Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Nuri Ok, "Sadece son bir yıl içinde ülke gündemini işgal eden sarsıcı olaylar, rektör soruşturması, Şemdinli olayları bağlantılı Van iddianamesi ve son olarak da Danıştay baskını soruşturması, sistemin, dıştan özellikle siyasi etkiye açık yönünü gözler önüne sermiştir" dedi.
"Bir Adli Organ Olarak Savcılık" konulu uluslararası sempozyumda konuşan Ok, gizli olan soruşturma evresinde temel hakların ihlal edilmemesi ve savunma hakkının kısıtlanmamasının özel önem taşıdığına, gizliliğin bu hakların ihlalinin gözlerden saklanması için değil, soruşturmanın selameti için gerekli olduğuna işaret etti.
Ok, yargıda siyasallaşma iddiaları ve "bunları haklı kılan, izlenim ve gözlemlerin" savcılık sistemini soruşturma ve duruşmada tarafsızlık yönünden sorgulanmasını yeniden gündeme taşıdığını belirterek, şöyle devam etti: "Sadece son bir yıl içinde ülke gündemini işgal eden sarsıcı olaylar, rektör oruşturması, Şemdinli olayları bağlantılı Van iddianamesi ve son olarak da Danıştay baskını soruşturması, sistemin, dıştan özellikle siyasi etkiye açık yönünü gözler önüne sermiştir. Kamuoyunda, sadece soruşturmayı yapan ve iddianameyi düzenleyen savcı ve savcıların hedef alınması, etkilemeye ve müdahaleye izin veren sistemin adli kolluk ihtiyacı da dahil esaslı bir şekilde sorgulanmaması önemli bir eksiklikti. Ama bir televizyon programında tanınmış bir stratejik araştırmalar uzmanının Danıştay baskını soruşturmasıyla ilgili olarak sarf ettiği 'Hükümetin, yargı gibi çalıştığı' sözünün her şeyi ifade ettiğini düşünüyorum. Çarpıcı ve uyarıcı mesajı hepimiz almalıyız; düşünmeliyiz ve önlemlere yönelmeliyiz.
Bugün yargıda siyasallaşma ve yargıya müdahale söylemleri devam edebiliyorsa, biliniz ki, bu sistem ile gelecekte de aynı söylemlerle karşılaşacağız."