Chris Morris
BBC, Venedik
Venedik'de Büyük Kanal'ın kıyısındaki eski bir sarayın küçük bir odasında bir işçi yükselen sulara direniyor. Suları püskürtme, her an devam etmesi gereken bir mücadele.
Piyanonun sesi duvarlarda yankılanıyor. Saray, şu anda kentin en önemli müzik okuluna, konservatuara ev sahipliği yapıyor.
Mimarlık tarihçisi ve Venedik'in köklü ailelerinden birinin reisi Antonio Foscari tamirat çalışmalarını izlerken, "Binalarımızın restorasyonu konusunda önümüzde zorlu yıllar var" diyor
"Fakat yılda 24 milyon turistle kentin ekonomisi garantili, buna kuşku yok. Bu geliri doğru bir şekilde harcamalıyız."
Ama şimdi yeni bir sorun da var.
Yerel yönetim ve kültür bütçelerine merkezi hükümetten ayrılan bütçelerde büyük kesintiler yapılması Mario Monti'nin teknokratlar hükümetinin sunduğu kemer sıkma programının kaçınılmaz bir parçası.
Gerçi son zamanlarda bütün dikkatler Yunanistan'ın üzerindeydi ama Monti'nin İtalya'da uygulayacağı programın başarısı veya başarısızlığı euro bölgesinin kaderinde çok daha önemli bir rol oynayabilir.
Dolayısıyla eski alışkanlıkların değişmesi gerekiyor.
Profesör Foscari "Dışardan gelecek para azalınca Venedikliler bazı şeyleri kendi kendilerine yapmayı öğrenmek zorunda" diyor "Fakat bu konuda en büyük sorunumuz eski binalar değil, genç nesil ve işsizlik olacak."
Yine kanal kenarındaki belediye sarayında Venedik belediye başkanı her iki konuda da kafa patlatıyor.
Giorgio Orsoni, "İtalya'da ekonominin lokomotifi kentlerdir, ama bütçeleri kesiliyor" diyor.
"Kesintilerin sebebini anlıyorum" diyor Orsoni, "ama merkezi hükümet, harcamalarda önceliği kendisine veriyor."
"Bu da bizden daha fazla fedakarlık istenmesi demek. Binalar, işsizlik her konuda harcamalarımızı kısmak zorundayız."
Ama kanalın hemen öte yakasında büyük bir proje var ki, kesintiye uğramıyor.
Venedik'e giren deniz suyu seviyesini kontrol etmek ve şehri su baskınından korumak amacıyla inşa edilen bariyerler sistemi inşaatı tamamlanmak üzere.
Mose projesinin sorumlusu Maria Teresa Brotto "Kentte artık su baskını olmayacak. Sorunu nihai bir çözüme kavuşturuyoruz" diyor.
Bu kemer sıkma zamanında hükümet bariyerler projesi için 600 milyon euro daha yatırıyor. Bu, tamamı milyarlarca euro tutan bir ulusal altyapı projesi olarak görülüyor. Başbakan Monti bu yatırımın ekonomik büyümeye katkı olarak geri döneceği umudunda.
Diğer yandan kesintilerin ekonomideki etkilerinin hemen görülmesi de beklenmiyor. Ca'Foscari Üniversitesi'nden Profesör Carlo Carraro "yatırımın etkisini hemen değil ancak 10 yıl içinde göreceğiz" diyor.
Profesör Carraro buna karşın Venedik gibi kentlerin, kesintilerin altında ezilmeyeceği kanısında. "Büyük darbeler aldı Venedik. Fakat kesintiye uğrayan bazı kuruluşlar gerçekten etkin çalışmıyordu. Şimdi girişimciliğin kalitesinde bir yükseliş göreceğiz" diyor.
Venedik'in tarihinin de tanıklık edebileceği gibi, değişim genellikle yavaş yavaş oluyor. Mario Monti ve teknokratlar hükümetinin ömrünün o kadar uzun olup olmayacağı ayrı bir tartışma konusu.
İtalya'nın çok partili ve çok koalisyonlu politikası zamanını bekliyor.