Ergenekon davasında 2 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenen emekli Tuğgeneral Veli Küçük, Danıştay saldırısı ile kendisi arasında irtibat kurulmaya çalışıldığını ancak saldırıyla hiç bir ilgisinin olmadığını savundu.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Ergenekon davasının öğleden sonraki oturumunda, 'Darbeye Teşebbüs' ve 'Danıştay üyesi Mustafa Yücel Özbilgin'i öldürmeye azmettirmek' suçlarından 2 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenen emekli Tuğgeneral Veli Küçük savunmasını yaptı.
Kendisinin Bilecik Tugay Komutanı olduğu 2000 yılı Mayıs ayında çok samimi dostu olduğunu belirttiği Ebulfeyz Elçibey'in Türkiye'ye geldiğini söyleyen Veli Küçük, "Beni de ziyarete geldi. Sohbetimiz sırasında 'Siz yok olacaksınız' dedi. Bana, 'Bu coğrafya değişecek. Bunun için de sizin yok olması gerekir. Bu kadar güçlü bir orduyu burada yaşatmazlar.' dedi. Ağustos ayında da öldürüldü. O zaman bazı düşüncelerim vardı. Ancak bu kadarını ben de düşünememiştim. O zaman Türklerin ak sakallısı bu öngörüsünü dile getirmişti." diye konuştu.
21 Ocak 2008 günü soruşturma kapsamında evine düzenlenen operasyonu hatırlatan Küçük, "O sabah evi basılan Veli Küçük değildi, Veli Küçük üzerinden Türk ordusuydu." dedi.
CIA’nın eski Türkiye Masası Şefi Graham Füller’in 1980’lı yıllarda yazdığı yazılarından örnekler veren Veli Küçük, "Darbenin ilk ayağı olarak TSK’nin esir alınması gerekiyordu. Veli Küçük üzerinde 1980’lı yıllardan beri çalışıldı." ifadelerini kullandı. ABD’nin Büyük Ortadoğu Projesi’nin Türkiye’nin ılımlı İslam ülkesi olarak değiştirilmesine dayandırıldığını anlatan Küçük "Ben her zaman 'İslam İslamdır. İslamın ılımlısı, yumuşağı, yuvarlığı olmaz' dedim. Dinimi değiştirmedim. Bu nedenle buradayım." diye konuştu.
2007 yılında gerçekleşen Cumhuriyet mitinglerinin, ulusalcıların ve milliyetçilerin mücadelesinin zirvesi olduğunu belirten Küçük, "Laik ve demokratik insanlar ilk kez kendilerini Danıştay saldırısı sırasında öldürülen yargı mensubunun cenazesinde gösterdi. Ancak cinayet vatanseverler üzerine yıkılmaya çalışıldı. Veli Küçük ve Muzaffer Tekin’in isimleri malum medya tarafından sürekli ön plana çıkarıldı." iddiasında bulundu.
Danıştay saldırısı ile kendisi arasında irtibat kurulmaya çalışıldığını belirten Küçük, İsveç'te kendisinin yer aldığı bir fotoğrafın ortaya çıkarıldığını ve yanında, Danıştay saldırısının faili Alparslan Arslan'ın da bulunduğunun iddia edildiğini söyledi. Küçük, "Oysa Alparslan Arslan, İsveç'e gitmediğini kendisi de söyledi. Alparslan Arslan'ın benle fotoğrafı olsa Danıştay'a ben saldırmış olacaktım." diye konuştu. Veli Küçük, lobi belgesinin de aslında kendi evinde ele geçirilmediğini iddia etti.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz