"Yaralıları suya attılar"

İsrail askerlerinin saldırdığı Gazze Gemisi'nde bulunan Konyalı aktivist 24 yaşındaki Yücel Köse, ailesine kavuştu.

Ailesi ve İHH üyeleri tarafından Konya Havaalanı'nda karşılanan Köse, ilk olarak 2 çocuğuna sarılıp öptü. Yaşadıkları olayları anlatan Köse, İsrail'de hücrede tutulduklarını söyledi.
Gazze'ye insani yardım götüren gemiler arasındaki Gazze Gemisi'nde bulunan İHH gönüllüsü aktivist Yücel Köse, akşam saatlerinde İstanbul'a, buradan da Türk Hava Yolları'na ait tarifeli uçakla gece yarısına doğru memleketi Konya'ya geldi.
**KUCAĞINDAKİ BEBEKLE EŞİNİ BEKLEDİ**
Yücel Köse'yi, Konya Havaalanı'n da 62 yaşındaki babası Mustafa Köse, 63 yaşındaki annesi Ayşe Köse, 24 yaşındaki eşi Sıdıka, 5 yaşındaki oğlu Mustafa ve 4 aylık kızı Elif ile yaklaşık 100 kişilik grup karşıladı. Kucağındaki bebeği ile birlikte eşinin gelmesini bekleyen Sıdıka Köse, "Eşim hellallik alarak gitmişti. İsrail tarafından saldırı olduğunu duyunca kurtulması için dua ettim. Yaşanan olaylar çok iğrenç ve insanlık dışı. İsrail'i kınıyoruz" dedi.
Baba Mustafa Köse de, "Oğlum kurtuldu, birazdan kavuşacağım, ama buruk bir seviç yaşıyıyorum. Çünkü oradaki birçok mümin kardeşimiz hala kurtulmadı. Onlar da ailelerine kavuştuğu takdirde sevinebilirim. Tabi yine kısıtlı bir sevinme olacak. Çünkü, orada şehit düşen kardeşlerimiz var" diye konuştu.
**'HÜCREYE ATTILAR'**
Uçaktan iner inmez apronda babası Mustafa Köse tarafından karşılanan Yücel Köse, bekleme salonuna geldiğinde ise ilk olarak 4 aylık kızı Elif'i kucağına alıp öptü. Ardından oğlu Mustafa Köse'yi de kucağına alan Yücel Köse, çocukları ile hasret giderdi.
Yaşadıklarını anlatan Yücel Köse, Gazze Gemisi'nde bulunduğu için silahlı ve bombalı bir saldırıya maruz kalmadıklarını belirtti. Mavi Marmara Gemisi'nin saldırıya uğramasının ardından gemilerini basan İsrailli askerlere direnmediklerini ve teslim olduklarına dikkat çeken Köse, şunları söyledi:
**"YARALILARIN SUYA ATILDIĞINI GÖRDÜK"**
"Ben çimento ve demir taşıyan Gazze Gemisi'ndeydim. Gazze Gemisi'ne saldırı olabilir düşüncesi ile bizi diğer gemiler koruyordu. Zaten bu yüzden Mavi Marmara Gemisi önümüzdeydi. Yanımızdan siyah botlarla geçen İsrail askerleri Mavi Marmara'ya bir anda saldırı düzenledi. Bombalı ve helikopterli saldırıydı. Gemi görünmedi. Mavi Marmara'dan bize hemen haber verdiler. Gerçek mermi kullanıldığı belirtildiği için biz İsrail askerlerine direnmedik, teslim olduk. Ellerimizi başımıza koyup teslim olmamıza rağmen İsrail asrekleri silahları başımıza dayayıp, bizi adeta esir aldı. Mavi Marmara'da ise yaralıların suya atıldığını öğrendik. Sebebinin ise arkadaşlarımızın iki askeri tutmalarıymış. Gazze gemisini Aşdod limanına çekmemizi söylediler. Zorla oraya götürdüler. Ardından bizleri ikişer üçerli gruplara ayırıp, zırhlı arabalarla bir yerlere götürdüler. Nereye götürüldümüzü bilmiyorduk. Bizi hücreye attılar. Türk Hava Yolları'na ait uçağa binene kadarde ne ekmek, ne su verdiler. Bizimle konuşmadılar bile. En son bizlere kağıt imzalattılar. Tercümana sorduğumuzda bizim sınır dışı edilmemiz için evraklar olduğunu, bizden önce imza atanların kağıtlarının Türkçe çevrili olduğunu söylediler. Baskı altında imza attık."
**KONUŞMAMIZ YASAKTI**
Kendi aralarında konuşmalarının dahi yasak olduğuna dikkat çeken Yücel Köse, "Başta İsrail ve diğer ülkelerden, gemilerde bulunanların ailelerine telefon açılıp, 'çocuğun öldü' diyorlar. O yüzden gemilerde bulunanların aileleri İHH ve Dışişleri Bakanlığımızın verdiği bilgiler dışında hiç birşeye inanmasın" dedi.
**KAYIP İNSANLARIN SORUŞTURULMASI LAZIM**
Yücel Köse, "Kayıp insanlar ile ilgili devletimizin devreye girip soruşturması lazım. Çünkü askerlerin elinde öldürüleceklerin listesinin olduğunu söylüyorlardı. O yüzdenden ağır yaralıların sayısının fazla olduğunu belirtip, yaralıydı, tedavi altında iken öldü diye savunma yapacaklar" dedi.
Yücel Köse, havaalanı dışında bekleyen grup tarafından da tekbirler eşliğinde karşılandı. Ardından bir süre omuzlarda taşındı. Grup İsrail aleyhine sloganlar attı. Yücel Köse, ardından bir taksiye bindirilerek İHH görevlileri tarafından evine götürüldü.
DHA