Yargı sisteminin hızlı ve doğru karar verebilir hale getirmek amacıyla hazırlanan ve Türk Ceza Kanunu (TCK), Ceza Muhakemesi Kanunu (CMUK), Türk Ticaret Kanunu ile Türk Borçlar Kanunu'na paralel hale getirilmesi amacını taşıyan; Hukuk Muhakemeleri Kanun Tasarısı'nın görüşmelerine TBMM Adalet Komisyonu'nda başlandı.
TBMM Adalet Komisyonu AKP Ankara Milletvekili Ahmet İyimaya başkanlığında toplanarak, 455 maddelik, Hukuk Muhakemeleri Kanun Tasarısı'nı görüşüyor. Tasarının görüşmelerine Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, AB Kanunlar Genel Müdürlüğü, AB Bilgi İşlem Daire Başkanlığı, Adalet Bakanlığı yetkililerinin de katıldığı toplantıda uzmanların da görüşlerine başvuruluyor.
-TASARI NELER GETİRİYOR?-
Güncel ve akıcı bir dil kullanılarak hazırlanan tasarıda, mahkeme dışı çözüm yolları ile sulh ve veya uzlaşmayı mümkün kılacak ve teşvik edecek bir alt yapının oluşturulması amaçlanıyor.
Düzenlemeyle; yargılamanın niteliği ile ters düşmediği ölçüde başta ses ve görüntü kayıtları olmak üzere güncel teknik gelişme ve kolaylıklardan yararlanılması da öngörülüyor.
Tasarıyla; dava çeşitleri ve dava şartları ile ilgili hükümler de yeniden düzenleniyor. Bu çerçevede; Eda, tespit ve inşai davalar dışında, kısmi dava, davaların yığılması, terditli(kademeli) dava, seçimlik dava ve topluluk davası ilk kez yeni hükümler getirilerek düzenleniyor.
Buna göre, "topluluk davası" ile derneklerin üyeleri adına tespit davası açabilmeleri; ya da müdahalenin önlenmesini isteyebilmeleri mümkün hale getiriliyor. Tasarı bu şekliyle kanunlaşırsa, bir tüketici derneği, tüketicilerle ilgili dava açabilmesi mümkün olacak.
-YAZILI YARGILAMA-
Tasarıda, yazılı yargılama usulü de yeniden düzenleniyor. İlk olarak yeni bir düzenleme getiriliyor. Buna göre, davanın açılmasıyla davacından avans alınması yeni bir hüküm olarak tasarıya giriyor. Bu düzenlemeyle dava sırasında zaman kaybını önlemek için; her işlem için ödeme yerine, davacıdan avans alınacak.
Tasarıyla; basit yargılama usulü de yeniden düzenleniyor. Tasarıyla, tahkim, nafaka, konkordato, haciz, tedbir ve benzeri davalar, "basit yargılama" usulüne tabi olacak.
Mahkeme, basit yargılama usulüne tabi davalarda, mümkün olan hallerde tarafları duruşmaya davet etmeden dosya üzerinden karar verebilecek.
Kötü niyetli davalı veya hiçbir hakkı olmadığı halde dava açan taraf, yargılama giderlerinden başka, diğer tarafın avukatıyla aralarında kararlaştırılan vekalet ücretinin tamamı veya bir kısmını ödemeye mahkum edilebilecek.
Yargılama öncesi keşif ve inceleme, hakimlerin sorumluluğu da yeniden düzenleniyor.
Hukuk mahkemelerin görev ve yetkilerinde bazı değişiklikler yapan tasarıya göre, iflasa, konkordatoya ve sermaye şirketleri ile kooperatiflerin uzlaşma yoluyla yeniden yapılandırılmasına ve vakıflara ilişkin davalar ayrık olmak üzere, malvarlığı haklarından doğan değer veya tutarı belli bir miktarı geçmeyen davalara, sulh hukuk mahkemeleri bakacak. Belirlenen miktarın üzerindeki davaları, Asliye Hukuk Mahkemeleri ele alacak.
Tasarı, kira uyuşmazlıkları bakımından sulh hukuk mahkemelerinin görev alanını da genişletiyor. Yetki sözleşmeleri, sadece tacirler ve kamu tüzel kişileri arasında yapılabilecek. Davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip bulunacak.
Tasarıyla, görülen bir davada tarafların kısmen veya tamamen anlaşarak, "sulh" olmalarına olanak sağlanıyor. Tasarıda, Sulh, görülmekte olan bir davada, tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla, mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşme" şeklinde tanımlanıyor.
ANKA