Bölgede ekipler soğutma çalışmalarına devam ederken, yangından etkilenen köylerde ise hayat normale dönmeye başladı. Yangının ilk gününde tedbir amaçlı boşaltılan Kemel köyünde oturanlar, yaşadıklarını anlattı.
Çanakkale merkeze bağlı Kızılkeçili köyünde 16 Temmuz’da başlayan orman yangını 52 saat sonra kontrol altına alındı. Yangına havadan 9 uçak, 22 helikopter, karadan ise 78 arazöz, 9 ilk müdahale aracı, 25 su ikmal aracı ve 900 personelle müdahale edildi. Ekipler bölgede soğutma çalışmalarına devam ediyor. 8 köyün etkilendiği kontrol altına alınan yangın sonrası, köylerde hayat yavaş yavaş normale dönmeye başladı. Yangın sırasında tedbir amaçlı boşaltılan 6 köydeki vatandaşlar evlerine dönerken, gündelik işlerini de yapmaya başladılar. Yangından etkilenen köyler arasında yer alan Kemel’de oturanlar, yaşananları anlattı.
Kemel köyünden Sedat Mandacı, orman yangının Kızılkeçili tarafından geldiğini belirterek, “Yarım saat içinde yangın bize doğru geldi. Buğday tarlaları, küçükbaş hayvanlar, damlar yandı. Perişan duruma düştük. Hayvanlarımızı nereye kaçıracağımız şaşırdık. Ne tarafa gitsek alevler geliyordu. Köyün etrafı yandı. Köyümüzü kurtardığımızı şükrediyoruz. Allah bir daha yaşatmasın. Devletimize ve milletimize zeval vermesin” dedi.
Hayvancılık ve çiftçilikle uğraşan Vedat Yongacı ise, “Yangın hepimizi mahvetti. Yaklaşık bin 500 tane balyam vardı, onlar yandı. Biraz arpa, buğday vardı, onlar gitti. Tohumluk diye ayırmıştık. Damlarımızda biraz hasar var. Hayvanlarımızda bir şey yok. Allah’a şükür can kaybımız yok. 60 tane büyükbaş hayvanımız vardı. Yapılacak bir şey yok. Sağlık olsun. Yetkililer ellerinden geldiği kadar yardımcı olabilirse seviniriz. Elektrik direklerimiz yandı. Şu anda elektriğimiz yok” diye konuştu.
Kemel köyünden Hüseyin Yeni de, “Pazar günü ikindiden önce saat 16.30’da Kızılkeçili yakınlarında dumanlar yükselmeye başladı. Akşam ezanına kadar geldi, buradan geçti. Ertesi gün köyün üst tarafları yandı. Duman bastı, bunaldık. Köyü terk ettik. Benim zeytinlerim yandı, cevizler dağlandı” şeklinde konuştu.
Köylülerden Zekeriya Demirel, “Benim zararım yok. Ben de 3 gün, 3 gece uyumadım. Bu akşam bir parça uyuduk. Kahvaltı yaptım, buraya geldim. Tabii bütün köyü etkiledi. Komşuların zararları var. Damları, samanları, arazisi, buğdayları, arpaları yandı. Köylü olarak, komşu olarak biz de onların acısını paylaşıyoruz. Üzüntülerine, kederlerine ortak oluyoruz. Evlerimiz ormana dayalı olduğu için tabii ki çok panik yaptık, telaş yaptık. Allah razı olsun devlet tüm imkanlarını kullandı. Elinden geleni devlet de yaptı, millet de yaptı. Yani şu ateşi kardeşim, bu mevsimde bu ateşi yakanı Allah bildiği gibi yapsın. Böyle bir şey olmaz memleketi ateşe veriyor” dedi.
Yangında dumandan etkilenerek hastanede tedaviye alınan 4 kişiden 1’i taburcu edildi. 2 hastanın tedavisi Mehmet Akif Ersoy Çanakkale Devlet Hastanesi’nde, 1 hastanın ise Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Hastanesi’nde devam ediyor.
İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ile AFAD yetkilileri de bölgedeki hasar tespit çalışmalarına başladı. İl Sağlık Müdürlüğü ve Halk Sağlığı Merkezi ekipleri ise yangından etkilenenlerin sağlık kontrollerini gerçekleştiriyor.