ÜSKÜP (AA) - Türk edebiyatının usta kalemlerinden Yahya Kemal Beyatlı, Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) tarafından "Edirne'den Mostar'a Kültür Kervanı" etkinliği kapsamında Makedonya'nın başkenti Üsküp'te anıldı.
Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Üsküp Yunus Emre Enstitüsü (YEE) ve Köprü Kültür, Sanat ve Eğitim Derneği'nin destek verdiği "Üsküp Edebiyat Oturumu" etkinliği Bushi Oteli Konferans Salonu'nda gerçekleştirildi.
Oturumu yöneten Türkiye Yazarlar Birliği Genel Başkanı Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan, Anadolu kültürünün öneminden söz ettiği konuşmasında, "Bu topraklarda ortak yaşamın nasıl olacağını en iyi yine biz gösterebiliriz. Anadolu irfanında bu var." dedi.
TYB Şeref Başkanı Mehmet Doğan ise Türk şiirinin en önemli şairlerinden birinin Beyatlı olduğunu belirterek, "Yahya Kemal sadece şairimiz değil, büyük bir fikir adamımız aynı zamanda. Zihin oluşturucu büyük adamlarımızdan biri. Yahya Kemal okuyup, onun eserlerini tanıyınca, onun ele aldığı konuları o tarzda düşünmemek mümkün değil diye düşünüyorum." ifadelerini kullandı.
Beyatlı'nın ortaya koyduğu eserler üzerinden yeni fikirler geliştirmek gerektiğini kaydeden Doğan, "Yahya Kemal, mutlaka bütünüyle okunması gereken bir şahsiyet. Türk edebiyatında 10 tane bütün eserleri okunması gereken şahsiyet say deseler bunların başında Yahya Kemal'i sayarım ben. Dil ezbersiz olmaz. Edebiyat dediğin ezberdir. Köprü Derneği umarım Yahya Kemal'in şiirlerini ezberleme yarışmaları açmıştır ve yenilerini de açmalı." diye konuştu.
Mehmet Doğan, Beyatlı'nın eserlerini hazmettikten sonra yeni şeyler söylenebileceğini vurgulayarak, şunları aktardı:
"Ben Yahya Kemal’in gerçekten büyük işler başardığını düşünüyorum. Süleymaniye Camisi bizim mimarimizin en büyük eserlerinden. Mimar Sinan onu kalfalık eseri olarak sayıyor. İki şairimiz Süleymaniye Camisi etrafında iki büyük şiir yazdı. Mehmet Akif, 1912'de 'Süleymaniye Kürsüsünde' şiirini yazdı ve orada bir vaaz diliyle konuştu. İslam dünyasının meselelerini anlattı fakat Süleymaniye üzerine müthiş tespitleri var. Onun her şey değişse bile değişmeyeceğini, medreseler, mektepler kapansa da Süleymaniye'nin konuşmaya devam edeceğini bize bu şiirde Mehmet Akif söylüyor. Sanki 10-15 yıl sonra olacakları görmüş gibidir Mehmet Akif. Ondan 50 yıl sonra Yahya Kemal, Mehmet Akif'in bıraktığı yerden Süleymaniye Camisi'ni merkeze alan 'Süleymaniye'de Bayram Sabahı' şiirini yazdı. Çok güçlü bir millet tasavvuru ortaya koyuyor Yahya Kemal burada. İki büyük şairimizin Süleymaniye gibi bir mimari eser üzerinden bizimle bu konuştukları çok önemli."
Osmanlı Devleti'nin çok büyük eserler bıraktığının altını çizen Doğan, Mimar Sinan'ın yaptığı Süleymaniye ve Selimiye camilerinin çok önemli olduğunu ancak bu eserler üzerinde fikir yürütmek ve toplum tasavvuru ortaya koymanın da eseri yapmak kadar önemli olduğunu söyledi.
- "Üsküp'ü iyi koruyun"
Prof. Dr. Hacı Ömer Özden de Üsküp'ün Yıldırım Bayezit'in yadigarı olduğunu söyleyerek, "Onu iyi koruyun. Üsküp, Türkiye'den özlemle baktığımız, keşke bir kere daha gidebilsem diye hayal ettiğimiz yer. Üsküp, milli şahsiyetimizi oluşturabileceğimiz mekanlardan birisi. Nitekim o milli şahsiyetlerden Yahya Kemal, burada işittikleriyle şahsiyetini bulmuş birisi." diye konuştu.
Beyatlı'nın "Ahmed Agah" ismiyle doğduğunu daha sonra Yahya Kemal olduğunu kaydeden Özden, şu bilgileri verdi:
"Fransa’ya gittiğimde zaman zaman dinsizliğimin arttığı günler olmuştur, diyor. Neden? Çünkü gittiğinde Jön Türklerin arasına girmişti. Bir hevesle gitmişti. Kendi ifadesiyle İstanbul'dan firar ederek Paris'e gitmişti. Çok büyük umutlar beslediği Paris'te, aradığını bulamadığından bu kez sosyalist enternasyonale özeniyor, onların mitinglerine gidiyor. 'Tamamen milli duygulardan, dini duygulardan uzak toplantılarda, dinsizliğim artmaya başlamışken, beni bu handikaptan, uçurumun ucundan milletimin inancı kurtardı. Çünkü Üsküp'te henüz doğduğum zaman kulağıma okunan ezan sesleri ve mahallemizdeki camiden duyduğum ezan sesleri sık sık yankılanıyordu Paris'te kulaklarımda. İşte o yankılanan ezan sesleri beni dinsizlikten kurtardı ve dini duyguları en üst düzeye çıkan, Türklüğü hisseden kişi haline getirdi.' diyor. Bugün Üsküp'te ezan seslerini duyduğumda bunlar zihnimde canlandı."
Ömer Özden, Beyatlı'nın bir Türk destanı yazmak istediğini ve "Bin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik/Bin atlı o gün dev gibi bir orduyu yendik" dizeleriyle başlayan şiirin de bu destanın başlangıcı olduğunu ancak o destanı tamamlayamadığını kaydetti.
Beyatlı'nın bir tarih filozofu olduğunu sözlerine ekleyen Özden, "Felsefesi bulunmayan milletler medeniyet kuramaz. Biz medeniyet kurmuş bir milletiz ve bu medeniyetimizi, 3 bin yıl öncesinden taşıyarak getirmişiz. Yahya Kemal, dilin ve tarihin çok önemli olduğunu ifade ediyor. 'Bu dil ağzımda annemin sütüdür' dediği Türkçeyi çok muazzam bir şekilde geliştirmemiz gerektiğini ifade ediyor." değerlendirmesinde bulundu.
- "Yahya Kemal milli romantiğimizdir"
Dr. Maksut Yiğitbaş da Ahmet Hamdi Tanpınar'ın usta şairi anlatırken "Her an muhayyilesini, hayal dünyasını geçmişinin emrine veren adamdı" ifadesini kullandığını belirterek, "Ben de bu coğrafyanın şairlerine bakarken onların tipolojilerinden, şiir biçimlerinden Yahya Kemal'e gitmeye çalıştım ve yanılmadım. Üstadın bu bu topraklarda doğmasının hikmetini bir kez daha anladım." değerlendirmesinde bulundu.
Beyatlı'nın ortak yaşama ve kolektif ruha dönüştüren bir şair olduğunu dile getiren Yiğitbaş, şöyle devam etti:
"Kolektif ruh, ortak duyuş, düşünüş biçimidir ve bu çok önemlidir. Ben Urfalıyım. Üsküp'e geldim ve sizin de benim gibi düşündüğünüzü, duyumsadığınızı gördüm. İşte bu kolektif ruhtur. Yahya Kemal bu ruhu dile getiren, milli romantiğimizdir. Rahmetli Prof. Dr. Şerif Aktaş Hoca bu ifadeyi Cengiz Aytmatov için kullanır. Bendeniz de kolektif ruhu romantik biçimde dile getirmesinden ötürü Yahya Kemal'i milli romantiğimiz olarak anıyorum."
Yiğitbaş, Beyatlı'nın Üsküp'ü hiç unutamadığına da dikkati çekerek, "Süheyl Ünver onun için, 'İstanbul'da dahi kendini muhacir hisseder' der. Doğrudur. Sık sık Koca Mustafa Paşa ve Atik Valde'ye gider. Her iki mekan için de şiirleri vardır. Bunun hikmeti, iki mekan da ona Üsküp'ü anımsatır." dedi.
Köprü Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Leyla Şerif Emin ise Beyatlı'nın annesi, oturduğu mahalle, gittiği mektep ve 30 yıl sonra Üsküp ziyaretine ilişkin bilgiler verdi.