İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Ümit Çetinkaya, vücudumuz için çoğu vitamin ve mineral "esansiyel", yani normal metabolizma için hayati önemde olup gıda yoluyla alınmasının mecburi olduğunu belirtti.
YÜZDE 30'U EMİLEBİLİYOR
Ancak sağlıklı beslenmeye ne kadar dikkat edersek edelim çeşitli metabolik problemler ve hastalıklar nedeniyle hücrelerin ihtiyaç duyduğu bu besinlere ulaşamadığını ifade eden Çetinkaya, "Vitamin ve mineral destekleri bir yere kadar işe yarıyor, çünkü yüksek dozda alınan destekler sindirim sisteminin emilim kapasitesini aşıyor. Ayrıca yapılan araştırmalarda ağız yoluyla alınan takviyelerin sadece yüzde otuzu emilebiliyor. Hatta bazı durumlarda bu oranın yüzde 5'e kadar düştüğü tespit edildi" dedi.
KANSER HASTALARINDA UYGULAMAK MÜMKÜN
İntravenöz Terapi'nin bu soruna çözüm üretebileceğini kaydeden Dr. Çetinkaya tedaviye ilişkin şunları söyledi; "Vitamin, mineral, aminoasit ve antioksidanlar direkt olarak damar yoluna verildiğinden hem hücreler için çok daha kolay ulaşılabilir oluyor, hem de ağız yoluyla verilmesi mümkün olamayan mega dozlar herhangi bir yan etki riski olmadan uygulanabiliyor. Bu özellikle kanser hastaları için hayati öneme sahip."
BİRÇOK KİŞİYE UYGULANABİLİYOR
Uzm. Dr. Çetinkaya son senelerde tüm dünyada bilinirliği artarak önemli bir Mdestek haline gelen intravenöz terapileri yoğun ve stresli tempoda çalışan iş insanlarından enerji ve dayanıklılığını arttırmak isteyen kişilere, bağışıklık sistemini güçlendirme arzusunda olanlardan, düzenli performans sporu yapan profesyonellere, tıbbi tedavilerine destek arayanlardan, spor ve sağlıklı yaşam tarzını benimsemiş bireylere kadar geniş bir yelpazeye uyguladığını belirtiyor.
İntravenöz tedavinin; hücrelerin fonksiyonlarını sağlıklı bir şekilde yerine getirebilmeleri için gerekli olan vitamin, mineral, aminoasit ve antioksidan desteği sağladığını söyleyen Çetinkaya, "Burada amaçlanan, maalesef günümüzde çoğu kez göz ardı edilen vücudun 'doğal iyileşme gücünü' harekete geçirmektir" diye konuştu.