Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Yabancı Diller Meslek Yüksek Okulu Müdürü Prof. Dr. Zeki Karakaya, değişen küresel dünya ile entegre olabilmek için gerekli yabancı dilin Türkiye’de milli sorun haline geldiği söyledi. Yabancı dil öğrenmede, Avrupa ülkelerinin çok gerisinde kalındığının altını çizen Prof. Karakaya, dil öğrenenlerde ise önyargı ve kaygı sebebiyle konuşma fobisi oluştuğunu kaydetti.
Turistik gezi, dış ticaret, sosyal paylaşım, eğitim gibi birçok alanda yabancı dil artık hayatın vazgeçilmez parçası oldu. Eşi yabancı olan biriyle anlaşabilmek, aynı sokakta oturan yabancı milletten komşuyla ilişki kurabilmek, karşılaştığı turiste adres sorabilmek veya yurt dışı seyahatlerinde kimseye muhtaç olmamak için lüks olmaktan çıkıp büyük bir ihtiyaca dönüşen yabancı dil, iş hayatında da meslekten daha çok önemli hale geldi. İstatistiklere göre, iyi bir yabancı dil bilen kişi daha kolay istihdam olduğu gibi işini kaybetme riski de bilmeyenlere göre daha az. Küreselleşmenin lideri güçlü bir ülke olmak isteyenlerin ise yine toplumuna yabancı dil öğretmesi gerekiyor.
"TÜRKİYE, AB STANDARTLARININ ALTINDA"
Türkiye’de nüfusun yüzde 20’sinin akıcı bir yabancı dili konuşabildiği bilgisini veren Yabancı Diller Meslek Yüksek Okulu Müdürü Prof. Karakaya, “Bu, Avrupa Birliği ülkelerine göre çok büyük rakam değildir. AB ülkelerinde bu oran yüzde 78 civarındadır. Çok küçük ülkelerde bile yabancı dil konuşma oranı yüzde 95’lere varıyor. Türkiye, yabancı dil konuşma oranında AB standartlarının çok altındadır. Akıcı yabancı dil konuşmada en az yüzde 60-70’lere çıkmalıyız. Ülkemiz küreselleşmenin önünde gidiyor. Hem ekonomik hem de sosyal olarak müthiş gelişiyor. Osmanlı mirasını iyi kullanıp büyük devlet olma yolundayız. Dolayısıyla bu hedefte yabancı dil son derece önemli ve bunu kullanmamız gerekiyor.” bilgisini verdi.
"KONUŞMA FOBİSİNİ YENMELİYİZ"
Yabancı dil öğrenenlerde ortaya çıkan konuşma fobisinin aşılması gerektiğine de değinen Prof. Dr. Zeki Karakaya, “Yabancı dili öğrenmeden önce yabancı dil hakkında düşünüyoruz. Acaba bunu öğrenebilir miyim, konuşabilir miyim, acaba şu ne der, bu der gibi kaygılarımız var. Bu da bizim hayatımızın her tarafına yansıyor. Bunu kişiselleştirdiğimiz için de yabancı dil konuşmamıza ve öğrenmeye engel oluyor. Birisi bir şey sorduğu zaman ne dedi acaba, ben bunu anlayabilecekmiyim telaşına düşüyoruz. Telaş yaptığımızda da beynimiz bellekleri kapatıyor. Anlasanız bile cevap vereceğinizde öğrenci özneyi, yüklemi, tümleci bulmaya çalışıyor. Onların kendi aralarında dizilişini uygulamaya çalışıyor. Böyle olunca konuşma akıcılığını kaybediyorsunuz. Bu birkaç kez tekrarlanınca fobi haline geliyor. Yabancı ile karşılaştığınızda da korkuyorsunuz. Türkiye’de böyle bir konuşma fobisi var. Çocukların yabancı dil konuşmayla ilgili sıkıntılar yaşamaması için bu eğitimleri okul yaşayarak kazandırmak, öğretmemiz lazım.” şeklinde konuştu.
"DİL OKUL ÖNCESİ DÖNEMDE ÖĞRETİLMELİ"
Yabancı dil meselesini bütün yönleriyle milli bir sorun olarak gören OMÜ Yabancı Diller Meslek Yüksek Okulu Müdürü Prof. Dr. Zeki Karakaya, sorunun kalıcı eğitim politikaları, uzman uygulamaları ve kararlılıkla çözülmesi gerektiğini belirtti. Yabancı dil meselesinin okul öncesi eğitim döneminde halledilmesi gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Karakaya, “Yabancı dile büyük emek veriyoruz, çok para harcıyoruz ama başarılı oluyoruz. Bu nedenle yabancı dil, milli bir sorundur. Bu sorunun temeli, insan yetiştirme düzensizliği ve eğitim sistemimizdir. Yabancı dil eğitimi, okul öncesi dönemde verilmelidir. Yabancı dillerle ilgili eğitim politikalarını politikacılar ve yöneticiler değil, konunun uzmanları belirlemelidir.” ifadelerini kullandı.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz