AA İstanbul - İstanbul Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu Başkanı Murat Yalçıntaş, "Üç Aylık Eylem Planı"nın, Hükümetin bir model değişikliğine yöneleceğine işaret ettiğini belirterek, Türk reel sektörünün küresel rekabet becerisinin artırılması ve işsizlikle etkin mücadele açısından böyle bir model değişikliğinin tam zamanında hayata geçirilmekte olduğunun vurgulanabileceğini bildirdi.
Yalçıntaş, yaptığı yazılı açıklamada, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren'in yılın son çeyreğine yönelik açıkladığı Üç Aylık Eylem Planı'nı değerlendirdi.
IMF ile 18'inci ve Mayıs 2008'de süresi dolacak olan 19'uncu stand-by sürecinde uygulanan fiyat ve kur istikrarı odaklı çalışmaların meyvelerini verdiğini ifade eden Yalçıntaş, şunları kaydetti:"Bununla birlikte bu sonuçların elde edilmesi için büyüme ve istihdam alanında kimi fedakarlıkların varlığı da bir gerçektir. Bu noktada, fiyat ve kur istikrarı odaklı program görevini tamamlamıştır. Türkiye'nin artık sürdürülebilir büyüme olgusuyla, ortalama yüzde 6'lık bir büyüme performansıyla, arz-talep dengesini kuran, enflasyonla mücadelede kurguyu değiştiren, ihracatın büyümedeki rolünü artıran, bu vesileyle dış ticaret açığındaki kademeli daralmayla kur istikrarını da sağlayacak yeni bir modele geçmesi gerekmektedir.
"60. Hükümetin ekonomik güvenlik ve ekonomik savunma konsepti kavramlarını ilk kez dile getirmesi ve önümüzdeki 5 yıl için bu kavramlara yönelik çalışmaların öne çıkacak olmasının, umut verici olduğunu vurgulayan Yalçıntaş, "Hükümetin 'rekabet avantajı sağlayan sektörler'e yönelik finansman ve iş gücü imkanlarını artırıcı model geliştirme çalışmaları isabetli bir adımdır. Tüm sektörleri benzer bir modelle desteklemek, Türkiye'ye daha yüksek katma değer sağlayacak sektörlerin gerçekleştireceği atılımları engelleyecektir" dedi.
Yalçıntaş, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren'in
Türkiye'yi yatırım yapılabilir ülke seviyesine çıkartmak hedefine de
dikkat çekerek, şu görüşleri dile getirdi:
"Türkiye, 2002-2007 döneminde elde edilen somut başarılara rağmen, halen uluslararası derecelendirme kuruluşları tarafından 'yatırım yapılabilir ülke' notu ile ödüllendirilmemektedir. Bu nedenle, söz konusu derecelendirme notunun, kredibilitenin iyileştirilmesi gereği elzem gözükmektedir."