Eskişehir’de okuyan yabancı uyruklu üniversite öğrencileri, Türkiye’ye ilk geldiklerinde yaşadıkları en büyük sıkıntının dil olduğunu belirtti.Ülkelerinden ayrılarak Türkiye’ye okumak için gelen yabancı uyruklu öğrenciler pek çok sorunla karşı karşıya kalıyor. Ailelerinden uzak olan öğrencilerin geldikleri ilk aylardaki başlıca sorunları dil. Kendilerini anlatmakta zorluk çeken öğrenciler, ilk aylarda ancak yabancı uyruklu öğrencilerle ya da dil bilen vatandaşlarla anlaşabiliyor. Öğrenciler eğitime başladıktan kısa bir süre sonra kendilerini ifade edecek kadar Türkçe öğrenebiliyor. Ardından Türkçe’yi ilerleten öğrencilerin Türkiye’de yaşamaları kolaylaşıyor.Eğitim hayatına 4 yıldır Eskişehir Osmangazi Üniversitesi’nde devam eden Iraklı Abdullah Taha, kültürel olarak Türkiye ve Irak’ın birçok ortak noktaya sahip olduğunu belirtti. Türkiye’ye ilk geldiğinde bir uyum süreci yaşadığını aktaran Taha, “Türkiye’ye ilk geldiğimde yaşadığım en büyük problem dildi. İlk senelerde ciddi sıkıntılarım oldu ancak şuan iyi bir durumdayım. Türkiye’ye ilk geldiğimde insanlarla çok büyük zorluklar yaşayacağımı sandım ancak öyle olmadı, birçok Türk arkadaşım var, hepsi benim kardeşim gibi oldu” şeklinde konuştu.Eskişehir Anadolu Üniversitesi’nde okuyan Çad vatandaşı Salih Ahmed İbrahim ise, Türkiye’yi çok kısa sürede benimsediğini aktararak, burayı ikinci evi gibi gördüğünü söyledi. Türkiye’ye ilk geldiğinde İngilizce dahi bilmediğini belirten İbrahim, “Yaklaşık 3 yıldır Türkiye’deyim. Türkiye’ye ilk geldiğimde Türkçe ve İngilizce bilmediğim için havaalanında çok zorlandım. Nereye gideceğimi bilmiyordum. En az 5 saat orada bekledim. Eskişehir Şehirlerarası Otobüs Terminali’nde de aynı şeyi yaşadım. Sadece ‘Anadolu Üniversitesi’ diyebiliyordum, başka bir şey diyemiyordum. Çünkü buradaki insanların çoğu Arapça bilmiyor. Daha sonra ikamet ile alakalı konularla ilgili valiliğe giderken çok zorlandım. 4 gün valiliği bulamadım. Bugün burada gerçekten çok mutluyum. Türkiye beklediğimden daha iyi. Burada misafirperverlikten, dostluktan, arkadaşlıktan başka bir şey bulmadım" ifadelerini kullandı.5 yıldır Türkiye’de bulunan ve Osmangazi Üniversitesi’nde okuyan Afganistan uyruklu Fazıl Muhammed de Türkiye’yi beklediğinden çok daha güzel bulduğunu vurguladı. Kendisinin de ilk başta dil konusunda ciddi sıkıntılar yaşadığını ancak geçen süreçte bu sıkıntıyı aştığını ifade eden Muhammed, “Herkes gibi belli bir uyum sürecini ben de yaşadım. En büyük problem tabi ki dil. Burası hayal ettiğimden çok daha güzel bir ülke. Burada olmaktan ve okumaktan dolayı gerçekten çok mutluyum” dedi.Eskişehir’e gelen yabancı öğrencilere maddi ve manevi en büyük desteği veren kuruluşlardan olan Yunus Emre Uluslararası Öğrenci Derneğinin (YUDER) Başkanı Nihat Demir, yurt dışından gelen öğrencilerin Türkiye’deki ilk dönemlerinde büyük sıkıntılar yaşayabildiklerini, dernek olarak onları bu süreçte desteklemeye çalıştıklarını ifade ederek, “Tabi bu öğrenciler ülkelerinden, ailelerinden kopmuş bir vaziyette ve hiçbir dil bilmeyerek buraya geliyorlar. Tabi bu öğrencilerin karşılaştığı en büyük sıkıntı dil problemi. Buraya geldiklerinde bir çekingenlikleri olması çok doğal, çünkü yabancı bir ülkedesiniz. Biz ne yapıyoruz; bu öğrencilere dernek olarak hiçbir hesabımız olmadan yaklaşıyoruz. Kardeş olduğumuzu, kardeşlik hukukunun gereği olarak onlarla ilgilendiğimizi anladığı zaman öğrenci de kendisini burada bir aile ortamı içerisinde hissediyor. Bizim de esas amacımız aslında bu; yurt dışından gelen yabancı misafirlerimize burada bir kaynaşma ortamı sağlayabilmek ve onları kucaklayabilmek” diye konuştu.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz