ANKARA (İHA) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, kadına yönelik şiddet ve töre cinayetleri konusunda yanlış geleneklerin değişmesi gerektiğini vurgulayarak, "Yanlış töreler nedeniyle bu genç kızlarımızı kurban etmeye kimsenin hakkı yok. Biz de devlet olarak buna göz yumamayız. Bu sadece kişilerin yanlışı değil, bu konuda hepimizin sorumluluğu var. Toplumsal sorumluluklarımız önce aileden başlıyor, sonra aşiret, çevre, devletin kurumlarına ve bize kadar dayanıyor. Bu vebalden hiçbirimiz kurtulamayız" dedi.
Başbakan Erdoğan, AK Parti'nin "Türkiye Bülteni"nde Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) üyesi Ayşe Böhürler'in kadın hakları ve töre cinayetleri konusundaki sorularını cevaplandırdı. AK Parti'yi kurarken kadının siyasi ve sosyal yaşama katılmasını sağlamayı hedeflediklerini belirten Erdoğan, "Fakat muhafazakar demokrat bir parti kimliği içinde bile olsa kadınımızın henüz bu katılıma zihniyet itibariyle hazır olmadığını görüyoruz.
Çok sayıda kadını siyasete katmak istiyoruz ama gelemiyorlar. Şartları olgunlaştırmaya, oluşturmaya çalışıyoruz. Ya evinden izin alamıyor ya da hazır olmadığını iddia ediyor, siyasetin zaman sınırı tanımayan çalışmaları onları bu noktada siyasetten uzaklaştırıyor, kaçırıyor" diye sitem etti. Tüm bu sıkıntılara rağmen yılmadıklarını ifade eden Başbakan Erdoğan, partisinin il kongrelerinde il ve ilçe teşkilatlarının ana kademe yönetimlerinde kadınları yer alıp almadığının bizzat takipçisi olduğunu vurguladı. Erdoğan, sözlü olarak verdiği talimatta da ana kademe yönetimlerde kadın sayısının yüzde 20 civarında olması için büyük teşviklerde bulunduğunu bildirdi. Kadınların parlamentoda temsili konusunda da istenilen oranı yakalayamadıklarından yakınan Erdoğan, parlamentodaki kadın milletvekili sayısının kendisini tatmin etmediğini kaydetti. Önümüzdeki seçimde kadın parlamenter sayısını arttıracaklarını açıklayan Erdoğan, "Önümüzdeki parlamentoda AK Parti çatısı altında çok daha fazla kadın olduğunu göstereceğiz. Bunun için kadınların siyasete katılımı konusundaki engelleri ortadan kaldırmak için öncelikle teşkilatlar bazında hazırlık içindeyiz. Bir önceki döneme göre parti örgütümüz bu noktada daha hazır" şeklinde konuştu.
İSLAM ÜLKELERİNE ELEŞTİRİ
Sorunların temelindeki en büyük sıkıntının 'cehalet' olduğuna işaret eden Erdoğan, göreve geldiklerinde Türkiye'de kadınların okuma yazma oranının yüzde 80 olduğunu, Türkiye'ye yakışmayan bu düşük oranın sebeplerinin başında ise yanlış geleneklerin doğru gibi takdiminin ve cehaletin hakimiyetinin geldiğini ifade etti. Zihniyet değişiminin kolay iş olmadığını, makineden bir ürün çıkarmaya benzemeyeceğini dile getiren Erdoğan, toplumsal bir dayanışma içerisinde sorunların üzerine gidilmesi gerektiğini bildirdi. Bu konuda bir kırılma başladığını ancak yine de işin takipçisi olacaklarını kaydeden Erdoğan, "Çünkü tekrar bu durum geri dönebilir. Geri dönmemesini sağlamak için işin takipçisi olacağız. Yeter ki bu dayanışma devam etsin" mesajını verdi. Erdoğan, bu ay içerisinde İstanbul'da toplanacak olan İslam Konferansı Örgütü (İKÖ) Kadın Zirvesi'ne ilişkin de değerlendirmelerde bulundu. Zirvede öncelikle kadının kalkınmadaki rolü üzerinde durulacağının altını çizen Erdoğan, şunları kaydetti:
"İslam dünyasında kadın olması gereken yere henüz getirilmiş değil. Bunun başarılması lazım. Bu çalışmaları bilimsel bir zemine de oturtmak lazım. Yanlış gelenekler varsa bunlardan kurtulmak, doğruyu yakalamak lazım. Böylece İslam dünyasında kadın konusunda bir yeniden değerlendirme yapılabilir. Buna bazıları reform da diyebilir. Eğer bu doğru bir adımsa bu reform yapılmalıdır, yanlışlardan kurtulmak lazım. Burada önemli olan esasa ters düşülmesin. Bütün bunlar tabii ki bilimsel müzakerelerle olmalı, bu meseleleri bilim adamlarının oturup en geniş manada konuşması gerekiyor."
TÖRE CİNAYETLERİ KONUSUNDA "VEBAL" UYARISI
Başbakan Erdoğan kadına yönelik şiddet ve töre cinayetleri konusunda da çarpıcı mesajlar verdi. Türkiye'de kadına yönelik şiddet ve töre cinayetleri konusunda sıkıntıların devam ettiğini belirten Başbakan Erdoğan, alınan tedbirlerin yeterli olmadığını bildirdi.
Yanlış geleneklerin değişmesi ve zihniyet değişiminin gerçekleşmesi gerektiğine vurgu yapan Erdoğan, sivil toplum örgütlerinin devletle elele vererek bu işi çözebileceğini ifade etti. Töre cinayetlerinin bugünkü çağda var olmasının üzücü olduğunu belirten Erdoğan, bu çerçevede öldürmenin hafifletici unsurlarını kaldırdıklarını, töre cinayetinin hiçbir indirim almadan cezalandırıldığını hatırlattı.
Bununla ilgili bir genelge yayınladığını da anımsatan Başbakan Erdoğan, "Bu konuda ne kadar kararlı olduğumuzu her fırsatta tekrarlıyoruz. Töre cinayetine kurban edilen insanların hesabını kimse veremez. Bu ayıbı milletçe üzerimizden atmamız lazım. Yanlış töreler nedeniyle bu genç kızlarımızı kurban etmeye kimsenin hakkı yok. Biz de devlet olarak buna göz yumamayız. Ayrıca bu sadece kişilerin yanlışı değil, bu konuda hepimizin sorumluluğu var. Toplumsal sorumluluklarımız önce aileden başlıyor, sonra aşiret, sonra çevre, sonra daha geniş halkaya, devletin kurumlarına ve bize kadar dayanıyor. Bu vebalden hiçbirimiz kurtulamayız. Bu meseleyi çözmek zorundayız" açıklamasında bulundu.
"KENDİNE YÖNELİK ŞİDDETİ HOŞ GÖREN KADIN CAHİL"
Erdoğan aile içi şiddet konusundaki görüşlerini de aktararak, Türkiye'nin bazı bölgelerinde iki taraflı cehaletin bunları ortaya çıkardığını kaydetti. İki tarafın da cehaletiyle bunun bedelini ödediğini dile getiren Erdoğan, "Bir şiddeti uygulayan var bir de bunu hoş gören var. İkisi de cahil. Bu konuya ilişkin kategorik bir çalışmayı başlatmamız kadını da erkeği de kapsayan, birlikte ortak bir mücadeleyi vermemiz gerekiyor. Evlerin dağılmasına, ailelerimizin dağılmasına, eşlerinden gördükleri şiddet nedeniyle evini terk etmek zorunda kalan kadınlarımızın perişan olmasına razı olamayız. Bu konuda bir yasa çıkararak belediyelerimizle işbirliği halinde kadın konuk evlerinin sayılarının süratle arttırılmasını sağladık. Bu sayının artmasıyla gurur duymuyoruz, bu meseleyi aileler dağılmadan çözelim istiyoruz" dedi. Erdoğan kadının gerek siyasette gerek uluslararası platformlarda yer alması konusunda toplumun tümünden destek istedi. "İnanıyoruz ki Müslüman Türk kadını uluslararası platformlarda, siyasette, sosyal hayatta bütün etkinliklerin içinde yerini alacaktır" diyen Erdoğan, kadının etkili olmadığı bir toplumda eksiklik olduğunu, kadın-erkek omuz omuza olduğu takdirde bu eksikliğin giderileceğini de sözlerine ekledi.