Veteriner Enstitüsünde ‘insan Sağlığı’

Samsun Veteriner Kontrol Enstitüsü Müdür Yardımcısı Veteriner Hekim Kemal Gürkan Kütük, “Enstitü olarak bizim için...

Samsun Veteriner Kontrol Enstitüsü Müdür Yardımcısı Veteriner Hekim Kemal Gürkan Kütük, “Enstitü olarak bizim için burada hem hayvan sağlığı hem insan sağlığı hem de çevre sağlığı en önemli konularımızdır” dedi.Samsun Veteriner Kontrol Enstitü’sü çalışmaları hakkında bilgiler veren Kemal Kütük, “Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Samsun Veteriner Kontrol Enstitüsü ilk defa 1948 yılında, daha önce sığır vebası mücadelesinde serum deposu olarak kullanılan tek katlı, küçük ve ahşap bir binada ‘Samsun Veteriner Bölge Laboratuvarı’ adıyla faaliyete geçmiştir. Enstitü olarak; Rize, Trabzon, Giresun, Ordu, Samsun, Sinop, Amasya, Tokat ve Sivas illerini içine alan geniş bir bölgede hayvan hastalıkları yönünden problemlerinin çözülmesi için Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’na bağlı olarak hizmet vermekteyiz. Her müdürlükte de hayvan sağlığı şube müdürlüklerimiz var. Buralarda hekimlerimiz sahaya çıkıp hayvancılıkla ilgili hizmet veriyorlar. İllerde, ilçelerde bir hayvan varlığı ve potansiyeli var. Buralarda şüpheli ölümler oluşabiliyor. Örneğin bir ilçede veteriner hekim sahaya gittiğinde şüpheli hayvan hastalığı gördüğü zaman bütün test metotlarını sahada yapma şansı yok. Yanın da bir cihaz götürme şansı yok. Belli uzmanlıklar isteyen belli metotlar kullanılan hastalıklar vardır. Buranın üniversite gibi bir yapılanması var ana bilim dalları var. Bunlar; Kanatlı Hastalıkları Laboratuvarı, Viroloji Teşhis Laboratuvarı, Balık Hastalıkları Laboratuvarı, Kuduz Teşhis Laboratuvarı, Arı Hastalıkları Laboratuvarı, Patoloji Laboratuvarı, Parazitoloji Laboratuvarı, Biyokimya Laboratuvarı ve Gıda Laboratuvarımızdır. Bu laboratuvarlarımızda çok hassas kritik hastalıkların tanısını ve teşhisini koyuyoruz. Bunlar kuduz, kırım-kongo, kuş gribi, şap, şarbon gibi tehlikeli hastalıklardır. Laboratuvar alt yapılarımız Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın katkılarıyla özellikle son dönemde çok gelişti. Çok yüksek teknolojilere sahibiz. Biz burada Veteriner Fakültesi ve Tıp Fakültesi’nin sahip olmadığı bazı altyapılara da sahibiz. Özel Biyo Güvenlik Laboratuvarı’na sahibiz. Özel sistemleri olan laboratuvarlara sahibiz. Marazi hastalık dediğimiz yani şüpheli madde; bu doku olabilir, organ olabilir, kan örneği olabilir, serum örneği olabilir, ölü hayvanın tamamı veya bir kısmı olabilir bu numuneler bize gönderiliyor. Burada numune kabul biriminde resmi protokolle kabul edildikten sonra hangi laboratuvara gidecekse oraya gönderiliyor. Laboratuvarlarda belki 300-400 hastalığın tanısı ve teşhisi konuluyor. Burada konuyla ilgili eğitim almış uzman, doktoralı her alanda çalışanlarımız mevcut. Buradaki uzman hekimlerimiz kendi uzmanlık alanlarında teşhis yöntemleri kullanarak hastalık tanısı koyuyorlar. Tabi bu teşhis yöntemlerini rastgele oluşturulan yöntemler değil. Bizim de bağlı olduğumuz bir sistem var. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın bağlı olduğu bir sistem. Birleşmiş Milletlerin kapsamında olan Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) var. FAO’nun bir alt dalı olan Paris’te bulunan Salgın Hastalıkları Masası var. Biz oradaki literatüre ve metotlara bağlı kalarak bilimsel çerçeveden yararlanarak bu hastalıkların teşhisini ve tanısını koyuyoruz. Samsun Veteriner Kontrol Enstitüsü olarak bizim için burada hem hayvan sağlığı hem insan sağlığı hem de çevre sağlığı önemli olan konularımızdır. Biz de bir an önce hastalığı teşhis edip oradaki fenni önlemlerin alınması amacını güdüyoruz. Bir görevimizde özel sektörü de biz bu kapsamın içine alıyoruz. Özel sektör bizden bir talepte bulunduğu zaman onlara da cevap veriyoruz. Bu bir işletme olabilir, bir çiftlik olabilir veya bir kanatlı hayvan işletmesi olabilir. İşletmelerinde şüphelendikleri bir hastalık olduğunda bize başvuruyorlar. Biz de onlara bakanlığın belirlediği fiyatlar çerçevesinde fiyat veriyoruz. Bakanlığın belirlediği fiyatlar genellikle bizim yaptığımız test maliyetlerinin çok altında fiyatlardır çünkü buradaki yatırımımız çok büyük. Özel sektörün yapamayacağı çalışmaları biz vatandaşımızın hizmetine sunuyoruz” diye konuştu.“AYNI ZAMANDA AKREDİTE BİR KURULUŞUZ”Aynı zamanda akredite bir kuruluş olduklarını ifade eden Kemal Gürkan Kütük, “Akredite ne demek? Örneğin Şili’de, Amerika’da bir akredite laboratuvar varsa birebir aynı çalışmayı yapabiliyoruz. Buradaki akredite laboratuvarımıza Fransa’daki laboratuvardan bir veteriner hekim gelse buradaki talimatları takip ederek kimsenin yardımı olmadan burada o testleri yapabilir anlamına da geliyor. Bunun içinde birde çek etme sistemimiz var yani yaptığımız çalışmaları diğer akredite kuruluşlardaki çalışmalarla karşılaştırıp kendimizi çek ediyoruz” şeklinde konuştu.

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: