ANKARA (ANKA) – Alkollü içecekler üzerindeki yüksek vergi artışları, vergi gelirlerini önemli ölçüde artırırken, alkollü içecek tüketen hane sayısını hissedilir bir şekilde azalttı. Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi’nce (BETAM) yapılan araştırmaya göre TÜFE artışının yüzde 79 ile sınırlı olduğu son 8.5 yılda, yapılmış olan küçük büyük vergi artışlarına paralel olarak alkollü içeceklerin fiyatı yüzde 129 artış gösterdi. Vergi gelirlerinin reel olarak yüzde 50’nin üzerinde arttığı bu dönemde, alkollü içecek tükettiğini beyan eden hane sayısında ve bu hanelerin ortalama tüketiminde düşüşler gözlendi. Öyle ki, 2003’ten 2008’e kadar olan dönemde toplam tüketimde üçte bir oranında bir düşüş yaşandı.
BETAM, son günlerde kamuoyunda tartışılan alkollü içecek vergi düzenlemelerini ve yansımalarını masaya yatırdı. Prof. Dr. Seyfettin Gürsel, Yrd. Doç. Dr. Gökçe Uysal Kolaşin ve BETAM Direktör Yardımcısı Duygu Güner tarafından hazırlanan “Vergiler Arttı Alkollü İçecek Tüketimi Azaldı” Araştırma Notu’nda alkollü içecek piyasasında fiyat, vergi geliri, tüketim ve üretime yönelik veriler incelendi. Araştırma notuna göre 2003-Eylül 2010 tarihleri arasında yapılmış olan küçük büyük vergi artışlarına paralel olarak alkollü içeceklerin fiyatı yüzde 129 artarken, TÜFE artışı yüzde 79 ile sınırlı kaldı. Vergi gelirlerinin reel olarak yüzde 50’nin üzerinde arttığı bu dönemde fiyat artışlarına paralel olarak alkollü içecek tükettiğini beyan eden hane sayısında ve bu hanelerin ortalama tüketiminde gözlemlenen düşüşler, 2003’ten 2008’e toplam tüketimde üçte bir oranında bir düşüşe işaret etti. Aynı dönemde üretimde gözlemlenen düşüş, tüketimdeki düşüşle tutarlı bir yapı sergiledi. Bu olgular alkollü içecekler üzerindeki yüksek vergi artışlarının vergi gelirlerini önemli ölçüde artırdığını kanıtlarken, alkollü içecek tüketen hane sayısındaki hissedilir azalmaya dikkat çekti.
-FİYATLAR KATLANDI, VERGİ GELİRLERİ YARIDAN FAZLA ARTTI-
AKP’nin alkollü içecekler üzerinde pek çok kez, az ya da çok miktarda vergi zamları gerçekleştirdiğine dikkat çekilen araştırma notuna göre bu vergi artışları alkollü içeceklerin fiyatının TÜFE’nin bir hayli üzerinde artmasına neden oldu. Alkollü içecek fiyat endeksi ve genel TÜFE düzeyi, 2003 ortalamaları 100 olacak şekilde ele alındığında (fiyat serileri Eylül 2010’da son bulduğu için, son vergi düzenlemesinin fiyatlardaki etkisini içermiyor, yani son vergi artırımı dikkate alınmıyor), TÜFE incelenen dönemde yüzde 79 artarken, alkollü içecek fiyatı yüzde 129 oranında artış gösterdi. Alkollü içeceklerin nispi fiyat artışı 2003’den Eylül 2010’a yüzde 28’i buldu.
-2010 SONUNDA ALKOLLÜ İÇECEKLERİN SATIŞINDAN ELDE EDİLEN ÖTV GELİRİNİN 2.5 MİLYAR TL OLACAĞI TAHMİN EDİLDİ-
Alkollü içeceklerin bir hayli pahalılaşmalarına ve bunun sonucunda tüketimlerinin azalmasına rağmen, alkollü içeceklerden alınan ÖTV gelirlerinde dönem boyunca hissedilir artışlar gerçekleşti. GSYH deflatörü ile vergi gelirleri 2008 yılı fiyatlarına taşındığında, 2003 yılında 1 milyar 502 milyon TL olan alkollü içeceklerden elde edilen ÖTV gelirleri 2008 yılında 1 milyar 986 milyon TL’ye yükseldi. Aynı rakam 2010’un ilk dokuz ayı için ise 1 milyar 902 milyon TL olarak gerçekleşti. Alkollü içeceklerde yapılan son vergi değişikliği göz ardı edildiği takdirde bile 2010 yılının sonunda alkollü içeceklerin satışından elde edilen toplam ÖTV gelirinin, 2008 fiyatlarıyla, 2 milyar 463 milyon TL olacağı tahmin edildi. Bu rakamlar yüzde 64 oranında reel ÖTV gelir artışına işaret etti.
-ALKOLLÜ İÇECEK SATIN ALAN HANE SAYISI AZALDI-
Vergi artışlarının sonucunda gerçekleşen reel fiyat artışları genel olarak tüketim miktarını azaltırken, şaşırtıcı şekilde alkollü içecek satın aldığını beyan eden hane sayısında da azalmaya neden oldu. TÜİK tarafından düzenli olarak yapılan Hanehalkı Bütçe Anketleri (HBA) mikro verilerine göre 2003 yılında hanelerin yaptığı alkollü içecek harcaması 2008 yılı Aralık ayı fiyatlarıyla 827 milyon 399 bin TL iken, bu rakam 2008 yılında 549 milyon 452 bin TL’ye geriledi. Toplam tüketim yaklaşık yüzde 34 oranında düştü. 2003 yılından 2008 yılına alkollü içecek satın aldığını beyan eden hane sayısı 1 milyon 300 bin seviyesinden 1 milyon 64 bin seviyesine inerken, bu hanelerin toplam içindeki payı yüzde 8’den yüzde 6’ya geriledi. Hanelerin yüzde 10’undan azının alkollü içecek tüketiyor olması TÜİK tarafından 2006 yılında yapılan Aile Yapısı Araştırması’nın sonuçlarıyla da tutarlı bir yapı sergiledi. Bu anket sonuçlarına göre Türkiye nüfusunun yüzde 84.5’inin hiç alkollü içecek tüketmediğini ortaya koydu
-ALKOLLÜ İÇİCEK TÜKETEN HANELERİN ORTALAMA HARCAMASI YÜZDE 16 AZALDI-
Alkollü içecek tüketen hane başına ortalama harcamalar 8.5 yılda yüzde 16 geriledi. 2003 yılında alkollü içecek tüketen hanelerde yıllık harcama 2008 yılı Aralık ayı fiyatlarıyla ortalama 617 TL iken, bu rakam yüzde 16’lık bir düşüşle 2008 yılında 516 TL’ye indi. TÜİK verilerinden yapılan hesaplamaya göre 2004 yılında hane başına düşen ortalama harcama 2008 yılı Aralık ayı fiyatlarıyla 578 TL, 2005 yılında 655 TL, 2006 yılında 607 TL, 2007 yılında 633 TL olarak gerçekleşti.
-TÜKETİMLE BİRLİKTE ÜRETİM DE DÜŞTÜ-
Hanehalkı Bütçe Anketi verileri hanelerin dışarıda tükettikleri alkollü içeceklere dair bilgi vermediğine dikkat çekilen notta, bu bağlamda tüketim rakamlarına paralel olarak alkollü içecek üretimindeki değişim de incelendi.Araştırma notuna göre üretim ve net iç talepte sırasıyla yüzde 26,7 ve yüzde 26,1’lik bir düşüş yaşandı. Bu düşüş hanelerin toplam alkollü içecek tüketiminde gözlemlenen yüzde 34’lük düşüşe paralel seyretti. 8.5 yıllık dönemdeki alkollü içecek üretimi 2008 Aralık fiyatlarıyla yüzde 26.7 azalarak, 2003 yılında 1 milyar 667 milyon TL iken 2007 yılında 1 milyar 221 milyon TL’ye geriledi. 2003 yılında 108 milyon TL olan alkollü içecek ihracatı 2007 yılında 127 milyon TL seviyesine yükseldi. Aynı dönemde alkollü içecek ithalatı 37 milyon TL’den 87 milyon TL’ye çıktı. İthalat eklenip ihracat çıkarıldığında, net iç talebin 2003’ten 2007’ye yüzde 26.1’lik bir azalma ile 2008 yılı Aralık ayı fiyatlarıyla 1 milyar 596 milyon TL seviyesinden 1 milyar 180 milyon TL seviyesine gerilediği görüldü.(ANKA)