ANKARA - Yargıtay Başkanlar Kurulu, "hakim adaylığına atamaların yürütme organı içerisindeki Adalet Bakanlığı tarafından yerine getirilmesinin yargıda siyasallaşma yaratacağını" bildirdi.
Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun dün yaptığı toplantıda üzerinde görüş birliğine varılan konular, bugün bir açıklamayla kamuoyuna duyuruldu.
Yargıtay Başkanlığı'nın internet sitesinde yer alan basın açıklamasında, "2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu'nda yapılan değişikliklerin, yargıdaki çalışma koşulları, özlük hakları ve diğer konulardaki sorunları çözmekten uzak olduğu" belirtilerek, "Yürütmenin yargıyı etki altına alma Düşüncesinin bir örneği olarak karşımıza çıkmıştır" denildi. Açıklamada, şöyle devam edildi:
"Hakim adaylığına atamaların yürütme organı içerisindeki Adalet Bakanlığı tarafından yerine getirilmesi ve siyasi iradenin bu süreçte belirleyici olması, açık olan kadro sayısı da gözetildiğinde yargıda siyasallaşma yaratacaktır.
Bu durum laikliğe ve ulusal bütünlüğe aykırı söylemleri hayata geçirmeye çalışanlara destek yaratacak ve belirtilen değerler korumasız kalabilecektir. Hukuk devleti ilkesi ve Cumhuriyetin nitelikleri anayasal düzen içerisinde yargı organlarınca korunması gereken değerlerden olup, laiklik ilkesi ve ulusun bütünlüğünün korunmasında Yargıtay dün olduğu gibi bugün ve bundan sonra da taraf olmaya devam edecektir."
Açıklamada, yasaların yeterli bir hazırlık ortamından geçmeden kabul edildiği, bunun da uygulamada farklı sorunların ortaya çıkmasına neden olduğu dile getirildi. Açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Bu bağlamda bölge adliye mahkemelerinin mevcut görevleriyle faaliyete geçmesi, sistemin bütünüyle oturmadığı bu süreçte Yargıtay'ı ikinci planda bırakacak, sonuçta ise tam bir kaos ortamı ortaya çıkacaktır.
Temel yasaların bütünüyle değiştirildiği bu dönemde, yeni yasalara ilişkin uygulamalar Yargıtay içtihatlarıyla şekillenene kadar bölge adliye mahkemeleri faaliyete geçirilmemelidir. Ayrıca, bölge adliye ceza mahkemelerinin görev alanına giren konular daraltılmalı; adli denetim mercii olarak öngörülen bu mahkemeler üzerindeki yürütme organına bağlı teftiş sistemi ile 'denetim altında bir denetim organı' yaratılmasının yargı bağımsızlığına aykırı olduğu da gözetilmelidir."