Biz ne kadar yapay rahim desek de, uzmanların verdiği isim “Biobag”. Yani, içine yerleştirilen yaşamın gelişimini destekleyen bir tür çanta. Sadece ABD’de her yıl 30 bin bebek hamileliğin 23 ila 26. haftalarında dünyaya geliyor. Akciğerleri havayla temas edecek kadar gelişmemiş olan bu bebeklerin bir kısmı ölürken, bir kısmı da engelli yaşamak zorunda kalıyor. İşte bu sorunu çözmek için geliştirilen yapay rahim test edilmeye başlandı.
Kısaca anlatmak gerekirse, yapay rahim anne rahminin birebir kopyası. Erken doğan bebek, tıpkı anne karnındaki gibi gelişimine devam ediyor. Yapay rahmin kesesi, plasentadaki amniyon sıvısına benzer bir sıvıyla dolduruluyor. Sıvı, organ gelişiminin devam edeceği ortamı sağlıyor. Gıda desteği sağlamak için, kesenin içine göbek bağı gibi çalışan borular sokuluyor. Ayrıca kesedeki bebeğin kalbine bağlanan borularla, kan dolaşımı anne karnındaki gibi devam ediyor.
Araştırmacılar gelişimlerinin 105 ila 120. gününde olan sekiz kuzuyu alıp yapay rahmin içine koydular. Kapalı ve steril bir ortam olan yapay rahim, gerçek rahim gibi gelişimi destekleyen bir ortam yaratmak için amniyotik sıvı gibi davranan elektrolit çözeltisi ile dolduruldu. Kuzunun kalbi ve kanı göbekbağı gibi davranan borularla yapay rahmin dışındaki bir gaz değişim cihazına pompalanıyor.
Gelişimleri yapay rahmin içinde takip edilen kuzuların gelişimleri son derece başarılı. Yapay rahmin içinde geçirdikleri 4 haftadan sonra beyinleri ve akciğerleri olgunlaşan kuzular hareket edip, göz kırpmaya başladı. Hatta minik kuzuların yünlendikleri de gözlemlendi.
Prematüre bebek doktoru ve araştırma ekibinin bir parçası olan cenin cerrahı Alan Flake, “Bu çocukların acil olarak annenin rahmi ile dış dünya arasındaki bir köprüye ihtiyaçları var. Eğer sadece birkaç haftalığına büyümeyi ve organ olgunlaşmasını destekleyecek ek rahim sistemi geliştirebilirsek, erken doğan bebekler için sonuçları önemli oranda iyileştirebiliriz.” diyor. Araştırmanın önemi diğer uzmanlar tarafından da kabul ediliyor.
University of College London Yenidoğan Tıp Profesörü Neil Marlow, The Guardian‘a verdiği röportajda: “Bu yarının dünyasında gerçek bir şey. Kuzuları dört haftayı atlatmış görünüyorlar ve bu epey önemli bir başarı.” diyor.
Kuzular üzerinde yapılan ilk deneyler umut verici olsa da, sistemin insan bebekleri üzerinde uygulanması için hâlâ alınacak çok yol var. İnsan bebeklerdeki göbek bağı damarlarının kuzulardaki damarlar gibi işlev gösterip göstermeyeceği uzmanların merak ettiği konulardan birisi. Ayrıca insan bebek embriyolarının kuzu embriyolarından çok daha küçük olması da araştırmanın önündeki bir başka zorluk. Yine de, uzmanlar sistemi 3 ila 5 yıl içerisinde insan bebeklerde test etmeyi istiyor. Her şey yolunda giderse, erken doğum yüzünden ölen bebek sayısı önemli ölçüde azalacak.
Yapay rahim araştırmacıların uzun zamandır üstünde kafa patlattığı konulardan birisi. Olga Kazan’ın The Atlantic’e yaptığı açıklamaya göre konu daha önce de gündeme gelmiş ve kendisine 1996 yılında New York Times’ta yer bulmuştu. 1996 yılındaki haberde Tokyo’da yapılan çalışmalar anlatılırken, denek olarak keçi yavruları tercih edildiğini görüyoruz. Ancak Tokyo’da yapılan bu ilk çalışmalar teknik sorunlar ve dolaşım problemleri sebebiyle başarısızlıkla sonuçlanmış.