1908 yılının Şubat ayında İngiltere’nin Brighton şehrinde doğan Daisy ve Violet Hilton kardeşler, pelvis ve kalçadan birbirlerine yapışık ikizlerdi. Doğdukları gün doktorlar bir ay içinde öleceklerini söyledi. Ama ikizler tam 60 yıl boyunca beraber yaşadı. Yapışık ikizlerin annesi Kate Skinner, çocuklarını canavar olarak görüyordu. Skinner evlilik dışı çocuğu olduğu için bu durumu günahlarının bir bedeli olduğunu düşünüyordu ve bu yüzden ikizleri Mary Hilton'a sattı. Daisy ve Violet, Mary'den “Teyze” olarak çağırıyorlardı. Bu arada biyolojik anneleri olan Skinner'ınsa 1910 yılında Frederick adında bir erkek ve 1912'de Ethel Kate adında bir kızı oldu. Skinner, Ethel'in doğumundan sadece bir ay sonra 25 yaşında vefat etti.
Mary, ikizleri bakmayı bir sorumluluktan ziyade fırsat olarak görmeye başladı. İkizleri İngiliz barının arka odasındaki bir alanda sergiledi. İnsanlar para karşılığında ikizleri incelebiliyordu. Bazı insanlar gerçekten yapışık olup olmadıklarını görmek için ikizlerin üstündeki kıyafeti kaldırıyorlardı. Mary ikizleri duygusal olarak istismar etmeye başladı. İkizleri resmen kendisine para kazandırmaları için zorluyordu. Eğer ikizler söyleneni yapmazlarsa da onları döverdi. Hatta Mary’nin hayatındaki çoğu erkek ikizlere fiziksel istismarda bulundu. Kızlar üç yaşındayken Mary onları Almanya ve Avustralya'ya götürmüştü. Orada da kızlar üzerinden para kazandı ama gözü daha yükseklerdeydi bu yüzden de yolunu ABD'ye çevirdi. 1915'te kızlar sekiz yaşına geldiğinde Mary onları San Francisco'ya götürdü. Başlangıçta, “tıbbi açıdan uygun olmadıkları” gerekçesiyle girişleri reddedildi. Mary oldukça zeki bir kadındı, yerel medyayı işin içine soktu ve yetkililer ikizlerin Amerika'ya girmelerine izin verdi.
Mary öldüğünde kızı Edith, ikizlerin resmi koruyucusu oldu. Kocası Myer Myers ile birlikte onlarla ilgilendi. Myers, Avustralyalı bir satış elemanıydı. Çift, ikizleri gözlerinin önünden ayırmadı. Birilerinin ikizleri kaçırmasından korktukları için hepsi aynı odada uyuyorlardı. Myers’larla kalmak Daisy ve Violet için hapishaneden farksızdı. İkizler saatlerce keman ve saksafon çalmaları için zorlanıyordu. Çalmamaları durumunda adeta işkence görüyorlardı.
1920'lerde ikizler ergenlik çağına geldiğinde iyi para kazanmaya başladılar. Bob Hope ve Charlie Chaplin gibi efsanelerle birlikte çalıştılar. Haftada 5000 dolardan fazla para kazanmaya başladılar. Ama ne yazık ki hiçbirini kendileri alamadılar. Myers'lar tüm parayı ellerinden alıyordu. Ünlü illüzyonist Harry Houdini, kızlara yakından ilgilenmeye başladı ve Myers’ler ile olan durumdan kurtulmaları için onlara yardım etti. İkizler ne kadar ünlü olduklarının farkında bile değillerdi. Sonunda Houdini'nin tavsiyesi üzerine kendilerine avukat Martin Arnold'u tuttular. Arnold, 21 yaşındaki ikizlerin Myers'lardan kurtulmasına yardım etti. 1931'de Daisy ve Violet nihayet Myers’lerden kurtularak özgürlüklerine kavuştular ve 100.000 dolar kazandılar.
Violet, bir müzisyenle evlenmeye karar verdiğinde evlilik cüzdanı almaları reddedildi. Çünkü evlilikleri “ahlak dışı ve uygunsuz” olarak kabul edildi. İki kız kardeşte farklı zamanlarda evlendi ancak ikisinin de evlilikleri uzun sürmedi. İkizler, Tod Browning'in yönettiği 1932 yapımı Freaks filminde rol aldı. Film sayesinde ünleri daha da arttı. Otobiyografileri ise 1942 yılında The Lives and Loves of the Hilton Sisters’da yayınlandı. İkizler 1969 yılının Ocak ayında soğuk algınlığı vefat etti.