Dijital cihazlar yaratıcı süreçlerin işleyişinde giderek daha kullanışlı ve verimli olsa da asla kalem ve kağıt kadar önemli bir yere sahip olamazlar. Tasarımcıların, yazarların, reklamcıların ve yaratıcı endüstrilerde çalışan çoğu kişinin bir ortak özelliği varsa o da defterlerine olan düşkünlükleridir.
Bu defter derlemesinin güzel yanı, farklı tasarım disiplinlerinden gelen ünlü tasarımcıların hangi defter markalarını tercih ettiklerini ve ellerindeki defterleri nasıl kullandıklarını bize gösteriyor olması. Moleskine’den Muji defterlerine, içlerinde sadece kağıt tomarlarını bile barındırabilen bu seriye defter seven, elinden kağıt kalemi düşüremeyen herkesin mutlaka bir göz atması gerekir.
“En sevdiğim defterim bir kopya kağıdı, (Bienfang’ın Parchment 100 Defteri) ve Flair’s PaperMate gibi orta kalınlıkta bir keçeli kalem. Gene de çok seçici değilimdir. Her türlü kalemi kullanırım: tükenmez, kurşun ya da ne olursa.”
“Yol almak ve bir fikrin köküne ulaşmak için kullanılabilecek en hızlı (ve kirli!) yol bu!”
“1982’den beri aynı okul kompozisyon defterinin farklı versiyonlarını kullanıyorum. Hepsini saklıyorum ve şu anda 110. defterimdeyim. Defterim olmadan asla bir yere gitmem[...] Onları seviyorum çünkü ucuzlar ve bulması da kolay. Kesinlikle değerli değiller. Deri kaplı bir defteri asla kullanamam. Bu defter 20 senelik ve kardeşim Donald için tasarladığım şirket logosunu barındırıyor.”
“Bir kaç yıl önce Austin’de SXSW’ya katılmak üzere yoldaydım ve yanımda defterimin olmadığını farkettim. O sırada JFK Havalimanındaydım ve Terminal 5’deki Muji dükkanına girip bir storyboard defteri aldım. Defterin her sayfasında önceden basılmış kutucuklar vardı.[...] Her toplantıda deli gibi not alan insanlardan biriydim ama sonrasında çok nadir o notlara tekrar dönüp bakıyordum. Farkettim ki her toplantının sonrasında ortaya sağlıklı bir dijital kopya çıkıyor: Ajandalar, dosyalar, elektronik toplantı notları, benim tuttuğum notlardan çok daha tutarlı oluyordu. Peki ben neyi not alacaktım?”
“Çocukluğumdan beri defter tutarım. Bir kaç yılda bir çeşitli evrelerden geçip defterlerimi değiştiririm. Takıntılı gibi topluca defter satın alırım. Şu anda Laurence King Yayıncılık tarafından basılan Magma Defterlerini kullanıyorum. En sevdiğim defterlerim Japonya'dan, markalarını bilmiyorum.”
“Kareli defterleri severim, ağır sayfaları olan çizgisiz defterleri severim, içinde ayraç olan defterleri severim. Ayrıca kalın, en az 100 sayfası olan defterleri severim.”
“Gündüz insanı değilimdir ama çocuklarım var, her gün onlarla okul otobüsüne yürüyüp oradan da ofise yürürüm. Sonra günün ilk 15 dakikasını boş ofisimde müzik dinleyip o gün yapacağım şeyleri düşünerek ve karalama yaparak geçiririm. Ajandamın olmayışı her zaman beni en güzel fikirlere götürmüştür.”
“Bence tüm defterlerimin kendi çapında iyi oldukları bir alan var. Her ay en az bir defteri bitiririm, çoğu zaman da aynı anda birkaç defter kullanırım. 7 yaşımdan beri günlük tutuyorum ve bunları hayatta ne başarmak istediğimi, günlük hayatımda olan biteni ve toplantıları not almak için kullanıyorum. Hayatımın ilerleyen yıllarında kelimelerin gücünü ve görsel beyinfırtınasının (akıl haritası çıkarmanın) gücünü keşfettim, bu bağlamda defterlerim hayatımın rehberi oldular.”
“Defterlerimi kapaklar, sayfa kalitesi, boyut ve renk gibi çeşitli kategorilere göre almayı ve biriktirmeyi seviyorum. Bir defteri önemli yapan benim onun içine ne koyduğumla alakalıdır. Daha büyük hayallerin ve öngörülerin başlangıcı haline gelen ve yazarken neredeyse bu hayallerin tadını alabildiğim defterler en sevdiklerim.”
“Normalde defter kullanmam. Onun yerine mektup boyutlarında kağıtlara çizim yapıp görsel notlar alırım ve sonra bu sayfaları farklı dosyalarda kataloglarım.”
“Dağınık sayfaları defterlere tercih etmemin sebebi çizimlerimi sonradan organize edebilmem için daha doğal bir yol sunması. Özellikle birden fazla proje üstünde çalıştığım ve üstüne düşünmek zorunda kaldığım için bu gerekli. Basitçe her yere beyaz kağıt ve renkli kalemler taşıyorum! Aklıma ne gelirse çizip kaydediyorum sonra da şeffaf dosyalarda onları saklıyorum. Dosyanın ismini ait oldukları projelere göre seçiyorum (çizimlerimi kataloglamak için oldukça takıntılı bir yöntemim var ama bu ayrı bir hikaye).”