Zonguldak’ın Ereğli ilçesinde yaşayan Yağız ailesi, kızlarına konan sedef hastalığı sebebiyle 3 sene büyük zorluklar yaşadı. Ancak Ankara’ya tavsiye üzerine gidilen hastanede ilk konan sedef hastalığının yanlış teşhis olduğu ortaya çıktı. 2010 yılında hastalığı başlayan Küçük Neşe’ye hastane 2012 yılında resmi rapor verdi.
Ereğli’ de yaşayan Veli Yağız (37) kızı Neşe’nin (11) vücudunda çıkan yaralar nedeniyle eşi Necla Yağız (32) ile birlikte özel bir hastaneye gittiklerinde kızlarına ‘Sedef’ hastalığı teşhisi konuldu. 3 sene boyunca bu hastalıkla mücadele etmeye çalışan işsiz baba, tedavinin sonuç vermemesi üzerine komşularının tavsiyesi üzerine Ankara Sincan Fatih Nafiz Körez Devlet Hastanesi'nde cildiye uzmanına gitti. Burada yapılan muayene de kızlarının sedef hastalığı olmadığı ve genetik bir hastalık olduğu ortaya çıktı.
Ankara’dan dönen aile fertleri verilen ilaçları kullandıktan sonra kızlarının vücudunda çıkan yaraların 1 hafta sonra iyileştiğini söyledi. Baba Veli Yağız, 3 sene içerisinde çok zor günler geçirdiklerini ve yaşanan doktor hatalarının bir an önce son bulmasını istedi. Baba Veli Yağız konuşmasında "Kızım 2 senedir sedef tedavisi görüyor. Bu raporu veren doktor ve hastane hakkında yasal işlemlerin başlatılmasını istiyorum. Suç duyurusunda bulunmak istiyorum. Gereken ne ise yapılsın. Bizim gibi mağdur olmasınlar. Doktor hatalarının bir an önce sonuçlanmasını istiyorum."
KIZIMIN PSİKOLOJİSİ BOZULDU
Zor günler yaşadıklarını ve kızının psikolojisinin bozulduğunu ifade eden anne Nejla Yağız, “Kızıma bundan 3 sene önce sedef hastalığı teşhisi konulduğunda doktor kızımın yüzüne karşı 'Ömür boyu bu sedefle yaşamaya alışacaksın' dedi. Kızım zaten doktorun söyledikleri ile dünyadan koptu. Allah razı olsun, öğretmeni kendi kızı gibi kızımla ilgilendi. Kızımın psikolojisi çok bozuldu. Hem doktor hem de hastane hakkında şikâyetçiyim. Benim kızımın suçu neydi? Benim kızım teşhis konulduğunda 8 yaşındaydı. 8 yaşından bu yana kullandığı ilaçlar ilerde başına ne açacak bilmiyoruz. Maddi yönden de hastane yönünden çok yıkıldım. Benim çocuğuma Ankara Sincan hastanesinde hastalığına dermatolojik denildi. Allah onlardan razı olsun. Kesinlikle hastalığın sedef olmadığını, genetik bir hastalık olduğunu ve bende olup olmadığını söyledi. Bende böyle bir rahatsızlık yok. Ancak babamda böyle bir hastalık vardı. Biz bunun böyle olduğunu bilmiyordum."
ARKADAŞLARIM BENİMLE DALGA GEÇTİ
Doktorların kendisine sedef hastalığı ile birlikte yaşayacaksın dediği Neşe Yağız ise hastalığından sonra okulda arkadaşlarının kendisi ile dalga geçtiğini ve bundan dolayı da çok üzüldüğünü söyledi. Küçük Neşe konuşmasında "Herkes benimle dalga geçti. Benim yaşımdakilere bu hastalık ibret olsun. Çok kötüydü. Doktor benim karşıma geçip bu hastalıkla ömür boyu yaşayacağımı söyledi. Babama sordum, Sedef nedir diye, babam bana cevap veremedi. Sedefle yattım, sedefle kalktım. Her akşam sedef hastalığını düşünmekten dişlerimin etlerini yedim. Benim psikolojim çok bozuldu. Annemin de öyle. Kendimi yeni doğmuş bebek gibi hissediyorum. Önceden her gün akşam ağlardım. Beni görünce annem de ağlardı. Öğretmenim Berrin Çetek'ten Allah razı olsun. Kendi kızı gibi her sene bana sahip çıktı. Çok fenaydı bu sedef hastalığı." dedi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz