Yargı üzerinden siyaset yapılıyor

BALIKESİR (İHA) - Adalet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, yargıya geçmiş iktidarların hiç birisinin vermediği kadar değer ve önem verdiklerini, bugüne kadar lafın iyisi söylendiği halde işin iyisinin yapılmadığını, işin iyisini yapan bir iktidarın iş başında bulunduğunu söyledi. Yargı mensuplarına da seslenen Çiçek, yargı mensupları üzerinden siyaset yapıldığını belirtti.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte Susurluk Adliye Sarayı'nın da hizmete sokulduğu TOKİ'nin Balıkesir'deki anahtar teslimi ve toplu açılışların gerçekleştiği törene katılan Adalet Bakanı Cemil Çiçek, yargıya ve adalete gereken önemin verilmesi gerektiğini söyledi. "Mülkün temeli adalettir" sözünün sadece bir yerlere yazılmasının yetmediğini, bunu iyi kavrayıp, gerekli ehemmiyeti vermek gerektiğini kaydeden Bakan Çiçek, adalet alanındaki en iyi hizmetin mevcut hükümet döneminde gerçekleştiğini vurguladı. Adli yılın başlamasından önce yaptığı konuşmasında önemli mesajlar veren Bakan Çiçek, yargı mensuplarını, "Üzerinizden siyaset yapılıyor, ikbalini sizin üzerinizden yapmaya çalışanlar var" diyerek uyardı. Başbakan Erdoğan'ın da konuşmasını dikkatle dinlediği Adalet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, 3.5 yıl içinde 68 adet yeni adalet sarayını bitirip hizmete açtıklarını belirtti.

Reklam
Reklam

Çiçek, sözlerine şöyle devam etti:
"Şüphesiz, toplumların hayatında, milletlerin geleceğinde yargının, adaletin önemi çok büyüktür. Bunu hepimiz biliyoruz, 'Mülkün temeli adalettir' diyoruz. Bunu bir yere yazmak yetmiyor, bunun önemini kavramak, buna gerekli ehemmiyeti de vermek lazım. Bugüne kadar her vesileyle ifade ettiğimiz gibi yargı adına, adalet adına lafın iyisi söylenmiştir. İşin iyisi yapılmamıştır. İşte, işin iyisini yapan bir iktidar var, her alanda olduğu gibi. Gerçekten, Balıkesir nasıl değişti, değişiyorsa, hep iyi istikamette her gün yeni mesafeler alıyorsak, bugün iktidara gelişimizin üzerinden 3 sene 9 ay 16 gün geçmiş oluyor. Hiçbir alanda adaletteki kadar değişiklik olmadı desem, fazla mübalağalı bir söz söylemiş olmam. Gerçekten, şu 3.5 sene içerisinde, başta değerli Başbakanımız ve hükümetimiz olmak üzere bu alana o kadar imkan ayırdık, o kadar çaba gösterdik ki, insaf sahibi olan herkes bunu teslim edecektir ve etmelidir. Eğer önyargısı yoksa, bu 3.5 sene içerisinde Türkiye'de nelerin değiştiğini görecek yeteri kadar imkan da var, fırsat da var. Biz hükümete geldiğimizde, 18 Kasım 2002'de 2003 bütçesi Meclis'e teklif edilmişti. O zaman yargıya yatırım hizmeti olarak ayrılan para 50 trilyondu. Bugün sadece şu an Balıkesir'de harcadığımız ve harcamakta olduğumuz paranın tutarı 48 trilyondur. Belki buradaki vatandaşlarımız bunu biliyor ya da bilmiyor. Bu hükümetin yargıya bakışının ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Aramızda yargı mensubu arkadaşlarımız var. Onların şunu iyi bilmesi lazım, Ankara'dan sizin adınıza çok nutuk çekildi (hukukun, adaletin ne kadar önemli olduğu hususunda). Hatta sizin üzerinizden siyaset yapıldı, yapılmaya devam ediyor. İkbalini sizin üzerinizden yapmaya çalışanlar var. Lafı yaptılar, ama işi yapmadılar. Şu an Türkiye'nin her tarafında adalet adına bir şantiye hizmeti görebilirsiniz. 3 sene 9 ay 16 gün içerisinde bitirip hizmete açtığımız adalet sarayı sayısı 68'dir. Değerli Başbakanım, geçenlerde sormuştunuz, 68 tanesini başladık ve bitirdik, hizmete sunduk. Bunun 11'ine birlikte katılma imkanı bulduk, 24 tanesinin inşaatı devam ediyor, yıl sonuna kadar 12 tanesini daha ihaleye çıkarmış olacağız. Bunun içinde bazı Balıkesir ilçeleri de var. Dolayısıyla, bu rakamlara baktığımızda 3.5 senede yargıda nelerin değiştiğini çok açık olarak görmek mümkün. Hatta bunların içinde değil Türkiye'nin, Avrupa'nın en büyük adalet sarayları da var. İşin bundan sonrası yargı mensuplarına ait. Toplumda yargıya güveni artırmak sizin işiniz. Biz, iktidara düşen kısmını eksiksiz yerine getirmeye çalışıyoruz. Biz, (yeter ki, bu alandaki hizmetler tam olarak görülsün diye) gerçekten yargıya geçmiş iktidarların hiç birisinin vermediği kadar değer verdik, önem verdik ve devletin bütçe imkanları içerisinde her şeyi zorladık."

Reklam
Reklam