Bugüne kadar sahte ölüm haberleriyle medyayı besleyen birçok ünlü isim oldu. Bunların kimi ününe ün katmak istedi, kimileri de ilgi çekmek isterler. Ancak bu ünlülerin bir kısmı da var ki; onlar gerçekten ölmüşlerdir. Ama hayata veda etmiş bu isimlerle ilgili olarak gerçekte ölmediklerine dair çokça komplo teorisi üretildi. İşte komplo teorilerinin merkezinde yer alan 10 ölü ünlü isim.
Alexander, ülkeyi yönetmeye başladığında oldukça başarılıydı, ancak yaşamış olduğu bir çok olay onu şüpheci ve paranoyak bir insan haline getirmişti. 1825 yılında soğuk bir günde çıktığı gezide hastalanıp tifüs nedeniyle hayata veda etti. Ancak kimileri buna inanmamaktadır ve onun aslında adını Feodor Kuzmizh olarak değişitirerek hayatını sade bir şekilde sürdürmeye devam etmek istediğini söylemişlerdir. Alexander’ın 1925 yılında açılan mezarında ise cesedinin bulunmaması şüpeheleri iyiden iyiye arttırmıştır.
Bir ikon haline gelmiş olan Prenses Diana aslında İngiliz Kraliyet ailesinin bir üyesiydi. Prenses Diana’nın hayatında tartışılan tek şey sadece onun neden ve nasıl öldüğü ya da öldürüldüğü değil, ölümünden sonra kucağında bir bebek ile tekerlekli sandalyede görülmüş olmasıdır. Ancak görülen o ki 2 buçuk milyon insanın katılımıyla gerçekleştirilen cenaze töreni bunun aksini söylüyor.
‘The Doors’ grubunun en tanınan üyesi Jim Morrison, 60’lı yılların süperstarıydı. Paris’e yerleştikten sonra hayatında önemli değişiklikler olan Morrison aynı zamanda depresyona da girmişti. Banyoda ölü bulunan Morrison’a otopsi bile yapılmamıştır. Ölüm sebebi kalp krizi olarak gösterilse de birçok neden de göz önünde bulundurulmaktadır. Ayrıca bazı vadantaşlar Morrison’un ölüm haberinden önce onu uçakla seyahat ederken gördüklerini söylüyorlar. Anlaşılan o ki, Morrison bazı şeylerden kaçmak istemiş olabilir.
24 Kasım’da Boeing 727 tipi uçağı kaçıran D.B Cooper 200 bin dolar talep etmiştir, Parayı ele geçiren Cooper sonra paraşütle uçaktan atlamıştır ve o tarihten sonra kendisinden haber alınamamıştır. Ölmüş olabileceği üstünde kesin bir karar alınamamakla beraber, onun bir yerlerde saklanmış olabileceği de göz önünde bulunuduruluyor ve FBI kanıt aramaya devam ediyor.
Havacılık tarihin en önemli yüzlerinden biri olan Earhart aynı zamanda Atlantik Okyanusu’nu tek başına geçebilen ilk kadın havacı olduğu için de ödül kazanmıştır. Pasifik üzerinde uçarken kaybolan Earhart’ın denize çakılmış olabilceği en mantıklı açıklama olarak gözükse de, kimileri onun Japonlar tarafından esir alınıp öldürülmüş olabilceğini de söylüyor. Hatta ve hatta onun Japonya’da görüldüğünü söyleyen insanlar bile var.
Benito Mussolini ile aynı kadere sahip olmamak için siyanür ile kendini öldüren Hitler’in cesedi Magdeburg yakınlarında defnedilmiş şekilde bulunmuştur. Fakat daha sonra mezardan çıkartılıp külleri Elbe Nehri’ne dökülmüştür. Yapılan diş incelemeleri sonucunda mezardaki kişinin Hitler olduğu kanıtlansa da halen onun İspyanya ya da Arjantin’e kaçmış olabileceği söylenmeketedir.
Listedeki en yeni ölüm ise popun kralı olarak adlandırılan Michael Jackson. Gerçek ölüm sebebinin ne olduğu henüz belli olmasa da onu öldü olarak göstermek sanırız en doğrusudur. Henüz elimize geçmeyen otopsi raporları ve mezarının boş olması nedeniye onun ölmemiş olabileceği göz önünde bulundurulmaktadır. Altından yapılmış tabutun içinin boş olduğunu söyleyenler aynı zamanda onun ileriki günlerde bir dönüş yapabileceğini de söylüyorlar.
Tupac Shakur’un ölümü bu gün tam anlamıyla bir gizemdir. Otoyolda giderken vurularak öldürülen Shakur çok ünlü bir rapçiydi. O’nun ölmüş olamayacağı ise güçlü kanıtlarla savunulmakta. Öldükten sonra piyasaya çıkmış 8 albümünde şarkı sözleri ölen ancak sonradan dirilen bir adamın yazmış olabileceği sözlerdir. Magazinciler bile birçok kez onun resmini çektiklerini söylüyorlar hatta bunun en tanıdık örneği ise Bourbon Caddesi’nde içki içerken çekilen fotoğraf.
İkinci Çar Nikolay’ın kızı olması nedeniyle birçokları onun zengin ve uzun bir yaşam sürdürdüğünü düşünebilir. Fakat Bolşevik gizli polisi tarafından o ve ailesi öldürülmüştür. Fakat sonradan yapılan araştırmalara göre onun DNA’sı bulunamamıştır. Kimileri onun kaçmış olabileceğini düşünürken, 2009 yılında yapılan açıklamada Anastasia’nın DNA’sının da bulunduğu söylenmiştir.
Jackson nasıl ki popun kralı olarak lanse ediliyorsa Elvis Presley de Rock’n Roll’ ün kralı olarak gösterilmektedir. Aşırı doz ilaç alarak banyoda ölü bulunan Presley’nin hayranları aslında mezardaki kişinin o değil de onun mumyalanmış vücudunun olduğunu ve onun ölmediğini savunuyorlardı. Bazıları onun mafya yüzünden saklandığını ya da borçlarından dolayı saklandığını iddia ediyor. Hatta onu Tennesse’de görenlerin olduğu bile iddia ediliyor.