Şanlıurfa'nın Suruç İlçesi'nde, 48 gün önce dünyaya gelen bebeğe içerisinde ‘Şewin' ismini vermek isteyen Koşti ailesine ‘Türk alfabesine uygun yazılma’ koşulu nedeniyle izin verilmedi. Torununa ‘Gülseren Şewin’ ismini koymak isteyen babaanne Gülseren Koşti, Suruç Nüfus Müdürlüğü'nün olumsuz yanıtı üzerine çözümü 2 ‘v’ harfini yan yana getirip ‘Gülseren Şevvin’ adını vermekte buldu.
Suruç İlçe Belediye Başkan Yardımcısı olarak görev yapan 52 yaşındaki Gülseren Koşti, 6 Aralık 2009 tarihinde doğan torununa adını ve Kürtçe ‘Cuma akşamı’ anlamına gelen ‘Şewin' isminin verilmesini istedi. Suruç İlçe Nüfus Müdürlüğü bu başvuruyu ‘Şewin' isminde Türkçe alfabede ‘w’ harfi bulunmadığı için reddetti. Koşti, torununa söz konusu ismi koymak için ısrar edince, Nüfus Müdürlüğü görevlileri ‘w’ harfi yerine 2 ‘v' harfini yan yana kullanabileceğini önerdi. Böylece kız bebeğe ‘Gülseren Şevvin’ isimli kimlik verildi.
Torununun ismini ‘Şewin’ koymak istediğini söyleyen babaanne Gülseren Koşti, Kürtçe isimlerin nüfus cüzdanlarına yazılmasına izin verilmesini isterken şöyle dedi:
“Benim 8 aylık bir torunum daha var. Ona ‘Newa’ (Ezgi, name, melodi) ismini vermek istedik. Ancak ‘w’ harfi bulunduğu gerekçesiyle izin vermediler. Biz de kendi irademiz dışında ‘Neva’ olarak yazdık. Torunuma vermiş olduğum ismin herhangi siyasi anlamı yoktur. Kürtçe ‘Cuma akşamı’ anlamına geliyor. Bir gün Kürt sorununa gerçek çözüm bulunursa; iki torunumun da adını istediğim gibi değiştireceğim.”
“KÜRTÇE İSİMLERE İZİN VERİLSİN”
Küçük bebeğin anneannesi Vahide Koşti ise, Kürtçe isimlere artık izin verilmesini isterken Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'dan konunun bu konunun ‘demokratik açılım’a dahil edilmesini istedi.