Yargıtay, Dev-Yol davası kararını bozdu

ANKARA (İHA) - 12 Eylül döneminin en önemli davası olan Dev-Yol ana davasıyla ilgili yerel mahkemenin verdiği karar Yargıtay 11. Ceza Dairesi tarafından bozuldu.
Kararı duyan sanıklar yakınlarıyla kucaklaştı. 24 yıllık bir süreçten geçen Dev-Yol ana davasının görülmesine bugün Yargıtay 11. Ceza Dairesi'nde devam edildi.

Sanıkların ve katılımcıların çok olmasından dolayı duruşma Yargıtay Genel Kurul Salonu'nda yapıldı. Duruşmada söz alan avukat Şenal Saruhan, davanın başlamasının üzerinde 24 yıllık bir süreç geçtiğini ve bu süreçte dava dosyası ile ilgili klasörlerde ve belgelerde eksikliklerin saptandığını söyledi. Dosyada kaç adet klasör olduğunun belli olmadığını belirten Saruhan, dava dosyası ile ilgili olarak yaklaşık 275 klasörün kayıp olduğunu ifade etti. Dosyadaki klasörlerin ve belgelerin kayıp olmasından dolayı sanıkların adil yargılanamayacağını kaydeden Saruhan, yerel mahkemenin de bu konuda verdiği kararın eksik olduğunu belirtti. Saruhan, bu nedenle sanıklar hakkında yerel mahkemenin verdiği kararın bozulması istedi. Dava sürecinde idam cezasının kalktığını ve yasalarda da değişiklikler yapıldığını hatırlatan Saruhan, sanıkların 24 yıldır acı çektiğini söyledi. Avukat Mehdi Bektaş ise yerel mahkemenin verdiği kararı eleştirerek, "Sıkıyönetim Mahkemesi'nin verdiği kararı tercih eder duruma geldik. Çokça yakındımız bir durumu askeri yargı değil, sivil yargı ortaya koymuştur" dedi. Yerel mahkemenin kararını onaması durumunda sanıkların 1 yıl ile 2 yıl arasında değişen sürelerde tekrar cezaevine gireceğini belirten Bektaş, "Müvekkilerim, 12 Eylül döneminin baskısından kurtularak kendilerine yeni bir hayat kurdular. Yaşanan süreçten ve müvekkilerimin çektiği sıkıntılardan dolayı bu davanın zamanaşımına uğradığını düşünüyorum" dedi. Mahkeme daha sonra sanıklara söz verdi.

Reklam
Reklam

Sanık Yaşar Kambur ise savunmasında dava ile ilgili klasör ve belgelere bakıldığında davanın kendileri için eskidiğini söyledi. Sanık Erdoğan Genç ise en detaylı savunmasını askeri mahkemede yaptığını belirterek, "O zaman bilgilerim tazeydi. Aradan yıllar geçti. Şimdi hiçbir şey hatırlamıyorum" dedi. Davanın sanığı durumunda iken aradan geçen yıllardan dolayı mağdur duruma düştüklerini belirten Akçam, "Biz Irak'ta yaşanan işkencelerden daha fazlasını gördük. Artık bu davaya son noktanın konulmasını istiyoruz" dedi. Sanıklardan Cahit Akçam ise kendilerini sanık sıfatına sokanların kendilerine siyasi husumet besleyenler olduğunu söyledi. Akçam, "Ben bu topraklarda doğdum, büyüdüm. Ben nasıl emperyalistlere hayır demem. Eğer hayır demezsem bu vatan için ölen atalarımızın kemikleri sızlar" dedi. Iraklı esirlere yapılan işkencenin hepsini o dönemde yaşadıklarını söyleyen Akçam, "Bizim emniyetteki ifadelerimiz öyle bir ortamda oluştu" dedi. Yerel mahkemenin verdiği kararı eleştiren Akçam, "Yağmurdan kaçarken doluya tutulduk. Bize iyi muamele yaparlar diye Sıkıyönetim Mahkemelerinden kaçtık. Şimdi ise o mahkemeyi arar olduk" dedi.

Reklam
Reklam

Sanıklardan Nurettin Şahin ise eğitimde fırsat eşitliği için afiş hazırlarken cinayet suçlamasıyla gözaltına alındığını belirterek, "O zaman daha 16 yaşındaydım. O dönemde yaşadığım işkenceyi ifşa ettiğim için böyle bir iftira atttılar. O dönemde bana tuzak kuranlardan biri daha sonra susurluk olayında ortaya çıkmış ve Susurluk Davası'nda sanık olarak yargılanıp ceza almıştır" dedi. Mahkeme Heyetine dönerek kolundaki izleri gösteren Şahin, "Popüler kültür aracılığı ile hayatımıza giren televizyondan Amerika'nın Iraklı esirlere yaptığı işkenceleri görüyorsunuz ve diyorsunuz ki, 'İşkence ne kadar kötü birşey' diyorsunuz. Ben onu daha 16 yaşında yaşadım" dedi.

Duruşmaya ara veren mahkeme heyeti kararını açıkladı. Mahkeme, idam cezasınının kaldırıldığını ve yasalarda yapılan bazı değişiklikler nedeniyle yerel mahkemenin sanıklar hakkında verdiği kararı bozdu.

Dev-Yol davası Ankara 1 No'lu Sıkıyönetim Mahkemesi'nde 574 sanıkla 18 Ekim 1982 tarihinde görülmeye başlandı. Birleştirilen dosyalarla sanık sayısı 723'e çıktı. Askeri Mahkeme 17 Temmuz 1989 tarihinde 7 kişi hakkında idam, 39 kişi hakkında ömür boyu, 346 kişi hakkında 2 yıl ila 20 yıl arasında değişen ağır hapis cezaları verdi. Sanıkların çoğu yargılanmanın başında cezaevinde kaldıkları tutukluluk süreleri gözönüne alınarak tahliye edildi. Yargıtay 11. Ceza Dairesi, verilen cezayı az bularak 22 idam cezası daha verilmesi doğrultusunda yerel mahkemenin kararını bozdu. Bu arada sivil hayata geçildi ve Dev-Yol davası yeniden görülmeye sivil mahkemede başlandı. Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi 7 idam cezasına ek olarak 22 idam cezası daha verdi. Mahkeme bunlardan 20'sinin cezasını müebbete, 2 kişinin cezasını 16 yıl 8 ay hapse çevirdi. Savunması alınamayan bir sanığın dosyası ise ayrıldı. Yargıtay ise yerel mahkemenin verdiği kararı bozdu. Dava yeniden Ankara 6. Ağır Ceza Mahmesi'nde görülecek.

Reklam
Reklam

Öte yandan, kararı duyan sanık yakınları birbirlerine sarılarak verilen kararı kutladılar. Duruşma sonrası açıklama yapan sanık Cavit Akçam, kararın hukuk adına sevindirici olduğunu söyledi. 24 yıldır hukuk adına mücadele ettiklerini belirten Akçam, "Bugüne kadar yargı bizi hiç dinlemedi. Kaybeden hep adalet oldu. Biz Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki heyete idam kalkacak dedik. Bizi dinlemediler. Bizim hakkımızıda verilen kararın ardından idam kalktı" dedi. Kararı olumlu bulduğunu söyleyen Akçam, yerel mahkemede de hukuk mücadelesini sürdüreceklerini söyledi. Sanık Nuri Özdemir ise işkence ürünü bir davanın sanığı olduğunu belirterek, hukukun sesine kulak verildiğini söyledi. 24 yıldır idamın gölgesinde yaşamanın insan psikolojisini bozduğunu kaydeden Özdemir, "Bizim de işimiz gücümüz var. Eğer karar onansaydı, bu saatten sonra hapise girmek hiç hoş olmazdı" dedi. Sanıklardan Hasan Ertürk'ün annesi Elif Ertürk ise "Oğlum Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanırken her ay boynumuza ipi taktılar, aldılar. Bu süreç bana daha da ağır geldi. Senelerim çalınıyor" dedi.

Reklam
Reklam