Avustralyalı Carol Mayer, 2000 yılında nasıl başladığını hatırlamadığı bir yangında ciddi şekilde yaralandı. Yangına dair tek hatırladığı an, 18 aylık oğlu Zac ile birlikte yanan evi terk ettiği an. Mayer, sekiz hafta boyunca komada kaldı. Vücudundaki yanıklar nedeniyle dokuz ay boyunca yoğun bir tedavi gördü ve 100’ün üzerinde operasyon geçirdi.
Bugün Carol Mayor 53 yaşında. Avustralya’da yaşayan Londralı ünlü fotoğrafçı Brian Cassey ile yaptığı son iş birliği, Mayor’un mücadeleci ruhunun kanıtı. The Skin I’m In (İçinde Bulunduğum Deri) isimli portresi, Portreit of Humanity 2020 ödüllerinde seçmelere kaldı.
Carol Mayor, 1983 yılında katıldığı bir güzellik yarışmasında birincilik kazanmıştı. Carol, yangından sonra yaşadıklarını “İyileşeceğini biliyorsun, ama sabır göstermelisin. Olanı olduğu gibi kabul etmeyi öğrenmelisin. Ancak bu sayede sabırlı olma sanatını öğrenmiş olursun” sözleriyle tanımlamıştı.
Başına gelenler karşısında yılmayan Carol “Yanmak, bir insanın fiziksel ve ruhsal olarak yaşayacağı en zor şeylerden biri. Ama eğer gerçekten benimki gibi mücadeleci bir ruhunuz varsa cesaret ve kararlılıkla bunu aşabilirsiniz” sözleriyle düşüncelerini ifade etti.
Brian Cassey ile birlikte yaptığı portre çalışmasında çıplak poz veren Carol için, kamera karşısında soyunmak bu çekimin en zor kısmı değildi. Carol çekimlerde onu en çok zorlayan konunun saç bandı olduğunu söyleyerek “Brian bana ilk kez geldiğinde düşündüğüm ilk şey saç bandımı çıkarmak oldu. Saç bandı taktığımda kendimi güvende hissediyorum ve eğer o yoksa çıplak hissediyorum” dedi.
Çekimler için saçındaki bandı çıkarmanın kendisi için bir milat olduğunu söyleyen Carol “Kadınlık duygumdan çok şeyi zaten kaybetmiştim, parmaklarımın bir kısmını, kulaklarımı… Saç bandımı çıkarınca tamamen çıplak bir görüntü vereceğimi düşündüm. Saklayacak bir şeyim yok. Gördüğünüz şey, sahip olduğum şey ve fotoğrafta bunu saklamadan gösterdim” dedi.
Ortaya çıkan portrenin oldukça önemli olduğunu düşünen Carol “Kendimi tamamen ortaya koydum. Ama insanlar için iyi bir şeye yol açtığımı düşünüyorum. Bu fotoğrafa bakınca insanlar üç şey fark edecek; birincisi hayatın bir kalp atışına bağlı olduğu, ikincisi mücadele ruha sahip olmak gerektiği, üçüncüsü yaşamı kabullenmeniz, hep ileri bakmanız ve başınızı dik tutmanız gerekliliği. İnsanlara oldukları kişiyi ortaya koymaktan korkmamalarını göstermek istedim” dedi.
Carol, 2011 yılında Brian ile birlikte gerçekleştirdiği çalışmayla Avustralya’da Nikon Walkley Portre Ödülü ve Amerika’da Ulusal Basın Birliği Ödülü olmak üzere iki kez ödül aldı.
“Bu işleri tamamladıktan sonra Carol’u unutamadım” diyen fotoğrafçı Brian Cassey, Carol’un kişiliğindeki gücü sergilemek isteyerek bir fikir geliştirdi. Başlarda, yangının yarattığı tüm tahribatı göstermesini istemek konusunda tereddüt etse de daha sonra aklındaki bu fikri Carol’a açtı. İkili, birlikte yarattıkları portre ile tüm dünyanın ilgisini çekti.
Gerçekleştirdikleri portre çalışması hakkında konusan Cassey “Carol ve ben bu fotoğraflarla aynı şeyi amaçlıyoruz. Benzer durumlar yaşamış olanların yalnız olmadıklarına ve gerçekten her şeyi başarabileceklerine dair bir mesaj vermek istedik” dedi.