BERLİN (İHA) - Almanya'da geçtiğimiz günlerde açıklanan bir araştırma sonuçlarına göre, yabancı karşıtlığı artıyor. Almanlar'ın yüzde 60'ı ülkede çok fazla yabancı yaşadığı görüşünü taşıyor. Yabancı karşıtı görüşlerin artışında, ekonomideki karamsar beklentiler etkili oluyor.
Bielefeld Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Wilhelm Heitmeyer'in yaklaşık 20 yıldır sürdürdüğü "Alman Bakış Açısı" araştırması sonuçları açıklandı. Buna göre, Almanya'da yabancı düşmanı ve Yahudi karşıtı görüşlerin artış kaydettiğini ortaya koyuyor. Sosyolog Heitmeyer'in araştırmasına katılan Almanlar'ın yüzde 60'ı, "Almanya'da çok fazla yabancının yaşadığı" görüşünde. Bu oranda, 2002 yılından bu yana yüzde 5'lik bir artış görülüyor. 2003 yılında "Müslümanlar'ın kültürü Batı toplumuyla uyuşmuyor" diye düşünenlerin oranı, yüzde 4'lük bir artışla yüzde 70'e ulaşmış. Almanlar'ın yüzde 36'sı, yeterince işyeri kalmaması halinde yabancıların ülkelerine geri gönderilmesi gerektiğini savunuyor. Araştırmaya katılanların yarısından fazlası, Hitler dönemiyle İsrail'in Filistinliler'e dönük uygulamalarını karşılaştırıyor.
Araştırmacı Wilhelm Heitmeyer, yabancılara karşı olduklarını açıklayan kişilerin kendilerini siyaset yelpazesinin ortasında konumlandırmalarını, özellikle dikkat çekici olarak değerlendiriyor. Heitmeyer'e göre, yabancı karşıtı görüşlerin artışında, ekonomideki karamsar beklentiler etkili oluyor. Almanlar'ın yüzde 40'ı ekonomik durumunun daha da kötüleşmesi beklentisi içinde. 2002 yılında bu oran yüzde 24 dolayındaydı. Araştırma, zenginler ve yoksullar arasındaki gelir farkının da büyüdüğünü ortaya koyuyor. Almanya'nın batısında 1993'ten beri nüfusun dörtte birlik kesiminin net geliri yüzde 27.5 oranında artış gösterdi. En yoksul yüzde 25'lik kesimdeyse net gelir yarı yarıya azaldı. Almanya'nın doğusunda ise yine aynı dönemde nüfusun en zengin dörtte birlik kısmında net gelir yüzde 86 oranında artarken, en yoksul yüzde 25'lik kesimdeyse gelirde yüzde 21'lik gerileme kaydedildi.
Almanya Federal Meclisi Başkanı Wolfgang Thierse, Volkswagen Vakfı tarafından desteklenen araştırmanın "Yer yer ürkütücü bir zihniyet değişikliğine işaret ettiğini" belirtiyor. Sosyal Demokrat siyasetçi Thierse, içinde bulunulan zor zamanların, Almanlar'ın "tatlı su demokratı" olup olmadığını ortaya koyacağını belirtti. Thierse, temel değerlere sahip çıkılması çağrısında bulundu ve yabancı düşmanı görüşlerindeki artışın, sosyal adalet politikalarının üzerinde ısrarla durulması gerektiğine işaret etti.