Yabancı sermaye bize uzak

ANKARA (İHA) - Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Sinan Aygün, Türkiye'deki yatırım ortamının gaz odasından farksız olduğunu söyledi. ATO tarafından hazırlanan 'Yabancı Sermaye: Hayaller ve Gerçekler' raporu açıklandı. Türkiye'nin yabancı sermayeyi cezbedecek bütün göstergelerde kırmızı sinyal verdiği kaydedilen rapora göre, Türkiye istihdam üzerindeki vergilerde yüzde 42, gelir vergisinde yüzde 45, kurumlar vergisinde yüzde 33 ile dünyada en yüksek vergi oranına sahip ülke olarak başı çekiyor. Raporda her 3 liranın 2 lirasının vergi dışı kaldığı, yatırıma ayrılan her 3 liranın 1 lirasının rüşvete ve yolsuzluğa gittiği kaydediliyor. Türkiye yolsuzluk sıralaması, rekabet gücü ve insani gelişme endeksinde de nal topluyor.

Reklam
Reklam

Rapora göre, Türkiye 1 dolar 38 cent ile dünyanın en pahalı benzinini kullanıyor. Türkiye'yi 1.16 cent ile İngiltere, 1.14 cent ile Hollanda, 1.13 cent ile İsveç izliyor. Çinli sanayici 30 cent, ABD'li yatırımcı 38 cent, Kanadalı iş adamı 41 cent, Avustralyalı 50 cent, Polonyalı iş adamı 55 centten benzin alıyor. Buna göre bir Türk yatırımcı, benzine ABD'li yatırımcıdan litre başına 1 dolar fazla ödüyor. Kanadalı ya da Polonyalı iş adamları da, bir Türk'e göre aracına üçte bir fiyatına biniyor.

Doğalgaz fiyatlarında da durum farklı değil. En pahalı doğalgazı metreküpte 40 cent ile Japonya kullanıyor. Japonya'yı 27 cent ile Tayvan, 21 cent ile Türkiye izliyor. En ucuz doğalgazı kullanan Avustralya ve Belçika ise, Türkiye'nin yarı fiyatına (10 cent) doğalgaz kullanıyor. Doğalgazın fiyatı İtalya'da 13, Kanada ve İngiltere'de 14, ABD'de 16 cent. En pahalı elektrik kullanan ülkeler arasında Japonya 21.4 cent ile birinci, Tayvan kilovatsaatte 11.70 cent ile ikinci, İsviçre 10.10 cent ile üçüncü sırada yer alırken, Türkiye bu anlamda da kürsüden inmeyerek 9.44 cent ile dördüncü sırada yer alıyor. Elektriğin en ucuz olduğu ülkeler ise şöyle:
İsveç 2.42 cent, Çin 3.40 cent, Fransa 3.68 cent, İspanya 4.11 cent, Belçika 4.58 cent, Yunanistan 4.80 cent.

Reklam
Reklam

"YABANCI, KAYIT DIŞI İSTEMİYOR" Yabancı sermayeyi ürküten konuların başında bir ülkedeki kayıt dışı ekonominin büyüklüğünün geldiği kaydedilen rapora göre, kayıt dışı ekonomi rekabet gücünü olumsuz yönde etkiliyor. Türkiye'de kayıt dışı ekonomi, milli gelirin yüzde 45'i ile 66'sı arasında değişiyor. Buna göre her 100 liranın 66 lirası kayıt dışı, her 100 kişiden 45'i kaçak çalıştırılıyor. Kayıt dışı ekonomi ve kayıt dışı işçilik nedeniyle, kayıtlı mükelleflerin vergi yükünün sürekli artması karşısında her 3 liranın 2 lirasının vergi dışı kaldığı belirtilen raporda, yatırıma ayrılan her 3 liranın 1 lirasının rüşvete ve yolsuzluğa gittiği kaydediliyor. Kayıt dışı ekonomi liginde Türkiye bu oranlar ile birinci sırada bulunuyor. Türkiye'yi ikinci sırada yüzde 40 ile Rusya ve İsrail izliyor. Kayıt dışı ekonominin en az görüldüğü ülkeler ise şu şekilde sıralanıyor:

"İsviçre ve Japonya yüzde 8, ABD yüzde 9, Hong Kong ve İngiltere yüzde 11, Hollanda yüzde 12, Avustralya yüzde 13, Almanya yüzde 14, Fransa yüzde 15."

Reklam
Reklam

Türkiye 'Yolsuzluk Endeksi'nde adeta nal topluyor. Yolsuzluk açısından en iyi durumdaki ülkeler şu şekilde sıralanıyor:

"Finlandiya birinci, İzlanda ikinci, Danimarka üçüncü, Yeni Zellanda dördüncü, Singapur beşinci, İsviçre altıncı, Türkiye ise Dominik Cumhuriyeti, Mısır, Gana, Fas, Tayland ve Senegal'in ardından bu endekste 77'nci sırada bulunuyor. Türkiye'nin sıralamadaki yeri her yıl geriye düşüyor. 1995 yılında 29'uncu, 1996 yılında 33'üncü, 1997 yılında 38'inci, 1998-99 yılında 54'üncü, 2000 yılında 50'nci, 2001 yılında 54'üncü, 2000 yılında 64'üncü olan Türkiye'nin bu gerilemeyi nereye kadar sürdüreceği ise merakla bekleniyor."

Türkiye 'Rekabet Gücü Sıralaması'nda da 65'inci sırada yer alırken, bu çok önemli endekste kötü bir tablo çiziyor. Türkiye, rakipleri arasında sadece 70'inci sırada yer alan Rusya'yı geçiyor. Rekabet gücü en yüksek ülke ise Finlandiya. ABD listede ikinci, İsveç üçüncü, Danimarka dördüncü, Tayvan beşinci sırada yer alıyor.

'İnsani Gelişme Endeksi'nde de durum değişmiyor. Bu endekste 96'ncı sırada yer alan Türkiye, Grenada, Dominik Cumhuriyeti, Guyana, Tunus, Ürdün, Azerbaycan, Gürcistan, Türkmenistan, Maldiv Adaları, Filipinler, Paraguay, Lübnan, Peru gibi ülkelere geçiliyor. Bu endekste Norveç birinci, İzlanda ikinci, İsveç üçüncü, Avustralya dördüncü, Hollanda beşinci, Belçika altıncı sırada bulunuyor.

Reklam
Reklam

"TÜRKİYE'DEKİ YATIRIM ORTAMI GAZ ODASINDAN FARKSIZ" Rapora ilişkin değerlendirmelerde bulunan ATO Başkanı Sinan Aygün, Türkiye'ye yabancı sermaye çekme konusunun 'lafla peynir gemisi yürümez' sözünü doğrulayacak bir konu haline geldiğini belirterek, "Türkiye, gerçeklerle yüzleşmezse yabancı sermaye konusunu çözemez. Türkiye'deki yatırım ortamı Coni için de Mehmetçik için de gaz odasından farksız. 'AB'den Aralık ayında tarih alınınca yabancı sermaye gelir' deniyor. Bu şartlardaki bir ülkeye yabancı sermaye niçin gelsin?" dedi. Vergi ve girdi maliyetlerinin yüksekliği, yolsuzluğun büyük boyutlarda olması, kayıt dışılığın etkinliğinin yanı sıra, Türkiye'de yabancı sermayeli bir şirketin kuruluşunun da uzun zaman almasının yabancı sermayenin girişine engel olduğunun altını çizen Aygün, şirketin Bulgaristan'da 1 günde, İspanya'da müracaatın yapıldığı gün kurulabildiğini kaydetti.

Yabancıların, Türkiye'nin yabancı yatırımlarını gerçekten istediğinden emin olmadığını, yabancı sermayenin bir devlet politikası olarak kabul görülmediğine ve bürokrasinin içine sinmediğine inandığını ifade eden Aygün, "Çoğu yabancı yatırımcı, Türkiye'nin sunduğu yatırım teşviklerinin, enflasyonu ve yüksekK'fckelleflerin vergi yükün işgücü maliyetini telafi etmekte yetersiz kaldığına inanmaktadır. Özellikle Orta ve Doğu Avrupa'da uygulanan vergi tatili, arsa tahsisi ve istihdam yaratma katkı payı gibi teşviklerle kıyaslandığında geride kaldığı belirtiliyor. Türkiye'nin imajı ve tanınırlığı zayıf. Diğer konularda olduğu gibi yabancı sermaye konusunda da yeterli düzeyde tanıtım yapılamıyor. Türkiye mevcut üretim ve dağıtım ağlarından eşit koşullarda yararlanma, fikri mülkiyet haklarının tam olarak korunması, tekelleşme vb. açılardan henüz tam rekabet koşullarının oluşmadığı bir ülke" diye konuştu.

Reklam
Reklam

Türkiye'nin en önemli sorunu olan işsizlik sorununu çözmek için bugün yatırım yapacak, parası kalmamış yerli sermayenin yanına, kalıcı yatırım yapacak yabancı sermayenin monte edilmesinin şart olduğunu kaydeden Aygün, hükümetin iyi niyetine rağmen yatırım ortamını iyileştirmekte yeterli mesafe alamadığını belirtti. Aygün, "Türk şirketlerine birer kişi yerleştirerek 1 milyon 200 bin kişiye iş imkanı yaratma fikrinin iyi niyetli olmasına karşılık, kalıcı bir çözüm içermemektedir. Ancak bu projeye sonuna kadar destek veririz. Hükümetin alması gereken asıl önlem, yatırım ortamının iyileştirilmesi, yabancı ve yerli yatırımcının önünün açılmasıdır" şeklinde konuştu.