ANKARA(ANKA) - Avrupa Toplulukları Adalet Divanı'nın Soysal davasına ilişkin kararının ardından Almanya'nın başlattığı, hizmet veren Türk vatandaşlarına vize muafiyeti uygulamasının beraberinde getireceği sıkıntıların gidirilmesi için "formül" arandığı belirtiliyor.
Almanya'nın, hizmet veren Türk vatandaşlarına tanıdığı vize muafiyetinin uygulamasının yol açabileceği "yeni ve ciddi sorunlar", yoğun bir biçimde tartışılırken 11 Mayıs'ta Ankara'da bir toplantı yapan Schengen ülkelerinin, ortaya çıkan zorlukları görüştüğü, ancak çözüm bulunmasının hiç de kolay olmayacağı anlaşıldığı öğrenildi.
AB diplomatik çevrelerinde Almanya'nın getirdiği yeni uygulamanın sonucunda, hem vize muhafiyeti sağlanan Türk vatandaşları hem de Almanya'ya gidenlerin geçeceği diğer AB ülkelerinin de zorluklarlar doğacağı konuşuluyor.
Almanya'ya vizesiz gidecek Türklerin sınırlarında vize muhafiyetine hak ettiğini kanıtlamak zorunda kalacağı düşüncesiyle Alman konsolosluklarınca isteyenlere bir "belge" verileceği duyurulmuştu.
Buna karşın, uygulamanın yaratabileceği olası sıkıntıların sadece "hukuki değeri olmayan" belge ile gidirilemeyeceği, AB diplomatik çevrelerince de kabul ediliyor. Bu nedenle ki formül arayışlarına girildiği belirtiliyor.
AB devletlerinin Mahkeme kararını incelemeyi sürdürürken Avrupa Komisyonunca AB devletlerine yönelik bir "rehber" hazırlamakta olduğu ifade ediliyor. Ankara'daki AB diplomatik kaynakları, Komisyon'un söz konusu "rehber"i ile ilgili olarak Türkiye ile görüşmelerin yapıldığını da söylüyorlar.
-OLASI SIKINTILAR VE FORMÜL ARAYIŞLARI-
Öte yandan, Almanya'nın getirdiği vize muafiyeti uygulamasının doğrurabilecek sıkıntıların başında bu ülkeye karayolu ile gidecek Türk vatandaşlarının karşılaşabileceği zorluklar geliyor. Bu vatandaşların, Almanya'ya ulaşmadan önce geçeceği AB devletlerince hala vize istendiğine dikkat çekiliyor.
Buna ek olarak Almanya'ya giriş yapan Türk vatandaşlarının vizesiz olacağı için ülke içinde de sıkıntılarla karşılabileceği, vize muafiyetine hak ettiğini kanıtlaması da gerekebileceği ifade ediliyor.
Öte yandan, AB çevrelerinde Almanya'ya kara yoluyla gidecek hizmet verici Türklerin geçeceği, Bulgaristan ve Romanya gibi transit AB ülkeleri açısından da sorunların yaşanacağına işaret ediliyor.
Ciddi zorlukların karşılanması çok olası görüldüğü için "formül" arayışlarına da başlandı. ANKA'nın edindiği bilgiye göre, beklenen sıkıntılar ve Avrupa Komisyonu'nun hazırlamakta olduğu "rehber", 11 Haziran'da Ankara'da Schengen ülkelerinin katılımıyla düzenlenen bir toplantıda ele alındı.
Ancak görüşmelerin hala ilk aşamada bulunduğu, herkesin benimseyeceği bir "formül" e ulaşması hiç de kolay olmayacağı görüldüğü belirtildi. Dile getirilen seçeneklerin arasında Almanya konsolosluklarınca verilecek belge, transit AB ülkelerince de kabul edilmesi de bulunuyor.
-AB HİZMET ALICILARININ KAPSAMA ALINMASINA SICAK DEĞİL-
Türkiye, Komisyon iye yaptığı görüşmelerde ise Mahkeme kararının, sadece hizmet verenler değil, aynı zamanda hizmet alıcılarını da kapsadığına dikkat çekerek söz konusu "rehber"de de bunun dikkate alınmasını istiyor. Bu arada, Türkiye'de Mahkeme kararının sadece Almanya'yı değil, tüm AB ülkelerini bağladığı görüşü de savunuluyor.
Ancak, AB çevrelerinde Ankara'nın bu talebine sıcak bakılmıyor. Üst düzey bir AB diplomatı "Türkiye, hizmet alıcılarının da muafiyet kapsamına alınmasında ısrar ederse, yani kararı harfi harfine yorumlarsa o zaman diğer AB ülkeleri, ‘karar sadece Almanya'yı bağlar' diyerek kendi uygulamalarını yumuşatmaya yanaşmaz" diye konuştu. Aslında Almanya'nın dışındaki Schengen ülkelerinin hizmet veren Türklere muafiyet tanımasının çok zor görülüyor.
-"YENİDEN KABUL ANLAŞMASI" MESELESİ-
AB ülkelerinin de sürekli üzerinde durdukları diğer bir konuyu da, Türkiye'nin toprakları üzerinden AB'ye yasa dışı giren göçmenleri geri alması konusu oluşturuyor. Bu amaçla, Türkiye'nin "Yeni Kabul Anlaşması"nı imzalaması ısrarla isteniyor.
Kimi AB diplomatları, AB'nin son olarak Sırbistan örneğinde olduğu gibi vize uygulamasının, tüm Türk vatandaşları için kolaylaştırılmasının, Türkiye'nin "Yeniden Kabul Anlaşması"nı yapmasına bağlı olduğunu söylüyorlar.
Türkiye'nin ise geçerli kaygılarının bulunduğu, örneğin, geri alacağı, yasa dışı göçmenlerin kaynak ülkelerce kabul edilemeyebileceğine dikkat çekiliyor.