Veli Küçük konuştu!

Ergenekon davasının en önemli sanıklarından biri olan Veli Küçük, avukatı aracılığıyla bir açıklama yaptı. Küçük yaptığı açıklamada soruşturma kapsamında maksatlı olarak yapılan dezenformasyon faaliyetlerinin tahammül edilemez boyutlara geldiğini belirtti. Kanal D'nin haberine göre açıklamada şöyle deniliyor:

"Halen tutuklu bulunduğum soruşturma kapsamında mahkemeye teslim edilen iddianame ve bu iddianameye ek olarak gösterilen belgelerin kamuoyunun bilgisine sunulmasını takiben, soruşturmanın başından itibaren maksatlı olarak yapılan dezenformasyon faaliyetleri tahammül edilemez bir boyuta ulaşmıştır.

Reklam
Reklam

Tamamen asılsız iddialarla kişiliğime, Türk ve Müslüman kimliğime, şeref ve haysiyetime karşı insafsız saldırılar her geçen gün artırılarak devam ettirilmektedir. Bu kapsamda kamuoyunun bilmesini isterim ki 65 yıllık ömrümün ve 35 yıllık meslek hayatımın hiç bir döneminde, hiç bir surette teröre, terör örgütlerine, yasalarımızca suç teşkil eden hiç bir oluşum, eylem veya söyleme destek vermedim. Meslek hayatım boyunca, görevim çerçevesinde ASALA, PKK, DHKP-C, HİZBULLAH, İBDA-C v.s. terör örgütleriyle gerektiğinde hayatımı ortaya koymak suretiyle mücadele ettim. Bu mücadelemde -bazı maksatlı çevrelerin iddia ettiği gibi- yasadışı hiç bir yola yönelmediğim gibi, mensubu olmaktan her zaman onur ve şeref duyduğum Türk Silahlı Kuvvetlerimizin bir subayı olarak, iddia edildiği gibi bir hukuksuzluk içinde yer almam söz konusu dahi olamaz.

Emeklilik dönemimde de, sağduyulu bir vatandaş olarak, ülkemizin geleceğine ilişkin kaygı ve düşüncelerimi tamamen meşru zeminlerde ve demokratik haklar çerçevesinde kamuoyuyla paylaştım. Ancak, geçmişten günümüze artan şekilde, görünürde şahsım ama temelde devlet kurumları hedef alınmak suretiyle, her türlü ahlak, vicdan, iman ve izandan yoksun bir şekilde, alçakça ve kalleşçe bir suçlama ve karalama kampanyası yürütülmektedir.

Reklam
Reklam

Daha yargılamanın yeni başladığı kovuşturma kapsamında, şahsım en baştan suçlu ilan edilerek, iddianamede dahi yer verilmeyen her türlü iftirayla karşı karşıya bırakıldım ve bırakılıyorum. İlk inceleme ve tespitlerime göre, hukuki olmaktan ziyade, belirli çevreleri tatmin etmeye yönelik, hukuki delil yerine varsayıma, tahmine ve şüpheye dayandırılan, somut bilgi, belge ve delil içermeyen sözkonusu iddianamenin, bu soruşturmayı fırsat bilerek kendilerine çeşitli yararlar temin etmeye çalışan, birçoğuyla hayatımın hiç bir döneminde karşılaşmadığım, adını dahi bilmediğim ve muhtemelen bazılarınınkini hiç bir zaman öğrenemeyeceğim kişilerin iftiralarıyla kurulu olduğunu görmüş bulunmaktayım.

Bu belge bir iddianame olmaktan ziyade bir iftiraname olup, sözkonusu iftiraname ile ilgili gerekli savunmalarımı, ezelden beri bu ülkenin düşmanları olmuş, yurtdışından beslenen belirli güç odaklarının maşası konumundaki satılık kalemler, sözde demokratlar, ABD'nin kucağına oturmuş sözde müslümanlar, AB beslemeli sözde cumhuriyetçiler tarafından şayet fırsat verilirse, Mahkeme önünde yapacağım.

Reklam
Reklam

Hakkımda yürütülen bu linç girişimine karşı, yargı organları nezdinde imkanlarım dahilinde gerekli girişimi de yapmış bulunmaktayım. Belirttiğim güç odaklarının temel hedefinin, kendilerine verilen görev ve misyon çerçevesinde sahip oldukları son derece geniş imtiyaz ve imkanları kullanmak suretiyle, Türkiye Cumhuriyetini içeriden bölmek, parçalamak ve yok etmek olduğunu bu görev çerçevesinde önlerinde engel olarak gördükleri vatansever, milliyetçi, Atatürkçü unsurların hedef alındığını, böylelikle devletin ve toplumun Cumhuriyeti koruma refleksinin ortadan kaldırılmaya çalışıldığını kamuoyunun takdirine sunuyor.

Türkiye Cumhuriyeti Kanunlarını, evrensel hukuk kurallarını, aklı, vicdanı, insafı, imanı, onuru, şeref ve haysiyeti, meslek etiğini, basın ilkelerini hiçe saymak suretiyle adil yargılanma hakkımı elimden almaya çalışan, milli değerlerden yoksun, vatan ve millet düşmanı bu güç odaklarını müfteri ilan ediyor ve bunlar karşısında, en başta bağımsız yargı olmak üzere ilgili tüm devlet kurumlarımızı göreve, hak ve vicdan sahibi Yüce Türk Milletini sağduyulu olmaya davet ediyorum."

Reklam
Reklam