YARSAV'dan flaş operasyon açıklaması

Yargıçlar ve Savcılar Birliği, büyük rüşvet operasyonu ile ilgili Hükümet'e ve HSYK'ya çarpıcı uyarılarda bulundu.

Yargıçlar ve Savcılar Birliği (YARSAV) büyük rüşvet operasyonu ile ilgili Hükümet'e de Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'na (HSYK) da çarpıcı uyarılarda bulundu. Yargının iktidar savaşının bir aracı haline dönüştüğü öne sürülen açıklamada, "Hem siyasetin, hem kurumların, hem de toplumun yargı aracılığıyla yeniden dizayn edilmeye çalışıldığı aşikârdır" denildi.

İKTİDAR KENDİ İYİ ÇOCUKLARINI KORUYOR

Hürriyet gazetesinin haberine göre, geçmişte özel yetkili mahkemeler eliyle MİT görevlileri, cumhuriyet başsavcıları ve Genelkurmay başkanları gözaltına alınıp tutuklanırken, kulağını kapatan iktidarın, "Namlu kendisine doğrultulduğunda kendi iyi çocuklarını koruma noktasında adeta etten bir duvar ördüğü" öne sürüldü.

Reklam
Reklam

Açıklama satırbaşları ile şöyle:

YARGI İKTİDAR SAVAŞININ ARACINA DÖNÜŞTÜ

"Öncelikle daha önce de defalarca ifade ettiğimiz gibi şunu söylemeliyiz ki; dar bir siyasal anlayışın sistemin zaaflarından yararlanarak iktidar gücü elde etmesi ve özel nitelikteki bazı kurum ve kuralları kendi çıkarları için kullanmasıyla, tarihte örnekleri çokça görüldüğü üzere ülkemizde de yönetimi demokratik ve hukuk devleti bağlamından kopararak totalitarizme ve faşizme kaydırdığı, bunun gerçekleşmesi için de en büyük silahın yargı olduğu, yargının iktidar savaşının bir aracına dönüştüğü, hem siyasetin, hem kurumların, hem de toplumun yargı aracılığıyla yeniden dizayn edilmeye çalışıldığı aşikârdır.

FRANKEŞTAYN KENDİLERİNİ TEHDİT EDİYOR

Siyasal iktidarın son operasyona yönelik müdahaleleri ise; kendi elleriyle yarattıkları Frankeştayn’ın bu kez kendilerini tehdit etmesiyle büyük bir paniğe kapılarak soruşturmanın içeriğini unutturup, “cambaza bak” numarasıyla kendilerini düştükleri bu kötü durumdan kurtarmak için her türlü hukuksuz müdahaleyi meşru gördüklerini göstermektedir.

Reklam
Reklam

İKTİDAR ETTEN DUVAR ÖRDÜ

Geçmişte, haklarında özel soruşturma usulleri bulunmasına rağmen; özel yetkili mahkemeler eliyle MİT görevlileri, Cumhuriyet başsavcıları ve Genelkurmay başkanları CMK 250. maddenin kendilerine göre derin ve sınırsız yetkisi dâhilinde gözaltına alınıp tutuklanmasına rağmen hukukun özgür ve bağımsız sesine kulağını kapatan siyasi iktidar, bu sefer namlu kendisine doğrultulduğunda kendi iyi çocuklarını koruma noktasında adeta etten bir duvar örmüştür.

YARGININ SORUŞTURMA YAPMA İMKANI DAHİ YOK

Tüm bunlarla birlikte hukukun nefes almakta zorlandığı bu atmosferde, soruşturmaya yönelik yapılan müdahaleler, yargının siyasi iktidarın istemediği bir alanda soruşturma yapabilme imkânının kalmadığının, yargının bağımsız bir erk olmaktan öte, siyasi iktidarın yargıyı ancak muhaliflere yönelik bir silah olarak kullanılmak üzere tasavvur ettiğinin en açık ve somut göstergesidir. Yargının etkin bir biçimde soruşturma yapma imkânının dahi olmadığı bir ortamda hukuk devletinden, demokrasiden, hukukun üstünlüğünden ve insan haklarından söz etmenin olanağı yoktur.

Reklam
Reklam

HSYK NE KADAR SEYİRCİ KALACAK

Diğer yandan, oldukça hızlı gelişen bu sürecin şu ana kadar pasif bir aktörü konumundaki HSYK’nın, iktidar ya da başka güç odaklarınca araçsallaştırılma çabası içinde olunan yargının gidişatına daha ne kadar seyirci kalacağına yönelik merakımızı da belirtmek durumundayız.

İKTİDAR YARGIYA MÜDAHALEDEN KAÇINSIN

Bu aşamada, siyasi iktidarın işlemekte olan yargısal sürece müdahale niteliğindeki her türlü söz ve eylemden kaçınması gerektiğini, aksi takdirde yapılan müdahalelerle yargı önünde kendilerini aklasalar bile hem ülkemiz hem de uluslararası kamuoyu önünde artık aklanmalarının mümkün olmadığını hatırlatmak istiyoruz.

Güncel haberler