CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, "Bu ülkede hiçbir yönetim bugüne kadar kendi siyasi ikbali için ekonomiye ve ülkenin gerçek gündemine bu kadar ihanet etmemiştir. Gelen veriler yangının bırakın sönmeye başlamasını giderek büyümeye başladığını ortaya koyuyor." dedi.
Öztrak, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, işsizlik rakamlarının açıklandığını ve en dar tanımıyla işsiz sayısının 4 milyon 730 bin kişiye ulaştığını söyledi.
Bir önceki yılın aynı dönemine göre artışa bakıldığında 1 milyon 376 bin kişinin "işsizler ordusu"na katıldığını dile getiren Öztrak, "Bu, serinin rekoru. Bugüne kadar işsiz sayısında böyle bir artış olmamıştı." diye konuştu.
İşsizlik rakamının içindeki 811 bin kişinin, bu dönemde bir işte çalışıp da bu dönemde işini kaybedenler olduğuna dikkati çeken Öztrak, şöyle devam etti:
"İşini kaybedenlere baktığımızda, bunun sektörlere dağılımı oldukça ilginç. Sanayide 239 bin çalışan işini kaybetmiş, inşaat sektöründe 481 bin kişi, tarımda da 296 bin kişi işini kaybetmiş. İşsizlik oranı 14,7. Geçen yılın aynı dönemine göre işsizlik oranındaki artış yüzde 4,1. Bu da yine 2009 kriz yılının mayısından bu yana en büyük oran artışı. Bu oranla Türkiye'nin rakipleri Haiti, Yemen, Irak ve yerle bir olmuş Suriye. En geniş tanımlı işsiz rakamı 8 milyon 475 bin kişiye çıkmış. Bu da 97 ülkenin nüfusundan fazla. Oran olarak da yüzde 24,5. Türkiye'nin gerçek işsizlik oranı yüzde 25 aslında.
Genç işsizliği geçen yıla göre yüzde 7,1 puan artarak yüzde 26,1 olmuş. İş arayan her 4 gençten biri iş bulamıyor. Oysa bizim en büyük servetimiz genç nüfusumuz ama biz bu serveti hovardaca harcıyoruz. Buradan soruyorum, ne yapacaktık? '2,5 milyon kişiye iş verecektik'. Bırakın istihdamı 2,5 milyon kişi artırmayı, istihdam çöktü. İşsizlik verilen teşviklere rağmen hızla artmaya devam ediyor."
- "Bütçe açığı yüzde 135 artarak 54,5 milyar oldu
Bugün bir önemli verinin daha açıklandığını aktaran Faik Öztrak, buna göre de bütçe açığının yüzde 135 artarak ocak-nisan döneminde 54,5 milyar Türk lirası olduğunu bildirdi.
Geçen yıl bütçe açığının 23,5 milyar Türk lirası olduğunu hatırlatan Öztrak, faiz dışı dengedeki durumun daha da vahim olduğunu savundu.
Geçen yıl 2,2 milyar fazla veren faiz dışı dengenin bu yıl aynı dönemde 16 milyar lira açık verdiğini vurgulayan Öztrak, "Bu işler böyle gittiği zaman bütçe açığını kapatabilmek için hükümet tarafından geliştirilen Merkez Bankasının ihtiyat akçesine el atma projesi de önem kazanıyor. Bunun hala Merkez Bankası tarafından yalanlandığını duymadık. Merkez Bankasının ihtiyat akçesine, bir başka ifadeyle insanımızın, benzetirsek kefen parasına el atılmaya kalkışılıyorsa, biz ölmüşüz ağlayanımız yok; iş kefen parasına gelmiş." şeklinde konuştu.
Bu ülkenin en can yakıcı gündeminin ekonomi olduğuna işaret eden Öztrak, "Ama her nedense millet geçim derdine düşmüş ama saray hala seçim derdinde. Bu ülkede hiçbir yönetim bugüne kadar kendi siyasi ikbali için ekonomiye ve ülkenin gerçek gündemine bu kadar ihanet etmemiştir. Gelen veriler yangının bırakın sönmeye başlamasını giderek büyümeye başladığını ortaya koyuyor." açıklamasını yaptı.
- "Tren ezip geçecek
Tüm yaşananlara rağmen, "Nisan marttan çok daha iyi olacak, tünelin içinde bize doğru yaklaşan ışığı gördük." gibi yorumlar yapıldığına işaret eden Faik Öztrak, "Ama bütün bu olan bitenler gösteriyor ki gelen hızlı trenin ışığı ezip geçecek." dedi.
Öztrak, dövizin ateşini düşürmek için binde 1'lik vergi getirildiğini ancak bununla da bu ateşin sönmeyeceğini anlattı.
Dövizin ateşini ekonomiye duyulan güven eksikliğinin artırdığına değinen Öztrak, insanların tasarruflarını koruyabilmek için dövize kaçtığını savundu.
"Yapılması gereken ülkede Türk lirası istikrarını temin edecek önlemleri bir an önce almak." diyen Öztrak, buna karşın iktidarın önlem almak yerine bir süredir millet iradesine, demokrasiye darbe üstüne darbe vurmak için yöntemler denediğini iddia etti.
- FETÖ sanığının iddiaları
Aydın'da FETÖ'den yargılanan Erkan Karaaslan isimli sanığın çok ciddi iddialarda bulunduğunu ifade eden Öztrak, bu kişinin "Özlem Çerçioğlu ve Ekrem İmamoğlu hakkında beyanda bulunması için baskı yapıldığını" anlattığını söyledi.
Sanığın, "Çerçioğlu ve İmamoğlu hakkında ifade verirse tahliye olacağını" söylediğini aktaran Öztrak, şunları kaydetti:
"Peki buna kim aracılık ediyor? Bir gazeteci, cezaevine giriyor kendisiyle görüşüyor. Bu ciddi bir skandal. Bu skandalı açıklığa kavuşturmak için şu sorular mutlaka sorulmalı. Bu gazeteci sanığın yakını olmamasına rağmen yüksek güvenlikli bir cezaevinde nasıl bu sanıkla görüşüyor? Bu görüşmeye kim, hangi gerekçeyle izin veriyor? Adalet Bakanlığının bu görüşmeden haberi var mı? Yine sanığın ifadelerinden bazı bakanların sanık ailesiyle görüştüğü anlaşılıyor. Hatta sanığa haber yolladıkları da anlaşılıyor. Bu bazı bakanlar kim? Bunların derhal açıklanmasını bekliyoruz. Aksi takdirde bu skandal gerçekten bu mahalli idare seçimlerinin önemli kara lekelerinden biri olarak ortada kalacaktır."