KEMAL KARADAĞ - Yargıtay 15. Ceza Dairesi, telefonla aradığı kişiye kendisini polis olarak tanıtarak 3 bin 600 lira alan sanığa basit dolandırıcılıktan hapis cezası veren yerel mahkeme kararını bozdu.
İstanbul'da kendisini komiser olarak tanıtan kişi, cep telefonuyla aradığı vatandaşa "kimlik bilgileri, kredi kartı ve banka hesapları"nın bir terörist tarafından kullanıldığını söyledi.
Teröristin yakalanması için takip gerçekleştirileceğini öne süren şüpheli, aradığı kişiden 3 bin 600 lira göndermesini talep etti.
Verilen banka hesabına istenilen parayı gönderen kişi, daha sonra dolandırıldığını anlayarak şikayetçi oldu.
Açılan davada İstanbul 11. Asliye Ceza Mahkemesi, sanığı Türk Ceza Kanununun (TCK) 157. maddesindeki "basit dolandırıcılık" suçundan hapis cezasına çarptırdı.
Temyiz üzerine dosyayı görüşen Yargıtay 15. Ceza Dairesi ise sanık hakkındaki yerel mahkeme kararını bozdu.
Olayda sanığın kendisini kamu görevlisi olarak tanıttığına işaret edilen Dairenin kararında, TCK'nin 158/1-L maddesinde suçun kamu görevlisi olarak tanıtılarak işlenmesi halinde eylemin nitelikli dolandırıcılığa gireceğine yönelik hüküm bulunduğuna işaret edildi.
Bozma gerekçesinde nitelikli dolandırıcılık suçu konusundaki delillerin takdir ve değerlendirmesinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu belirtildi.
Sanığın Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanması gerekirken görevsiz olan Asliye Ceza Mahkemesinde yargılanarak hüküm verilmesinin bozmayı gerektirdiği kaydedildi.
TCK'nin basit dolandırıcılığı düzenleyen 157. maddesi 1 yıldan 5 yıla kadar, nitelikli dolandırıcılıkla ilgili 158. maddesi ise bu suçu işleyenlere 3 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası verilmesini öngörüyor. Ayrıca, TCK'nin 158. maddesinde kendisini kamu görevlisi olarak tanıtarak suçu işleyenlere verilecek cezanın alt sınırının 4 yıldan az olamayacağına yönelik hüküm de bulunuyor.