ANKARA (İHA) - Yargıtay Başkanı Eraslan Özkaya'nın çağrısı ile bugün toplanan Yargıtay Büyük Genel Kurulu, kısa zamanda basın irtibat bürosunun kurulması ve Emniyet Genel Müdürlüğü ile Dışişleri Bakanlığı'nda olduğu gibi 'Beyaz Saray' modeli ile görevlendirilecek bir hakimin her hafta basını bilgilendirilmesi konusunda karara vardı.
Adı Yargıtay-MİT-Çakıcı üçgeninde yer alan Yargıtay Başkanı Eraslan Özkaya, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nda aklanmasının ardından bugün Yargıtay üyelerinden oluşan Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nu topladı. Yargıtay üyelerinin Özkaya'ya ilişkin görüşleri 5 kişiden oluşan bir komisyon tarafından hazırlanacak bildiri ile kamuoyuna sunulacak. Özkaya yaklaşık 2 saat süren Genel Kurul toplantısında, Yargıtay üyelerine Çakıcı olayıyla ilgili kendisine yöneltilen iddiaları ve basında yer alan haberleri anlattı. Özkaya'nın, Çakıcı ile ilgili olarak MİT Dış Operasyon Daire Başkan Yardımcısı Kaşif Kozinoğlu ile görüşmesini " MİT'i başımdan atmak için davanın bittiğini söyledim" diyerek kendini savunduğu öğrenildi.
Toplantıda Yargıtay üyeleri son zamanlarda yargıya yönelik bilinçli bir linç girişiminin yaşandığı konusunda hemfikir olurken, toplantıdan bu girişimlere karşı birlikte hareket etme kararı çıktı. Olayların kişiselleştirilmediği daha çok yargının genel sorunlarının ele alındığı toplantıda, Yargıtay üyeleri Çakıcı olayı ile ilgili Özkaya'nın suçu olmadığına kanaat getirerek, basının bilinçli bir şekilde konuyu abartmasından rahatsız olduklarını dile getirdi. Özkaya'nın bu duruma düşmesinde ve yargı aleyhine çıkan haberlerin basına sağlıklı bilgi verilmemesinden kaynaklandığı görüşünde birleşen üyeler, basın irtibat bürosunun kurulmasına karar verdi. Bu konuda görevlendirilecek bir hakim, Emniyet Genel Müdürlüğü ve Dışişleri Bakanlığı'nda olduğu gibi basını her hafta bilgilendirme toplantısı yapacak.
Öte yandan toplantıda, 17 Aralık'a kadar yapılması planlan Yargıtay Kanunu'ndaki değişikliğin meydana getireceği sorunlar dile getirildi. Bu konuda Yargıtay üyeleri yapılacak değişiklikle hakimin teminatının ortadan kalkacağını ve siyasi iradenin yargıya etki edeceğine dikkati çekerek, bu konuda birtakım girişimlerin yapılması gerektiği konusunda düşüncelerini açıkladılar.