Yakın geleceğin 5 önemli otomobil teknolojisi

Önümüzdeki 10 yıl içerisinde otomobil teknolojileri tahminimizden çok öte bir şekilde gelişecek. Bu gelişmeler hayatımıza büyük kolaylıklar sağladığı gibi kazaların ve can kayıplarının da azalmasını sağlayacak. Büyük bir hızla yaygınlaşan bu teknolojiler halen ya çok yaygın değil ve mevcut olanlar da oldukça yüksek fiyatlar ile satılıyor. Ancak yakın bir gelecekte bu teknolojilerin birçok araçta bulunacak şekilde yaygınlaşacağını düşünüyoruz.

Otomatik Sürüş (Otonom)

Sürücünün hiçbir kontrolü olmadan sürüş gerçekleştiren otomatik sistemler uzun zamandır hem otomobillerde hem de ağır vasıtalarda test ediliyor. Bu testlerin ilk meyvesi otomobillerde tam otomatik park etmeyi sağlayan park asistanları oldu. Ancak çok da mükemmel çalışmayan bu sistem hala geliştirilmeye çok açık. Mevcutta birçok otomobilde bulunan şerit değiştirme ikazı, yorgunluk tespit sistemi, mesafe kontrollü hız sabitleme sistemi gibi sistemler otomatik sürüşün temelini oluşturuyor. Mercedes-Benz 2020 yılında tamamen otomatik sürüşe sahip bir S serisi otomobili piyasaya sunmaya hazırlanıyor. Ağır vasıtalarda ise bu sistemi 2020 yılından daha erken bir zamanda yollarda görebiliriz. Önümüzdeki 10 yılda hem daha güvenli sürüş, hem de yolcu ve sürücü konforu sağlanabilmesi için özellikle şehirler arası sürüşlere uygun otonom kara taşıtları oldukça yaygınlaşacaktır.

Reklam
Reklam

Elektrikli Otomobiller

Elektrikli otomobil teknolojisi 1800l’lü yılların ortalarında icat edilmiş olsada benzinin rafine edilmesiyle popülaritelerini kaybettiler ve günümüze kadar ikinci planda kaldılar. Ancak pil teknolojilerindeki gelişmeler ve petrol kaynaklarının hızla azalmasıyla 2010 yılı itibariyle tekrar yaygınlaşmaya başladılar. Öyle ki Tesla ve Fisker gibi otomobil markaları hayatlarına doğrudan elektrikli otomobiller üreterek başladılar. Diğer markalarda farklı teknolojilere sahip elektrikli modelleri piyasaya hızla sürüyorlar. Hızlı şarj istasyonlarının yaygınlaşması, ince, hafif ve uzun menzilli pillerin geliştirilmesi ve kablosuz şarj teknolojilerinin yaygınlaşmasıyla önümüzdeki 10 yılda otomobillerin yarıya yakınının elektrikli motorlara sahip olması sürpriz olmayacaktır.

Daha Hafif Otomobil Parçaları

Üretim maliyetlerini düşürmek, daha düşük yakıt tüketimi elde edebilmek, düşük emisyon değerleri için küçük hacimli motorları kullanmak artık otomobil firmaları için mecburiyet haline geldi. Düşük hacim motorları kullanırken performans verilerini yükseltebilmek ancak otomobil ağırlıklarını düşürerek mümkün olabiliyor. Genelde şasi, kaporta, süspansiyon, şase ve aktarma sistemlerinde ağır bir malzeme olan çelik kullanılıyor. Fakat yakın bir zamanda hem hafiflik hem de dayanıklılık sağlayan plastik, kompozit, karbon fiber malzemelerin üretim miktarlarının artması ve ucuzlamasıyla çelik kullanımı azalabilir.

Reklam
Reklam

Araç Dışı Hava Yastıkları

1970’li yıllarda ilk kullanılmaya başlandığından beri hava yastıkları belki de yüz binlerce insanın hayatını kurtarmıştır Otomobil firmaları çarpışmalarda kaporta ve gövdenin sert yapısının neden olduğu etki ve hasarı azaltabilmek için araç dışı hava yastıkları üzerinde çalışmalar yürütüyorlar. Hem yaya hem de yolcu güvenliği için yapılan bu çalışmalar sayesinde kazalardan kaynaklı ölüm ve yaralanma oranlarında ciddi düşüşler olacaktır.

Dijital Kumandalar, Göstergeler ve Bağlanabilirlilik

Dokunmatik ekran, led ve kablosuz bağlantı teknolojileri son 10 yılda çok hızlı gelişti. Bu gelişmeler sayesinde otomobillerde navigasyon ve ekran teknolojilerini artık daha sık kullanabiliyoruz. Önümüzdeki 10 yılda tüm gösterge ve kumandaların dijital ve dokunmatik olma ihtimali oldukça yüksek. Ayrıca kablosuz bağlanma teknolojileri de çok daha sık kullanılabilir. Örneğin araçlar birbirlerinin konumlarını görebilir ve bağlantı kurmak kaydıyla kazalar azaltılabilir. Yine olası kazalar anında merkezlere otomobiller tarafından bildirilebilir. Ayrıca otonom sürüşler bu sayede çok daha kusursuz gerçekleşebilir.

Reklam
Reklam