Toplumsal kalıplar içinde kadınların vücudundaki istenmeyen tüy olarak adlandırılan kılları alması dünyanın her yerinden uygulanan bir norm. Yazılı olmayan bu kuralın temelinde ise hijyen ve estetik kaygılar yatıyor. Ancak bazı kadınlar bunu tamamen hiçe sayarak kendilerini daha iyi ve mutlu yaşayacakları şekilde olmaya özen gösteriyor. Bristol'de yaşayan 37 yaşındaki Natasha Collins-Daniel, beden pozitifliğini savunarak toplumsal güzellik kurallarına meydan okudu. Yaklaşık 4 yıldır vücudundaki tüyleri almayı bıraktığını ifade eden Natasha Collins-Daniel, yaşadığı süreci sosyal medya hesabından paylaşmayı ihmal etmedi.
Henüz 14 yaşındayken 1999 yılında Julia Roberts o kırmızı pullu elbise içinde Notting Hill film galasında kalabalığa el salladığı anda ilk kez koltukaltında kılları olan bir kadın gördüğünden söz eden Natasha Collins-Daniel, “Medyanın Julia Roberts'ın koltuk altı kıllarına verdiği dehşet verici tepki beni gerçekten etkiledi. Herkesin vücut kıllı kadınları ve kızları görmenin tartışmalı olduğunu düşündüğü açıktı. Bu nedenle uzun yıllar boyunca popüler olan bütün tüy alma yöntemlerini denedim” dedi.
2017 yılında radikal bir karar vererek kıllarını almayı bıraktığını belirten Natasha Collins-Daniel, “Bir sabah duştayken vücut kıllarını almanın büyük bir zaman kaybı olduğunu fark ettim. Bu yüzden usturamı çöp kutusuna fırlattım. Bu şekilde kendimi daha öz güvenli ve seksi hissettim” diye konuştu.
Toplumun genelinde yaygın olan koltuk altı kıllarının daha kötü kokuya neden olduğu inancının doğru olmadığını belirten Natasha Collins-Daniel, “Koltuk altı kıllarının daha kötü kokuya neden olmadığını hatta daha az terlemeye neden olduğunu buldu. Elbise, şort ya da etekle dışarı çıktığımda rüzgârın tenimde yarattığı histen çok hoşlandım” ifadelerini kullandı.