İSTANBUL (İHA) - İstanbul Vergi Dairesi Başkanı Şükrü Dilaver, vergi denetimi için özel bir ekip oluşturulduğunu belirterek, "Amacımız ceza kesmek değil, mükellefimizin hata yapmasını engellemek" dedi.
İstanbul Mali Müşavirler ve Muhasebeciler Derneği (İSMMMD), yeni dönem mesleki bilgilendirme faaliyetlerine "Dönem Sonu İşlemleri" semineriyle başladı. Dernek, yeni yılın ilk etkinliğinde 2007 yılında vergi mevzuatındaki değişiklikleri de göz önüne alarak geçen senenin hesapları kapatılırken dikkat edilmesi gereken konuları katılımcılarla paylaştı. Yeminli mali müşavir (YMM) Vedat Demiröz'ün oturum başkanlığını gerçekleştirdiği seminerde, emekli Gelirler Baş Kontrolörü ve yeminli mali müşavir Dr. Ahmet Kavak, İstanbul Vergi Dairesi Tahsilat Grup Müdürü ve Hesap Uzmanı Muharrem Uzunoğlu ile İstanbul Vergi Dairesi Mükellef Hizmetleri Gelir Vergisi Grup Müdür Vekili Ramazan Yakışıklı mali müşavir ve muhasebecilere dönem sonu işlemleri konusunda bilgiler verdi. İstanbul Mecidiyeköy Kültür Merkezi'ndeki seminerde İstanbul Vergi Dairesi Başkanı Şükrü Dilaver de bir konuşma yaptı.
Kurumlar Vergisi'nde "Örtülü Kazanç ve Transfer Fiyatlandırması Yoluyla Örtülü Kazanç Dağıtımı" hakkındaki kararın bu yıl uygulanacak olması semineri ilginç hale getirirken, yeni yılda uygulanması planlanan vergiyle ilgili yasal düzenlemeler ve ücretlilere ilk defa uygulanacak asgari geçim indiriminde dikkat edilecek hususlar da ele alındı.
"MESLEKTAŞIN DESTEĞİNİ BEKLİYORUZ"
Seminerin açılış konuşmasını yapan İSMMMD Yönetim Kurulu Başkanı Abdulaziz Ural, İSMMMD'nin geçen yılın sonundaki olağan genel kuruldan güçlenerek çıktığını söyledi. Ural, "Hedeflediğimiz amaçlara ulaşabilmek için meslektaşlarımızın katılımı ve desteği gerekmektedir. Destek olmadan başarı mümkün değildir. Çalışmalarımızda aktif bir şekilde görev almanızı bekliyoruz" dedi.
Ural, İSMMMD'nin tüm üyelerini en üst derecede mesleki bilgiye ulaştırma, sosyal sorumluluk bilinci yerleşmiş, etik değerlere bağlı, daha kaliteli hizmet sunumu biçiminde oluşmuş rekabet anlayışını tesis etme çizgisinde hareket ettiğini de kaydetti.
Ural konuşmasının sonunda, "Meslektaşın üretilen katma değerden hak ettiği payı, hak ettiği ücreti ve alın terinin karşılığını, haksız rekabet olmaksızın alabilmesi en büyük arzu ve hedefimizdir" ifadelerini kullandı.
Ural, 2008 yılında seminerlerin ilgi çekici konularla periyodik olarak devam edeceğini bildirdi.
"VERGİDE PROBLEMİ NE ÇÖZER"
İstanbul Vergi Dairesi Başkanı Şükrü Dilaver de, göreve geldikten sonra mali müşavir ve muhasebecilerin birlikte olduğu bir toplantıya ilk defa katıldığını ifade etti. Vergi işinin uzlaşma işi olduğuna dikkat çeken Dilaver, yeni yılla birlikte zorlu bir döneme girildiğini, ancak zorlukları hep birlikte kolaya çevirmek için yeni bir uygulamayla mükellefe ulaşmaya çalışacaklarını belirtti. "Vergiyle ilgili ne yapılmalı?" sorusunun her ortamda sorulduğunu hatırlatan Şükrü Dilaver, "Yapılacak iki ana esas var: Biri, 'Benimle aynı gelir düzeyine sahip olanlar, benim gibi versin', ikincisi ise; 'Vergi karşılığı ödediklerim adil yerlerde ve devletin amaçladığı alanlarda harcansın' anlayışının vergi sisteminin temeline oturtulması gerekiyor. Yani vergide adaleti ve harcanan mecrayı gösterdiğinizde en büyük problemi çözüyorsunuz" diye konuştu.
Vergide söz konusu bu iki anlayışı tesis için kolları sıvadıklarını kaydeden Dilaver, ilk hedeflerinin vergideki karışıklıkları ve anlaşılmayan hususları düzeltmek olduğunu dile getirdi. Dilaver, "Bakın, Maliye Bakanlığı oturdu yeni Kurumlar Vergisi yasasını yazdı. Şimdi birçok sorun ortadan kalktı. Aynı çalışma Gelir Vergisi üzerinde yapılıyor. Herkesin anlayabileceği, uygulaması basit kanunu yürürlüğe koymanın peşindeyiz" şeklinde konuştu.
"DENETİM AĞIMIZI GENİŞLETİYORUZ"
Vergide en fazla sıkıntıyı mali müşavir ve muhasebecilerin çektiğini, bu sıkıntıların en aza indirilmesi konusunda işbirliğine her zaman açık olduklarını ifade eden İstanbul Vergi Dairesi Başkanı Şükrü Dilaver, "Meslektaşımızın yükünü hafifleteceğiz. Vergi daireleri olarak denetim konusunda yeni bir uygulama içerisindeyiz. Mali müşavir ve muhasebecilerimiz kendi cari denetimlerini yapsın. Denetim ağımızı genişlettik. Biz de denetimlere destek olacağız" dedi.
Geçen yılki beyanlarda yaklaşık mükellefin yüzde 30'unun hala devreden KDV beyanı ödediğini gördüklerini ve KDV ödemediklerinin gözlendiğine işaret eden Dilaver, "Envanterlerde bir hata var. Ciddi şekilde gözden geçirilmesi gerekiyor.
Bunun için pilot olarak ilk etapta 5 bin mükellef belirledik. Bu sayıyı zamanla 10 bin ve 20 bine çıkaracağız. Bu yeni uygulamada daha çok resmi mükellefleri hedef aldık. Bin kişilik vergi denetmeni grubumuzu bununla ilgili eğittik. Bundan sonra bu işle meşgul olacaklar" diye konuştu.
"CEZA DEĞİL, DENETİM"
Mükellefe giderek hata yapmalarını önleyeceklerini tekrarlayan Şükrü Dilaver, "Mükellefe gideceğiz, 'Denetim yapmaya geldik' diyeceğiz. Envanterini kontrol edeceğiz. Hataları görünce düzeltme yoluna gidecebümkün değildir. Çalışmalarımızda aktif birğiz, ceza kesmeyeceğiz. Amacımız ceza kesmek değil, mükellefimizin hata yapmasını engellemek" şeklinde konuştu.
Mali müşavir ve muhasebecilere seslenen Şükrü Dilaver, devletin ne yapmak istediğini mükelleflere anlatılmasını istedi.
Dilaver vergi işinin uzlaşma olduğunu hatırlatarak, "Eğer bu konuda yol alırsak, işte bu uzlaşmanın adımlarını atmış olacağız. Dönem sonu olarak envanterinizi çıkaracaksınız, onun için kollarınızı sıvayın. Biz yine seminerlerde beraber olacağız. Kapımız her zaman açık. Gelin, grup müdürü arkadaşlarımız ve ben mükelleflerimizin emrine amadeyiz.
Meslektaşlarımızın ve mükelleflerimizin vergideki yeni anlayışımızı benimsemeleri için bizler her türlü desteğe, yardıma, anlatıma hazırız" dedi.
Protokol konuşmalarından sonra Dönem Sonu İşlemleri konulu panele geçildi. Panelde ilk sözü İstanbul Vergi Dairesi Tahsilat Grup Müdürü ve Hesap Uzmanı Muharrem Uzunoğlu aldı. Uzunoğlu, dönem sonu değerleme hakkında bilgiler verdi. İstanbul Vergi Dairesi Mükellef Hizmetleri Gelir Vergisi Grup Müdür Vekili Ramazan Yakışıklı şüpheli alacaklar ve amortismanla ilgili konuşurken, Dr. Ahmet Kavak 2007 dönem sonu işlemleri ve 2008 vergilendirme dönemine ilişkin hatırlatmaları gündeme taşıdı.
"BORDRO MAHKUMLARI BİRAZ SEVİNDİ"
Panelin sonundaki soru-cevap bölümü oldukça ilgi çekti. Soruların büyük çoğunluğu Dr. Ahmet Kavak'a yöneltildi. Asgari geçim indiriminin en çok kimin işine yaradığına dair bir soru üzerine Dr. Kavak, "Bu daha çok bordro mahkumlarının işine yarayacaktır. Ücretliler biraz sevindi. Diğer taraftan muhasebeciye de fazla külfet yüklemiyor" dedi.
Asgari geçim indiriminde net ödeme anlaşmalarına dikkat çeken Dr. Kavak, "Maliye Bakanlığı'nın tebliğinde, 'Eğer net ödeme üzerinden anlaşma yapılmışsa kişilere asgari geçim indirimi hesaplanıp ilave olarak ödenecek' der. Buna katılmıyorum. Ben vergi oranı yüzde 50 iken, yüzde 60'a çıktığı zaman kişiye aynı parayı ödüyorsam böyle bir haktan benim yararlanmam lazım.
Dolayısıyla Maliye'nin bu konuda yetkisi söz konusu değildir. Maliye, 'Böyle yapmazsanız vergi ziyanına sebebiyet sayarım. Cezai müeyyide uygularım' diyor. Hiçbir mevzuatta cezadan bahsedemeyiz. Net anlaşma yapılırsa bunun yansıtılması cezai müeyyideyi gerektirmez" diye konuştu.
"ÖRTÜLÜ KAZANÇTA PÜF NOKTA"
Dr. Ahmet Kavak, "Örtülü kazançta nerelere dikkat edilmeli?" sorusuna, "Kısaca mükellef dikkat etmeli" yanıtını verdi.
Konunun SMM veya YMM olarak herhangi bir sorumluluk taşımadığını dile getiren Dr. Kavak, "Ancak biz elbette mükellefe yardımcı olacağız. Çünkü eğer örtülü kazanç dağıtımı varsa, yani emsallerine uygun, kanuna uygun bir fiyattan mal veya hizmet alınıp satılıyorsa ilişkili kişilerde problem yok. Ya da Maliye ile peşin anlaşma yapacak. İlişkili olan kişiye yapılan mal veya hizmet alımı veya satımında yapılan fiyat, ilişkisiz kişilere yapılan mal veya hizmet fiyatta eşdeğerde aynı olursa yine sorun yok. Yeter ki, mükellefimizle ilişkili veya ilişkisiz kişilerle yapılan ticarette fark olmasın" şeklinde konuştu.
"TÜRKİYE'DE VERGİLER ÖDENEBİLİR HALE GELDİ"
Türkiye'nin vergi konusundaki yeriyle ilgili bir soruya ise Dr. Kavak, "Türkiye artık vergi cenneti midir, değil midir, bunu söylemek zor. Ancak hiçbir mükellef, Kurumlar veya Gelir Vergisi mükellefi vergi oranımız yüksek demesin. Vergi artık ödenebilir hale gelmiştir. Sadece ücretliler üzerinden alınan vergide geçen sene yapılan düzenlemede ücretlilerin 7 puan aleyhine oldu. Kademede 5'den 4'e indirdiler. Yüzde 25'i, 27'ye, 30'u 35'e çıkardılar. Onun dışındaki vergi oranları mantıklı ve makul. Türkiye vergi cenneti değildir. Türkiye bundan böyle emsal ülkelerle vergiler konusunda standarda oturmuştur. Vergi cenneti veya bir başka şekilde Türkiye'yi bundan böyle itham etmek zor" karşılığını verdi.