Yanmış cesedi bulunan Ceren'in dayısı: Bir çocuğu değil, bir aileyi öldürdüler

İzmir'in Bornova ilçesinde moloz döküm sahasında yanmış cesedi bulunan Ceren Duman'ın (16) dayısı Uğur Minareci, "Perişan durumdayız. Sadece bir çocuğu değil, tüm aileyi öldürdüler. Hayatımızın yarısı mezarlıkta geçiyor" dedi.

Işıkkent Polis Merkezi Amirliği'ne geçen 21 Ağustos Cuma günü giden Sinan Özen, Ceren Duman'ı, arkadaşı Tahir Yıldız ile moloz döküm sahasına gömdüklerini söyledi. İtiraf üzerine harekete geçen polis, Özen ve Yıldız'ı gözaltına aldı. Naldöken Mahallesi'ndeki moloz döküm sahasında yapılan aramada ise Duman'ın cesedi bulundu. İzmir Adli Tıp Kurumu morgunda yapılan ön incelemede Duman'ın vücudunda yara ve darp izine rastlanmadı. Ancak Ceren Duman'ın boğazında peçete olduğu belirlendi. Yapılan sorguda peçeteyi Ceren'in boğazına kendilerinin tıktıklarını kabul eden ikili, ifadelerinde, "Ceren'i gömmeye giderken ağzından kötü koku geliyordu, peçeteyi boğazına iterek kokuyu gidermeye çalıştık" dedi. Ceren Duman, Yeni Buca Mezarlığı'nda toprağa verilirken, şüpheliler Özen ve Yıldız tutuklanıp, cezaevine gönderildi. İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma sonunda da Özen ve Yıldız'ın da aralarında bulunduğu 6 şüpheli hakkında iddianame hazırlandı. İddianamede, Özen ve Yıldız hakkında, 'tasarlayarak adam öldürmek', 'cinsel istismar', 'uyuşturucu madde içmeye yer temin etmek', 'hürriyeti yoksun bırakmak', 'mala zarar verme' ile 'suç ve delillerini gizleme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet ile 31'er yıl hapis cezası talep edildi. Tutuksuz şüpheliler İlkay T., İlyas G., Nedim D. ile bir başka suçtan cezaevinde bulunan Mehmet Gümüşçü'nün ise 'yardım' suçundan cezalandırılmaları istendi.

Reklam
Reklam

'İDDİANAMEYİ HAZIRLAYAN SAVCIMIZIN ELLERİNDEN ÖPÜYORUM'

Ceren Duman'ın dayısı Uğur Minareci, iddianamede zanlılar için istenen cezalardan memnun olduklarını belirterek, "İddianameyi hazırlayan savcımızın ellerinden öpüyorum. Zanlılar için istenen cezadan dolayı mutluyuz. Bunu yapanların farklı noktalardan faydalanmamalarını istiyoruz. Artık ne yaparsak Ceren'i geri döndüremeyiz. Ancak onun ölümüne sebep olanlar hak ettikleri cezayı alırlarsa, acımız daha da katlanmaz. Zanlıların ifadeleri birbirleriyle çelişiyorlar. İki tutuklu sanık da suçlu olmadığını savunuyor. Benim yeğenimi hastaneye bile götürmemişler" dedi. Zanlıların yakalanacaklarını bildikleri için teslim olduklarını savunan Minareci, "Adli Tıp Kurumu'ndaki otopside Ceren boğazında bez parçaları olduğu ortaya çıktı. Biz bu bezlerin, Ceren hayattayken boğazına tıkılmış olduğunu düşünüyoruz. Yeğenim kurtulmak için mücadele vermiş ve kaçmaya çalışmış. Fakat zanlılar soğukkanlılıkla öldürüp, istedikleri gibi kullanmışlar. Gömdükten sonra cesedin üzerinde yemek yemişler, ateş yakmışlar ve alkol almışlar. Vicdan azabından dolayı teslim olduklarını söylüyorlar ama vicdanlı insan bunları yapmaz. Yakalanacaklarını bildikleri için teslim oldular" diye konuştu.

Reklam
Reklam

'HAYATIMIZIN YARISI MEZARLIKTA GEÇİYOR'

Tutuksuz sanıkların da cinayetle bağlantısı olduğunu savunan Minareci, şunları ifade etti:

"Diğer sanıkların da bu cinayete yardım ettiklerini düşünüyoruz. Onlar da ilk verdikleri ifadelerle çeliştiler. Örneğin ilk ifadesinde zanlıların Ceren'i çıkardıklarını gördüğünü söyleyen İlkay T., daha sonra görmediğini söylemiş. Bunun yanı sıra anahtarı verirken Ceren ile yanındakileri hatırlamadığını söylüyor."

Adalete güvendiklerinin altını çizen Minareci, "Karşı taraftan bize ulaşan veya başsağlığı dileyen olmadı. Devletimize ve hakimlerimize güveniyoruz. Yargılama sonrasında mutlaka ağırlaştırılmış müebbet cezası çıkacak. Ya yeğenime kıyanlar ağırlaştırılmış müebbet cezası alacak ya da indirimlerden yararlanıp çıkacakları için biz ağırlaştırılmış müebbet cezası alacağız. Ceren elimizde büyüdü. Kendi evladımdan bir an olsun ayırmadım. Gündüzler çok çabuk geçiyor ama geceler bitmiyor. Bazı geceler üç gün gibi geçiyor. Tüm sülale perişan durumdayız. Sadece bir çocuk değil tüm aileyi öldürdüler. Hayatımızın yarısı mezarlıkta geçiyor" dedi.

Reklam
Reklam

(DHA)

Anahtar Kelimeler: