını, bunda da başarılı olduğunu vurgulayan Efe, şöyle devam etti:

"(Türkiye'nin Afrika'da ne işi var) sözü, Türkiye'de kasıtlı olarak söylenen bir sözdür. Bunları söyleyenler ya da söyletenler, Türkiye'nin Afrika'ya yönelik çalışmalarını engellemek isteyenlerdir. Ebubekir Efendi örneği, bu sözlerin ne kadar temelsiz olduğuna en net yanıttır. Türkiye niye gitmesin ki- Hatta, Türkiye'nin Afrika'ya gitmesinin farkı şudur; biz sömürge amacıyla gitmiyoruz. Batılılar, 'siz gitmeyin, biz buraları daha önce sömürmüştük, sömürmeye devam edelim' diyor. Türkiye bir Afro-Avrasya ülkesidir, 3 kıtanın 3'ünde de tarihte var olmuş bir ülkedir. Bugün olmaması için de bir sebep yok. Türkiye'nin orada olmamak gibi bir lüksü yoktur. Afrika halklarının yardım açısından değil, Türkiye'nin bilgisine, tecrübesine ihtiyacı var. Türkiye başkalarını oraya götürmemeli, sadece kendisi olarak oraya gitmelidir. Bu onların da bizim de faydamıza olacaktır."

BM Güvenlik Konseyi geçici üyeliği için Türkiye'ye en ciddi desteğin Afrika ülkelerinden geldiğini anımsatan Efe, "Bu, onların desteğini alma durumunda nasıl neticeler elde edebileceğimizin de bir göstergesidir" ifadesini kullandı.