Yakalama çıkan Tuğamiral Sevim'in avukatları karara itiraz etti

İnternet andıcı davasında hakkında yakalama kararı verilenlerden Tuğamiral Alaatin Sevim’in avukatları karara itiraz etti. Yakalama...

İnternet andıcı davasında hakkında yakalama kararı verilenlerden Tuğamiral Alaatin Sevim’in avukatları karara itiraz etti. Yakalama kararının hukuka uygun olmadığını iddia eden avukatlar, Sevim’in sağlık durumunun iyi olmadığına dair daha önce mahkemeye rapor verdiklerini hatırlattı. Yakalama kararının kaldırılmasını isteyen avukatlar, aksi durumda mahkemeye verilen rapor süresince ertelenmesini talep etti.
Sevim’in avukatları yakalama kararını veren İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne dilekçe verdi. Dilekçede yasadışı olarak nitelenen yakalama emrinin kaldırılması istenirken aksi durumda Sevim’in sağlık durumu nedeniyle emrin ertelenmesi talep edildi. Dilekçede itirazın incelenmek ve karar bağlanmak üzere bir üst mahkeme olan İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmesi istendi.
Avukatlar dilekçede, “İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin andıç davasında vermiş olduğu yakalama kararı CMK'nın 98/3. maddesine aykırı olarak verilmiş olan bir karardır. Zira bu madde de ancak kaçak durumuna düşmüş olan kişiler hakkında yakalama emri düzenlenebileceği belirtilmektedir. Oysa ki müvekkilimiz soruşturma aşamasında davet üzerine savcılığa ifade vermeye gelmiş ve bu süreç içinde kaçma girişimi içinde bulunduğuna ilişkin tek eylem içine dahi girmemiştir. Bu durumda müvekkilimiz ve diğer 13 kişi hakkın da bir nevi gıyabi tutuklama anlamı taşıyan yakalama emri düzenlenmesi hukuka aykırıdır. Zira gıyabi tutuklama müessesi Esk CMUK'da düzenlenen bir husus olmakla birlikte Özgürlük Hakkı ve Adil Yargılanma Hakkı'na aykırılık oluşturduğundan dolayı yeni CMK'da yer verilmemiştir.” ifadelerini kullandı.
Sevim’in sağlık durumu ile ilgili bilgi de verilen dilekçede, “Müvekkilimizin sağlık durumu cezaevi koşullarında bulunmaya uygun değildir. Sayın mahkemeye sunduğumuz 29 Temmuz 2011 tarihli İzmir Asker Hastanesi raporu müvekkilimizin fizik tedavi sürecinin ardından 20 gün yatak istirahatını zorunlu kılmaktadır. Bu süre zarfında yaşanacak olumsuz etkenler müvekkilimizin tedavi sürecinde gelinin aşamaya kadarki tüm olumlu gelişmeleri ortadan kaldıracaktır. Bu sebeple CMK 268/2. madde de düzenlenen kararın rapor süresince geri bırakılmasının koşullarının bulunduğunu kabul etmek gerekmektedir.” denildi.
Dilekçede, benzer bir uygulamada yapılan itiraz üzerine Balyoz davası sürecinde İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından konunun, esasına dahi girmeksizin yakalama emrinin kaldırıldığı belirtildi.

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz